İki gün evvel '' Düşüş Trendini Kırmak Üzereyiz '' diye dikkat çektiğimiz 53.000 ve 54.300 seviyelerinde bulunan iki düşüş trendi de, dün gelen güçlü alımlarla kırılmış oldu. Teknik olarak görsem de, zamanlama olarak ilk düşüş trendinin kırılmasından sonra bir kaç gün realizelerin gelmesini ve sonrasında daha uzun süreli olan 54.300 seviyesindeki düşüş trendinin kırılmasını bekliyordum. Ama piyasalardaki alım iştahı, seans içlerinde yaşanan realizeleri her seferinde karşıladı. Bu iyimserliği bekleyen beni bile şaşırtmış boyutta bir alım dalgası görüyoruz:)
Dün '' İMKB Pozitif Ayrışmaya Mı Gidiyor? '' yazımda, her ihtimale karşı eğer şimdilik kırılmasını beklemediğim 54.300 kırılırsa diye, bir sonraki olası hedefi yazmıştım. Evet, 54.300 üstündeki ilk hedef seviyemiz 55.200 civarı endeks seviyeleri olacaktır. Sonrasında da kademe kademe 55.537 ve 56.300 seviyeleri mevcut. Olur mu olmaz mı, olursa hangileri görülür yaşayıp göreceğiz.
Üç ay öncesine kadar yurt dışından pozitif ayrışan bir süreç yaşarken, üç aydır negatif ayrışan bir piyasa yaşıyorduk. Bir haftadır yeniden pozitif ayrışma sürecimize dönmüş bulunuyoruz. Dolar kurunda beklediğim düşüş ile faizlerde de düşüş yaşanabileceğini ve Türk tahvillerine ciddi bir yabancı talebi geleceğini söylüyordum. Faizler henüz istediğim gibi inmese de, diğer ikisi aynen gerçekleşiyor. Dün Hazinenin tahvil ihalesine ciddi bir talep geldi. Bunun sürmesini bekliyorum. Bu hava borsaya olan talebi de coşturmuş durumda.
Bu yükselişleri özlemişiz. 54.300 üzerinde seyreden endeks halinde, düşüş trendinin kırıldığını gören yatırımcılar, uzun zamandır baskı altında kalmış olan hisselerine sert alım talepleri gösterebilirler. Bu nedenle bir-iki gündür bankalar ağırlıklı yaşanan yükselişin devamı diğer hisselerde sert alımlarla sürebilir.
Şimi bazı konulara dikkat çekmek istiyorum!
Bu havanın en büyük destekleyicisi, IMF'in kaynaklarını 1 Trilyon Dolar'a çıkartma isteği oldu. Ama kaynak nereden karşılanacak henüz belli değil. ABD ben bu işe karışmam. Ek para vermem. Kaynak ihtiyacı Avrupa'nın sorunu, bu parayı Avrupa bulsun diyor.
Dünya Bankası küresel olarak büyüme tahminlerini aşağı çektiği gibi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde sert frenlemeler olabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye için de 2012 için büyüme oranı % 2,9 gibi düşük bir hedef açıkladı.
Bir-iki gün evvel 9 Euro ülkesinin notlarının indirilmesi sonrasında, EFSF'nin de notu indirildi. Dün de Fitch İtalya'nın notunun iki kademe birden düşürülmesi düşüncesi de bir alternatif olabilir dedi.
Bilinen ratingçiler Almaya'ya dokunmazken, ABD'li Eagle J. rating şirketi Almanya'nın notunu dün 2A'lı seriye indirdi.
Yunanistan ile borç görüşmeleri sürüyor ama, sert şartları nedeniyle bir çözümsüzlüğe girme riski de kuvvetli görülüyor.
ABD verileri yukarıda saydığım risklere karşın, gayet iyi geliyor. Konut verileri ve Goldman S. bilançosu piyasaları olumlu desteklemiş durumda.
Anlayacağınız bir çok da olumsuz gelişmeye rağmen, gördüğünüz sert yükselişi ve İMKB olarak pozitif ayrışmayı yaşıyoruz.
Yukarıda saydığım riskler nedeniyle de temkini elden bırakmadan bu yükselişten pay alırmıyız derken bir düşüşe yakalanmamak çok önemlidir. Ben teknik olarak düşüş trendlerini kırmış olsak da, stochasticlerin gelmiş olduğu aşırı alım seviyeleri nedeniyle tedirginim. Bu nedenle dün de gördüğünüz gibi bugünlerde Destek-Direnç tablosu ile olası seviyeleri daha yoğun belirteceğim.
Fakat hemen belirteyim ki, kötümser bir bakış açısına sahip değilim. Türkiye olarak içinde bulunduğumuzdan çok daha iyi bir görüntüyü hak ettiğimizi hep söylüyorum.
Avrupa'nın sorunlarını aşmasını beklediğimi sanırım hepiniz biliyorsunuz. Ama bu yöndeki kararlar imzalanmadan bu süreçten çıkılıyor demek için erken diyorum. Bu nedenle de aşırı iyimserlikle sert yükselişler sonrasında can yanmasın diye uyarmak için temkinli olmaya dikkat çekiyorum. Yoksa, yıl için de çok daha yüksek seviyeleri göreceğimize inanıyorum.
Not:Yazı 09:14'te borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.
Aydın Eroğlu