FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

OHAL süreci çalışanları nasıl etkileyecek?

OHAL süreci 3 ay geçerli olmak üzere ülkemizde başladı.Bu süreçte İşçi-işveren ilişkileri nasıl olacak? Haberimizde derledik.

OHAL süreci çalışanları nasıl etkileyecek?

DUYGU DOĞAN/ MYNET EKONOMİ SERVİSİ

15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi sonrasında Anayasa'nın 120. maddesi ile Olağanüstü Hal Kanunu'nun 3. maddesinin (b) bendi kapsamında, ülke genelinde 21 Temmuz 2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren 90 gün süreyle olağanüstü hal ilan edildi. OHAL ilanına dair Bakanlar Kurulu Kararı TBMM tarafından da onaylanarak 22 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı.Böylece OHAL dönemi ülkemizde başlamış oldu.

OHAL sürecinin başlamasıyla hepimizin aklına bundan sonraki sürecinin nasıl işleyeceği geldi.

OHAL sürecinde çalışma hayatında ne gibi değişiklikler olacak? İşçi-işveren ilişkileri nasıl etkilenecek?

OHAL durumunda çalışan veya işveren için geçerli olabiliecek bir yasa var mıdır?

Bunun gibi birçok soruyu İş müfettişi Öcal Kemal Evren'e sorduk.

İşte OHAL sürecenin çalışma hayatına etkileri;

Olağanüstü hal uygulaması Ülkemizde 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu hükümlerine göre yürütülmektedir. Kanunun 1. Maddesine göre tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım yahut Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilen ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması halinde olağanüstü hal söz konusu olabilmektedir. Nitekim söz konusu edilen olağanüstü halin Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini ortadan kaldırmaya yönelik bir darbe teşebbüsü nedeniyle uygulamaya konulduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca olağanüstü hal 2935 sayılı Kanunun 4. Maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kuruluna Anayasanın 91. Maddesinde yer alan kısıtlamalara ve usule bağlı kalmaksızın kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermektedir. Bu yetkiyle 23/07/2016 günü “Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname yayımlanarak yürürlüğe konmuştur.

A) Olağanüstü halin çalışma hayatına olan etkisi ise gerek Kanun hükümlerine gerekse çıkarılan KHK hükümlerine göre tayin ve tespit edilebilmektedir. Bunlar aşağıda maddeler halinde sunulmuştur.

1. 2935 sayılı Kanunda doğrudan çalışma hayatını ilgilendiren iki adet hüküm bulunmaktadır. Bunlardan birincisi tabii afet, yaygın salgın hastalık nedeniyle olağanüstü hal uygulaması halinde alınacak tedbirler altında düzenlenen çalışma yükümlülüğüdür. Kanunun 8. Maddesine göre;

- Tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebepleriyle olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde bulunan 18 - 60 yaşları arasındaki bütün vatandaşlar, olağanüstü hal sebebiyle kendilerine verilecek işleri yapmakla yükümlü kılınmışlardır.

- Görevlendirmelerde; iş mevzuatının çalıştırma yasağı ile ilgili hükümleri çalıştırılacak kişilerin yaş, cinsiyet, sağlık, meslekleri, meşguliyetleri ve sosyal durumları ile aile ve bakıma muhtaç yakınları gözönünde bulundurulacaktır.

- İşçi ihtiyaçlarının karşılanmasında ve kuruluşlar arasındaki işçi naklinde, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) teşkilatından yararlanılır.

- Gerekli görülen hallerde çalışılan işyerlerinde gündüz ve gece çalışmalarında günlük iş saatleri, işlerin niteliğine ve ihtiyaç derecesine göre artırılabilecek; Hafta Tatili Kanunu, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun, Öğle Dinlenmesi Kanunu, hükümleri kısmen veya tamamen uygulanmayabilecektir.

