FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN
PİYASAYA BAKIŞ-Yatırım Finansman/Erol Gürcan: MB'nin doğrudan politika faizinde artışa gitmesi kredibilite, enflasyon beklentisi yönetimi ve TL varlıkların oynaklığı açısından olumlu
24/09/2020 17:55:52

    Yatırım Finansman'dan Ekonomist Erol Gürcan, TCMB’nin doğrudan  politika faizinde artışa gitmesinin, kredibilite, enflasyon beklentisi  yönetimi ve TL varlıkların oynaklığı açısından olumlu olacağını  düşündüklerini iletti.
    Erol Gürcan Foreks'e yaptığı açıklamada, "TCMB, politika faizini
(1 hafta vadeli repo) %8,25’ten %10,25’e yükseltti (YF:%8,25%,
Konsensüs:%8,25). Böylece, Eylül 2018’den bu yana politika faizinde  görülen ilk kez artış görüldü. Para politikası operasyonel çerçevesine  göre, faiz koridoru (gecelik borç alma/verme) %6,75-%9,75 bandından
%8,75-%11,75 bandına yükseldi (gecelik borç alma/verme oranları  politika faizi -/+ 150bp olarak belirleniyor). Benzer şekilde, Geç
Likidite Penceresi (GLP) borç alma faizi %0,00 olarak kalırken, GLP  borç verme faizi de %11,25’ten %13,25’e yükseldi (gecelik borç verme  faizi +150bp olarak belirleniyor). TCMB, 28 Mayıs 2018’de tamamlanan  para politikası operasyonel çerçevesindeki sadeleşme sonrasında, PPK  toplantılarının ardından yalnızca politika faizi duyurulmakta   gecelik/GLP faizlerine dair ayrı bir duyuru yapılmamakta. Konsensüs  tahminler TCMB’nin politika faizini sabit tutacağı ancak gecelik  ve/veya GLP faizlerde artışa gidebileceği yönündeydi. Bu açıdan,
TCMB’nin doğrudan politika faizinde artışa gitmesinin  kredibilite,  enflasyon beklentisi yönetimi ve TL varlıkların oynaklığı açısından  olumlu olacağını düşünüyoruz." dedi.
    Metinde ana vurgunun yeniden enflasyonda olduğunu ifade eden
Gürcan, "Kararla birlikte yayınlanan metindeki mesajlar, enflasyon  dışında, bir önceki metinle benzerlik gösterdi. Küresel ekonomik  görünüme ilişkin olarak, normalleşme adımlarıyla birlikte 2020/3Ç  itibariyle kısmi toparlanma görülmeye başlandığı ancak  belirsizliklerin yüksek kalmaya devam ettiği ve küresel çapta  genişleyici para/maliye politikası duruşlarının sürdüğü ifadesi  korundu. Yurtiçi iktisadi faaliyete ilişkin olarak kademeli  normalleşme adımları ve güçlü kredi ivmesiyle 3Ç’de belirgin bir  toparlanma gözlendiği vurgulandı. Ancak, son dönemde ticari kredilerde  gözlenen normalleşme eğiliminin bireysel kredilerde de başladığı ifade  edildi. TCMB, ihracattaki toparlanmanın ve emtia fiyatlarındaki düşük  seviyelerin önümüzdeki dönemde cari dengeyi destekleyeceği  beklentisini korudu. TCMB, daha önceki “enflasyon üzerinde etkili olan  salgına bağlı arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinde kademeli  olarak ortadan kalkacağı ve talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha  belirgin hale geleceği” öngörüsünün aksine “güçlü kredi ivmesiyle  ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan  gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir  izlemiştir” tespitini paylaştı. Böylece, “enflasyon beklentilerinin  kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin  sınırlanması amacıyla Ağustos ayından itibaren atılan sıkılaştırma  adımlarının güçlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir” denildi.
Dolayısıyla, Kurul’un politika faizinde 200bp artışa gitmesinin ana  gerekçesi “dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat  istikrarını desteklemek” olarak ifade edildi." diye konuştu.
    Gecikmeli de olsa TCMB’nin kararının yerinde ve gerçekçi olduğuna  değinen Erol Gürcan, şöyle konuştu:
    "Piyasa beklentilerinin aksine, TCMB’nin politika faizinde  doğrudan artışa gitmesinin (önceki aylarda alınması gereken bir karar  olsa da), kredibilitesine olumlu katkı yapacağını düşünüyoruz. Ayrıca,  politika faizindeki doğrudan artışın enflasyon beklentilerinin  çıpalanması ve TL varlıkların oynaklığının kontrol edilebilmesi  açısından daha etkili olacağını değerlendiriyoruz. Ancak, yakın  dönemde enflasyon görünümü ve beklentilerinde önemli bozulmalar  görüldü. ABD dolarının önemli para birimleri karşısındaki değer  kaybetme eğilimi de sona ermiş gibi görünmekte (olası yükseliş trendi  fiyat istikrarı açısından risk oluşturabilir). Dolayısıyla, 200 bp’lik  artışın enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon  görünümüne yönelik risklerin sınırlanması açısından yeterli olup  olmayacağını ilerleyen dönemde göreceğiz. Ayrıca, %10,25 olan politika  faizi, hâlen, %11,77 olan gerçekleşen enflasyonun önemli ölçüde  altında. Bundan dolayı TCMB’nin 1 hafta vadeli repo ihalelerini  açmamayı  ihtiyaç duyulan fonlamayı, geleneksel ihaleler, gecelik repo  ve GLP üzerinden sağlamayı sürdürmesi beklenebilir. Mevcut fonlama  yapısının korunması durumunda, 23 Eylül’de %10,65 olan ağırlıklı  ortalama fonlama faizinin ilk aşamada %11-12 bandında dengelenip, 22
Ekim’deki bir sonraki PPK toplantısına kadar %12,50 civarlarına  yakınsaması beklenebilir (Tüm fonlamanın GLP üzerinden sağlanması  durumunda %13,25’e ulaşabilir) ."



                           ******

    Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı  sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri  tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer  alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize  uygun sonuçlar doğurmayabilir.

                           *******

    Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
    http://www.foreks.com
    http://twitter.com/ForeksTurkey

Kredi Hesaplama