Atıktan çıkan altın
Kabuğu daha değerli
Tonu 40 lira olan atık domates kabuğunun değeri; 100 gramda 300 Euro’ya ulaştı.
Atıktan çıkan altın
Güney Amerika’da kaktüslerin üzerinde yaşayan bir böcek türünün, hemen hemen bütün gıda maddelerini renklendirmek için kullanıldığını biliyor muydunuz? Özellikle Peru’daki firmaların toplayıp yüksek ısıda kuruttukları ve sonra değirmende ezilen böcekler, koyu kırmızıdan turuncuya dek uzanan renk skalasıyla karmin boyasını oluşturuyor. Meyveli yoğurtlardan, dondurmalara, işlenmiş et ürünlerinden (salam, sosis, sucuk), bazı içecek ve keklere kırmızı ve tonlarındaki pek çok gıda ürününde bu böcek kullanılıyor.
Atıktan çıkan altın
Boya böcekten elde edildiği için “organik gıda boyası” olarak satılıyor ama yeni bulgu şu; çok miktarda kullanılırsa kanserojen özellik taşıyabiliyor. Çünkü böcek tozu elde edildikten sonra amonyak banyosu içinde ekstrakte ediliyor yani; özü çıkartılıyor. Başka bir deyişle bazı ekstraksiyon metotları, sentez sonrası zehirli ve kansere neden olan kalıntılar bırakıyor. Bu metodu kullanma nedenleri ise ürünü, sıcaklığa, değişen pH ortamına (asiditeye) dayanıklı hale getirmek.
Atıktan çıkan altın
Bir kişinin çeşitli gıda ürünleri ile yılda ortalama yarım kilo böcek tozu tükettiği tahmin ediliyor. Trend sebze ve meyvelerden elde edilen doğal boyalara doğru giderken, karmin boyasının güçlü ve sürekli kullanıcılarının baskısı olsa da; likopenin alternatif oluşturması nedeniyle önemi artıyor. Domatesin içeriğindeki likopen, kuvvetli bir antioksidan ve kanser önleyici olmanın yanında, gıda takviyesi olarak da kullanılırken, gıda boyası üretiminde de kullanılıyor
Atıktan çıkan altın
ABD’de master ve doktorasını Malzeme Mühendisliği üzerine yapan Doç. Dr. Bahar Başım, 2009 yılından beri Özyeğin Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde çalışıyor. Asıl uzmanlık alanı ise nano teknoloji ve nano teknolojinin üretime uygulanması. “Türkiye’de yatırım yapmaya başlamış olan iki yatırımcı; teknoloji transfer ve risk sermayesi fon yöneticisi DCP (Diffusion Capital Partners) ve ACT (Accelerating the Commercialization of Technology) bulunuyor. Avrupa Birliği’ndeki büyük fonları ile Türkiye’de inovasyona yatırmak istiyorlar” diyen Başım ekliyor; “Her iki fon da yalnızca yazılım üzerine değil, gerçekten üretime yönelik çalışmalar yapmak amacındalar.”