FİNANS

Haftalık Strateji

Boğalar matador baskısı altında Borsalarda nisan ayının ilk haftası satıcılı bir seyre sahne oldu.

Haftalık Strateji

AB likidite ihalesi ve mali birlik anlaşmasını takiben mart ortasında ibreyi aşağı çeviren hisse piyasalarında geçen hafta önce İspanya faktörünün sonrada ABD istihdam verisinin etkisi ile satışlar ivme
kazandı ve hisse marketleri değer kaybetti.

IMKB yurt dışında başlayan bu satış dalgasına katılmayıp geçen perşembeye kadar belirgin biçimde pozitif ayrıştıysa da, sıcak gündemin yakın beklentisi haline gelen teşvik yasasının açıklanması ile beklenti gerçekleşmiş oldu ve beklenti bitti satışları ile ibre aşağı döndü. Hal böyle olunca IMKB de gecikmeli olarak dünyadaki satıcılı seyre katılıp haftayı % 2,5 değer kaybı ile tamamladı.

Boğalar matador baskısı altında

Borsalarda genel kabul görmüş benzetme iyimser olup yükseliş bekleyenlerin boğa, karamsar olup düşüş bekleyenlerin ayı olarak anılması, piyasalardaki mücadelenin de ayı-boğa savaşı olarak değerlendirilmesidir.

Eski okurların dikkatini çekmiştir, biz AB de Aralık 2011 'de karara bağlanan mali birlik anlaşmasını takiben hızla iyimser cepheye
kaydık ve o günden bugüne, günlük dalgalanmaların üzerinde durmadan hisse piyasaları için pozitif, Usd/Trl için negatif beklentilerimizi okurlarla paylaşarak kavganın boğa safında yer aldık. İyimser olmamız 2011 yılının manşet gündemi olan AB borç krizinde Almanların sinekleri bir yana bırakalım bataklığı kurutalım yaklaşımının üye ülkeler tarafından kabul edilmesinden kaynaklanıyordu.

Bu modele göre ülke bütçeleri AB üst kurulu tarafından yönlendirilecek, üye ülkeler bu bütçe kurallarına uyacak, herhangi bir ülke bütçe kurallarına uymaz ayağını yorganına göre uzatmazsa ilgili ülke yöneticileri AB adalet divanında yargılanacaklar. Üye ülkelerin ekonomik bağımsızlarına müdahale yönü de olan bu yaklaşım, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti dışında diğer üyeler tarafından kabul gördü ve liderler anlaşmayı 01 Mart 2012 zirvesinde imzaladı.
Bu pozitif beklenti gerçekleşene kadar olan süreçte kasım ayında % 6,5 seviyesini test etmiş olan İspanya tahvil piyasasında faiz oranı
üç ay içinde % 4,8'e kadar geriledi.

Tahvil piyasaları hisse piyasalarına kıyasla çok daha derin ve belirleyici marketler. Bu cephede faizlerin önemli ölçüde düşmesi 2011 yılının manşet gündemi olan AB borç krizinde risklerin hızla azaldığı algısını daha geniş bir kitleye yaydı.
01 Mart tarihinde mali birlik anlaşmasının liderler tarafından imzalanması ile bir beklenti bitti algısının oluşması ve faiz
oranlarında belirli bir yukarı yönlü hareketin yaşanması kaçınılmazdı. Buda yaşandı ve mart ayında İspanya faizi % 4,8 'den % 5,5 'a kadar yükseldi. Tüm bunlar beklentilerimiz dahilindeydi ve iyimser bakış açımızı değiştirmedi. Ancak geçen hafta İspanya tahvil faizindeki yükseliş standart bir
düzeltme diyerek geçiştirilemeyecek ölçüde ivme kazandı ve matadorların tahvil piyasası % 5,84 seviyesini test ettiği haftayı % 5,76 ile tamamladı.

Benzer sertlikte ama ters yönde bir eğilimde Alman tahvil piyasasında gerçekleşti ve faiz oranı % 1,80 'den bir haftada % 1,73
seviyesine kadar geriledi. Kasım 2011 itibarı ile Avrupa'da ülke ve banka bazında iflaslar yaşanabileceği yönünde korkuların zirveye çıktığı kesitte % 1,72 seviyesini gören Alman tahvilinde faizin yeniden bu bölgeye gerilemesi, aktörlerin risk algısında geçen hafta güçlü bir değişim yaşandığına işaret ediyor.

İspanya ve İtalya tahvil piyasalarında faizler yükseldikçe borsalar negatif, faizler düştükçe borsalar bu faktörden pozitif etkileniyor. Ancak başta Almanya olmak üzere risk oranı düşük ülkelerin tahvil piyasalarında bu korelasyon tam tersi biçimde çalışıyor.
Almanya, ABD gibi ülkelerde risk alma iştahı arttığında para bu ülke tahvillerinden çıkarak hisse piyasalarına ve risk oranı yüksek ülke tahvillerine yöneliyor. Hal böyle olduğunda Alman tahvil faizi yukarı giderken borsalar yükseliyor.

Tersi olduğunda ve fonlar riskli ülke tahvillerinden ve hisse marketlerinden çıkıp sığınaklara koşunca Alman tahvil piyasasında talep faizi düşürüyor, Alman tahvil faizi düşerken borsalarda geriliyor.

Geçen hafta İspanya ve İtalya tahvil piyasasından çıkan fonlar, güvenli liman gördükleri Alman tahviline yönelince artan taleple Alman tahvil faizi hızla geriledi. Bu resim ve hareketin ivmesi borsalar için hayra alamet değil.