- Çalışma yükümlülüğünün uygulanmasında kuruluşların görev ve hizmetlerinin aksatılmaması ve yükümlülerin mesleki faaliyetleri gözönünde bulundurulacaktır.

-OHAL sürecinde işçi çıkarmak yasak mı? İşverene bir müdahale olabilir mi? Çalışanlar hangi durumda işten çıkarılamaz?
Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilen ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması halinde olağanüstü hal söz konusu olduğunda uygulanabilen işçi çıkarma yasağıdır. Son alınan olağanüstü hal kararı da bu nedenle alınmış olması nedeniyle bu düzenlemeye göre hareket edilebilmesi mümkündür. Yukarıda anılan KHK böyle bir düzenleme olmamakla birlikte çıkarılacak başka bir KHK ile işçi çıkarma yasağı getirilebilir. Kabaca işçi çıkarma yasağı dediğimiz uygulama Kanunun 11. Maddesinin n bendinde yer almaktadır. **Yapılan düzenlemeye göre;

- İşçinin isteği,

- ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller (4857 sayılı İş Kanununun 24 ve 25. Maddelerinde düzenlenmiştir)

- sağlık sebepleri ((4857 sayılı İş Kanununun 24 ve 25. Maddelerinde düzenlenmiştir),

- normal emeklilik ve

- belirli süresinin bitişi nedeniyle iş sözleşmesinin sona ermesi veya feshi dışında kalan hallerde işçi çıkartma, ilgili işverenin de durumunu dikkate alarak üç aylık bir süreyi aşmamak kaydıyla izne bağlanabilir veya ertelenebilir.**

Ancak anılan KHK buna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle şimdilik işçi çıkarma yasağı söz konusu değildir. Gerektiğinde işçilerin işte çıkarılması normal seyrinde devam edebilecektir. Fakat dediğimiz üzere her an aksine bir KHK çıkarılabilir.

Bu uygulama en son 1980 darbesi sonrasında söz konusu edilmiştir. O dönemde illerde valiliklere tanınan bu yetki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerinin hazırlayacağı uygunluk raporuna göre illerde kurulan kurullarda değerlendirilmiş ve alınan nihai ve işverenleri bağlayıcı kararlar çerçevesinde uygulanmıştır.

3. Çıkarılan KHK incelendiğinde, görülmektedir ki; işçilik kavramı işçinin aynı zamanda kamu görevlisi olması kapsamında değerlendirilmiştir. KHK nin 4. Maddesinin (f) bendine göre 657 sayılı Kanun ve KHK nin 3. Maddesinde belirtilenler hariç olmak üzere (ki, bunlar yargı mensuplarıdır) diğer mevzuata tabi her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personelin, ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine ilgisine göre ilgili bakan onayıyla; ve (g) Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personelin, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılması olanaklıdır.

B) Olağanüstü halin kısaca devlet memuru olarak adlandırdığımız kamu çalışanları nasıl etkileyeceği ise yine Kanun hükümlerine ve KHK hükümlerine göre aşağıda maddeler halinde sunulmuştur.

1. Olağanüstü hal ilanı ve KHK hükümlerine göre özel ve ayrı bir personel kanununa tabi askeri şahıslar, yüksek öğretim mensupları, yüksek yargı mensupları ve diğer kamu görevlilerine bu kanunların bahşettiği tüm koruyucu hükümler devre dışı kalmıştır.

2. Buna göre anılan kamu görevlilerinin işten çıkarılması veya memurluğunun sona ermesi anlamına gelen kamu görevinden çıkarma işlemi basitleştirilmiş ve hızlandırılmıştır.

3. Bunun için aranan şart ise kamu görevlisinin terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı (birleşmesi) yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilmesidir. Dikkat edilirse durum herhangi bir terör örgütü ile sınırlı tutulmamıştır. Ayrıca mahkeme kararı, disiplin soruşturması veya benzeri bir tespit vesikası da aranmamıştır.

4. Bu hususlar KHK nin 3 ve 4 üncü maddelerinde ele alınmıştır. Anılan 3. Madde özellikle yargı mensupları ilgilendirmektedir. Yapılan düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay daire başkan ve üyeleri konu edinilmiştir. Buna göre terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun salt çoğunluğunca; Yargıtay daire başkanı ve üyeleri hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunca; Danıştay daire başkanı ve üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulunca; hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunca ve Sayıştay meslek mensupları hakkında Sayıştay Başkanının başkanlığında, başkan yardımcıları ile Sayıştay Başkanı tarafından belirlenecek bir daire başkanı ve bir üyeden oluşan komisyonca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilecektir. Görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve hususi damgalı pasaportları iptal edilecek ve bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş gün içinde tahliye edileceklerdir. Anlaşıldığı üzere yüksek yargı mensupları dışında kalan hakim ve savcılar hakkında özellikle bir karar alınmamıştır. Bunlar hakkında HSYK kararlarının yeterli sayıldığı kabul edilebilir.

Ayrıca KHK nin yürürlüğe girdiği tarihte adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayı olarak görev yapanlar, adaylıkta geçirdikleri süreye bakılmaksızın Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca mesleğe kabul edilmeleri halinde, hâkimlik ve savcılık mesleğine atanabileceklerdir.

OHAL kamu çalışanlarını nasıl etkileyecek?

5. KHK nin 5. Maddesinde ise askeri şahıslar, yüksek öğretim mensupları ile diğer kamu görevlileri hakkındaki düzenlemeler yer almaktadır. Yapılan düzenlemelerle genel olarak bu kişilerle ilgili koruyucu kanun hükümlerinin devre dışı kaldığı görülmektedir. Buna göre, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen;
_- 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel, ilgili Kuvvet Komutanının teklifi, Genelkurmay Başkanının inhası, Milli Savunma Bakanının onayı,

- 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununa tabi personel Jandarma Genel Komutanının teklifi, İçişleri Bakanının onayı,

- 2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanununa tabi personel Sahil Güvenlik Komutanının teklifi ve İçişleri Bakanının onayı,

- Milli Savunma Bakanına bağlı personel Milli Savunma Bakanının onayı,

- 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa tabi personel, Yükseköğretim Kurulu Başkanının teklifi üzerine Yükseköğretim Kurulunun kararıyla,

- Mahalli idareler personeli, valinin başkanlığında toplanan ve vali tarafından belirlenen kurulun teklifi üzerine İçişleri Bakanının onayıyla,

- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinde belirtilenler hariç (yüksek yargı mensupları) diğer mevzuata tabi her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, ilgili kurum veya kuruluşun en üst yöneticisi başkanlığında bağlı, ilgili veya ilişkili bakan tarafından oluşturulan kurulun teklifi üzerine ilgisine göre ilgili bakan onayıyla,

- Bir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili olmayan diğer kurumlarda her türlü kadro, pozisyon ve statüde (işçi dahil) istihdam edilen personel, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkarılacaklardır.

Bu düzenlemeden anlaşıldığı kadarıyla doğrudan özel bir personel kanununa tabi olan kamu görevlileri hakkındaki işlemler basitleştirilmiş ve hızlandırılmıştır. Ancak KHK düzenlemesinden anlaşılan özel bir personel kanununa tabi olmayan kamu görevlileri hakkında 657 sayılı Kanun hükümlerine göre hareket etmek gerekmektedir.

Ayrıca bu düzenleme uyarınca görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecek, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyecek; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılacaktır.

Yine bu düzenlemede sayılan görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar hakkında da bu hükümler uygulanacaktır.

Yine, bu maddeye göre görevlerine son verilenlerin silah ruhsatları ve pilot lisansları iptal edilecek; bu kişiler oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş gün içinde tahliye edileceklerdir. Ayrıca bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı da olamayacaklardır._
Madde kapsamında kamu görevi sona erdirilen personele ait kadro ve pozisyonlara, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve diğer mevzuattaki kısıtlamalara tabi olmaksızın Bakanlar Kurulunca belirlenecek sayıda kadro ve pozisyon için atama yapılabilecektir.

-OHAL durumunda çalışan veya işveren için geçerli olabilecek bir yasa var mıdır?

Özel bir kanun bulunmamaktadır. Kanunda yer alan ve yukarıda belirtilen iki düzenlemenin dışında KHK ile yeni düzenlemeler getirilebilir; mevcutlar kaldırılabilir, bazı yasaklar öngörülebilir.

-Olağanüstü hal durumunda çalışma hayatını etkileyebilecek durumlar nelerdir? (işveren-işçi olarak)
Olağanüstü hal nedeni doğrudan çalışma hayatını ilgilendirebilir. Örneğin tabii afet, yaygın salgın hastalık, ekonomik bunalım veya şiddet olayları nedeniyle olayların gelişimine göre çalışma hayatını ilgilendiren kararlar her an alınabilir.

-İşverenlerin işçi alımında farklı süreç işletilir mi?

Genel olarak işletilmez. Sadece tabi afet veya salgın hastalık nedeniyle olağanüstü hale karar verilmişse işçi alım işlemlerini ve işçi nakillerinin kotarılmasında İŞKUR teşkilatının (İl Müdürlükleri) kullanılması zorunludur.

-Toplu sözleşmeler askıya alınabilir mi?

Buna ilişkin olarak Kanunda özel bir düzenleme yoktur. Ancak 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 3/f maddesine göre sıkıyönetim komutanının grev, lokavt yetkilerinin kullanılmasını, irade beyanı, referandum gibi sendikal faaliyetleri sürekli olarak durdurma veya izne bağlama yetkisi mevcut olduğundan sıkıyönetim halinde bir sendikal faaliyet olan toplu iş sözleşmesi imzalanması sürecine bir müdahale söz konusu edilebilir. Yahut 1980 darbesi örneğinde olduğu üzere toplu iş sözleşmesi imzalanması sürecinin sakıncalarından kaçınmak amacıyla Bakanlar Kurulu kararı uyarınca 6356 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 40. Maddesi uyarınca teşmil uygulamasına gidilebilir. Ancak değinildiği üzere olağanüstü halin toplu iş sözleşmelerinin ertelenmesini yahut bağıtlanmasının engellenmesi vb. bir uygulamaya gidilmesini gerektirecek bir hali yasada yer almamaktadır.

Fakat bunun yanında Olağanüstü Hal Kanununda yer alan bir diğer olağanüstü hal nedeni ağır ekonomik bunalım olduğundan ve konuyla ilgili Kanunun 10. Maddesinin, bakanlar kuruluna ekonominin düzenlenmesi ve iyileştirilmesi amacı ile mal, sermaye ve hizmet piyasalarını yönlendirici; vergi, para, kredi, kira, ücret ve fiyat politikalarını belirleyici ve çalışmaya ilişkin her türlü tedbir ve yükümlülüklerin tespiti, tanzimi ve takibi konularında KHK çıkarılabilme yetkisi vermesi bir arada düşünüldüğünde çıkarılacak bir KHK ile toplu iş sözleşmelerinin uygulanmasının ertelenebileceği akla gelmektedir. Fakat bunun için değinildiği üzere olağanüstü hal kararının neden alındığı önemlidir. Değinildiği üzere Kanunda üç türlü olağanüstü hal nedeni vardır. Toplu iş sözleşmelerinin uygulanması sadece ağır ekonomik bunalım halinde akla gelebilmektedir.

Bunun yanında toplu iş sözleşmelerinin imzalanması aşamasında yaşanabilecek bir grev dalgası ve bunun sebep olabileceği şiddet nedeniyle olağanüstü hale gidilirse bu durumda toplu iş sözleşmelerinin yüksek hakem kurulunca bağıtlanması yahut başka bir toplu iş sözleşmesinin teşmil yoluyla uygulanması söz konusu olabilir. Nitekim 1980 darbesi döneminde teşmil uygulamalarına gidilmiştir.

-Olağanüstü hal durumlarında kıdem tazminatı konusunda bir düzenlemeye gidilir mi?
Yukarıda da değinildiği üzere olağanüstü hal nedeni önem taşımaktadır. Kıdem tazminatı olgusu para ile ilgili olduğundan ancak ağır ekonomik bunalım nedenli bir olağanüstü hal uygulaması olur ise kıdem tazminatlarının askıya alınması akla gelebilir. Örneğin 1980 darbesi sonrası ilgili hüküm değiştirilerek özellikle kamuda toplu iş sözleşmeleriyle kötü niyetli ve çok yüksek tutarlı kıdem tazminatı ödemelerinin önüne geçebilmek amacıyla kıdem tazminatı tavan tutar uygulaması getirilmiştir. Bu düzenleme halen yürürlüktedir.

-Bu süreçte çalışanların izin-mesai süreleriyle ilgili bir düzenleme olabilir mi?

-Çalışanların OHAL durumunda yurtdışına çıkmalarıyla ilgili bir düzenleme olur mu?

Olabilir. Yurtdışına çıkış kaldırılabilir veya izne bağlanabilir. Nitekim özellikle kamu çalışanları için halen uygulama halindedir.

**-Haklarında soruşturma açılan kamu çalışanları görevine bu durum içerisinde nasıl sürdürecek?

**

Kamu hizmetinden çıkarma halinde çalışamayacaklardır. Eğer 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında görevden alınmış/açığa alınmış ise bu işlem soruşturmanın selameti için yapıldığından kamu çalışanı memur ise fiilen görevini yapmayacak veya daha başka bir göreve yahut alt derecede bir göreve atanacak ancak maaşının üçte ikisini almaya devam edecektir.

-Haklarında soruşturma açılan kamudan emekli çalışanların maaşları kesilebilir mi?(Fetullah Gülen'in maaşının SGK tarafından kesilmesi)

Verdiğiniz örneğin yahut soruşturma açılanların emekli/yaşlılık maaşlarının kesilmesi olağan üstü hal ile ilgisi bulunmamaktadır. Ancak maaşın kesilmesi sonucunu doğuracak başka bir hal varsa, örneğin yaşlılık aylığı alan bir kimsenin yeniden çalışmaya başladığının bildirilmemesi veya mamullük aylığı alan bir kimsenin yeniden çalışmaya başlaması vb. bu durumda emekli maaşının veya yaşlılık aylığının kesilmesi olasıdır.

Verdiğiniz örnekten hareket edersek, emekli maaşını veya yaşlılık aylığının ödenmesinde gerek kişilere imzalattırılan taahhütname gerekse ilgili düzenlemelerde yer aldığı üzere emekli maaşı veya yaşlılık aylığı banka kanalı ile ödendiğinden ve bu hesapta 6 süreyle hareket olmadığında bankanın biriken parayı SGK iadesi gerekmekte; kişiye bağlanan maaş SGK tarafından kesilmektedir. Kişi yeniden SGK başvurarak yaşadığını deklare ederek bir dilekçe marifetiyle maaşını yeniden bağlatabilmekte ve bu arada ödenmeyen maaşlarını da almaktadır. Verdiğiniz örnekte böyle bir durum söz konusu olmuştur. Buna uygulamada yoklama denilmektedir.

Fiilen yapılan bir yoklama yoktur. Ancak kişinin aylığını çekmeye devam etmesi kuruma bu kişinin halen yaşadığını işaret etmektedir. Paranın 6 ay süreyle çekilmemesi ise ölmüş olabileceğinin karinesi sayılmaktadır.


Canlı Borsa


En Çok Aranan Haberler