FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Riskler Bitti Mi?

Görüyorsunuz ki, ne denli tahmini zor bir dönemden geçiyoruz. Ama söylediğim bir başka uyarımı da sakın unutmayınız ki, BİST ve bir çok hisse için iskontolu oldukları düşüncemi koruyorum. Yani yaşadığımız bu belirsiz dış etken gelişmeler olmasa, şu an bir çok hisse ve endekste daha yüksek seviyelerde olmayı beklerdim. Ama yaşadığımız ABD-Suriye gerilimi nedeniyle, Suriye'ye yapılacak bir Afrin operasyonunu oldukça riskli ve gelişmeleri izlenmesi gereken bir belirsizlik olarak görüyorum.

Riskler Bitti Mi? Dün 112.514 desteği kırılınca, bir ara 111.107 seviyesine inmişken ne oldu da bir anda aynı sertlikle yükselip, 114.447 görüldü? ABD tarafından ''Afrin operasyon alanımız değil. Oradaki PYD güçlerini desteklemiyoruz'' şeklinde bir açıklama gelmiş. İkinci seans başında gelen bu açıklama ile, piyasada ABD-Türkiye arasında Afrin'e girersek karşı karşıya gelme riski ortadan kalktı görüşü hakim olduğu için bu denli sert bir alım yaşandı. Ama bu açıklamaları yapanlar sadece ABD'li bir albay ve bir binbaşı. Yani çok alt düzeyden bu açıklamalar geldi. Benzer açıklamaların asıl ABD başkanı, Dışişleri Bakanından gelmesi çok daha inandırıcı olur.

Peki risk bitti mi gerçekten? Ben maalesef bu görüşte değilim. ABD Afrin için bu sözü sarfetmiş olabilir. Ama PYD'nin silahlı unsurları tarafından, Türkiye'nin Afrin'e girmesine direnecekleri açıklamaları vardı. Takip ettiğimiz haberlerden ABD'nin PYD unsurlarına hava savunma füzesi verdiğini okuyoruz. Tüm bunlar ne için diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Kısacası bizim risk olarak gördüğümüz konu sadece Afrin değil. ABD'nin PYD unsurlarına Suriye'de bir ordu kurdurması. Bu sistemli bir şekilde yeni bir özerk ya da bağımsız bir yapının oluşumu demektir. Fransa'da Suriye'de PYD tarafından yargılamaları kabul edeceğini açıkladı. Bunların hepsi, yeni bir devlet yapılanmasının ayak sesleridir.

Yani bizim için Suriye'de yeni bir Kürt Devleti kurulması risk ise, bu risk halen aynı derecede karşımızda duruyor. Bu nedenle, biz bu riski yok etmek iddiasında isek, sadece Afrin'de değil, sınırlarımız boyunca tüm hatlarda benzer şekildeki PYD unsurlarını uzaklaştırmak durumundayız.

Bununla birlikte, Afrin'e girdiğimizde ABD destekli düşman ile karşılaşmamızda yaşanabilecek can kayıpları önemlidir. İnfial yaratacak kayıplar ya da haberler Suriye sınırları içindeki müdahalemizde kontrolün kaçmasına neden olabilir. Umarım bunlar yaşanmaz. Ama ABD ben Afrin ile ilgilenmiyorum derken, oraya girdiğinizde, terörist PKK'nın yan kolu PYD unsurları ile çatışma yaşarsanız suçlusu ben değilim diyerek, üzerinden sorumluluk atmaya çalışıyor diye düşünüyorum.

Çok zor bir denklemin içindeyiz. Müttefikimiz olan ülkelerin hemen hepsi, bölgede yeni bir Kürt devleti kurulmasını yıllardır destekledikleri gibi, şimdi de bu düşüncelerini koruyorlar diye düşünüyorum. Aynı şekilde bizim içinde bulunduğumuz batı bloğunun rakibi olan Doğu bloğunun en büyük ülkesi olan Rusya'nın da olası bu yeni oluşuma pek de karşı olduğunu düşünmüyorum. İşte bu ortamda bu gelişmeye tek başına direnen ülke konumundayız.

Bu esnada, Yunanistan rahat durmuyor. Türkiye'nin dikkat dağılmasını kullanarak, Akdeniz'de Rodos ile Kıbrıs arasında bir hat çizip, yeni münhasır alanlar ilan etme hazırlığında. Mısır ile bu alanda işbirliği içinde iken, Müslüman diğer bir ülke Ürdün'ü de bu işbirliğine dahil etti. Yani bölgenin deniz altındaki enerji kaynakları için de yakında önemli bir gerilim içine girebiliriz.

Tüm bu sıkıntılar içinde, BİST yine de her olumlu gelişmeyi dünkü gibi pozitif tepki göstererek karşılıyor. Ama içinde bulunduğumuz riskler benim için henüz bertaraf olmuş değiller. O nedenle ben halen dikkatli olunması gerektiği görüşündeyim. Belki du nedenle dünkü gibi sert geri dönüşlerde önemli fırsatlar kaçıyor ama, benim için riskler sürüyorken, her şey süt liman olmuş gibi göremiyorum. BİST'in dün yaşadığı yükselişin bir kısmını bugün-yarın geri verebiliriz diye düşünüyorum.

İşin en kötü tarafı da, şu an yıl sonu bilanço dönemindeyiz. Normalde iyi gelmesini beklediğim bilançolar nedeniyle, hisse bazlı ve endeks olarak yükseliş yaşanmasını beklediğim bir dönemde bu çelişkili sürece girmiş olduk. Bilançolar için beklentilerimde bir değişiklik yok. Sadece jeopolitik riskler beni korkutuyor.

Umarım ben bu korkularımda yanılırım da en kısa zamanda işler düzelir.

NOT: Yazı 17 Ocak Çarşamba 09:25'te'da yayınlanmıştır!

Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı

Twitter: @_Stratejist_

En Çok Aranan Haberler