Eğer İspanya tahvil faizinde ve onun etkisi ile % 5,45 seviyesine yükselen İtalya tahvil faizinde yükseliş sürer, Alman tahviline kaçış devam ederse kısa vadede borsalar üzerinde baskı artacaktır. Bizim bu filmin orta vadeli sonuna yönelik bakış açımızda bir değişiklik yok, Avrupa'da halen iflas risklerinin önemli ölçüde azaldığını ve AB'nin orta-uzun vade adına pozitif bir yola girdiğini düşünüyoruz.

Ancak kısa vadeye ilişkin olarak mayıs sonu - haziran ortasına kadar olan kesitte İspanya ve İtalya tahvil piyasasında yükseliş devam ederse AB liderlerinin kurtarma fonunun sermayesini güçlü biçimde arttırmak zorunda kalacağını, kurtarma fonunun sermayesinin arttırılması yönünde bir karar alınana kadar olan süreçte piyasaların sert dalgalanmalara gebe olabileceğini tahmin ediyoruz.

Nisan ayında piyasalar

İspanya meselesi dışında önümüzdeki 3 haftanın manşet gündemi ABD bilanço dönemi olacak. Yarın Alcoa ile başlayacak seride piyasalar hemen her gün ABD den gelecek bilanço verilerinin etkisi altında olacak.

Bu kesitin geleneksel etkisi borsalar için pozitif, dolar için negatif. Her ne kadar son üç işlem güne kadar pozitif ayrışarak IMKB
bu satış dalgasından pek etkilenmediyse de, dünya borsaları geride kalan 4 haftada % 7 değer kaybederek ABD bilanço dönemine ucuzlamış ve
yükselişe uygun şartlarla giriyorlar. Bu bakıma Avrupa tahvil piyasası sakin seyreder en azından sert hareketlerden uzak kalabilirse özellikle önümüzdeki üç haftalık kesitte dünya borsalarında yükseliş yaşanması ihtimali daha yüksek. Yok ABD bilanço dönemine rağmen Avrupa'da tansiyon düşmez İspanya tahvil faizi yükselmeyi sürdürse borsaların yukarı gitmesi zor.

Strateji

Artık hele de haftalık bir yazı ile kısa vadeli fiyat hareketlerinin öngörülmesinin güç olacağı bir döneme giriyoruz. Orta ve uzun vadeli bakış açımızda bir değişiklik yok hisse senedi fiyatlarının ucuz olduğunu ve yukarı yönlü potansiyelin aşağı yönlü risklerden çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz.
Kısa vadeye ilişkin olarak ABD bilanço döneminin nisan ayının devamında gündemin ön sırasına çıkarak AB tahvil piyasalarında tansiyonu düşürülebileceğini, İspanya tahvil piyasasında faizler düşmese bile yukarı yönlü hareketin momentum kaybedebileceğini ve en azından nisan ayının devamının % 5,50 - % 5,85 aralığında yatay bir seyre sahne olabileceğini böylelikle İspanya tahvil piyasasındaki gerilimin mayıs ayına ertelenebileceğini tahmin ediyoruz.
Dünyadaki satış dalgasına katılmayarak diğer borsalara göre primli kalmış olmasının etkisi ile geçen hafta 63,616 puandan ibreyi aşağı çeviren ve haftayı 60.939 puanla tamamlayan IMKB de biz haftanın ilk yarısında 59.500 puan desteğine kadar gerileme yaşanabileceğini, Ancak yurt dışında hafta orasından itibaren ABD bilanço döneminin etkisi ile oluşmasına daha yüksek olasılık verdiğimiz pozitif hava tahminimiz ekseninde bu seviyeden ibrenin yukarı dönebileceğini düşünüyoruz.

Nisan sonuna kadar olan kesitte yukarı yönlü potansiyel ile ilgili olarak İspanya tahvil piyasasında faiz % 5,35 'in altına gerilemedikçe veya S&P 'den teşvik yasasının Türkiye'nin kredi notunun yükselmesi için uygun bir başlangıcı ifade ettiği yönünde yada benzer somut pozitif bir haber gelmedikçe, IMKB'de 68.000 puanın test edilmesi olasılığının ( İspanya cephesinden gelen sinyalleri dikkate alarak ) önemli ölçüde azaldığı ve potansiyel tepe adresinin 64.000 puan olabileceği görüşündeyiz. Bu bakıma nisan ayının devamında 59.500 desteğinin kısa vadeli işlemlerde alış, 64.000 puan direncinin kısa vadeli işlemlerde satış için uygun olabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan yine AB tahvil piyasalarından gelen sinyaller dahilinde ABD bilanço sezonunu takiben mayıs ayına yönelik risklerin önemli ölçüde arttığı ve borsalarda çok daha cazip alış fırsatları oluşması ihtimalinin yükseldiği görüşündeyiz.

USD/TRL
Geride kalan dört haftayı 1,78 - 1,80 aralığında dalgalanarak geçiren bu cephede İspanya tahvil piyasasında faiz oranlarında yaşanan tempolu yükseliş yerini hızlı bir gerilemeye bırakmadıkça nisan ayı içinde yaşanabilecek aşağı yönlü hareketlerin 1,77 ve 1,75
desteklerine kadar geri çekilme ile sınırlı kalabileceğini, yukarı yönlü ataklarda ise 1,80 ve 1,82 dirençlerinin etkili olacağını,Daha güçlü yükseliş hareketleri için mayıs, daha yüksek oranlı gerilemelerin ise temmuz ayının konusu olabileceğini düşünüyoruz. EUR/TRL'ye ilişkin olarak ise nisan ayının devamının 2,3250 - 2,3750 bandında dalgalanmaya konu olmasını bekliyoruz.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler