Bu açıklama, Euro Bölgesi'ndeki borç krizini hızlıca çözecek kararların çıkacağına yönelik umutları da suya düşürdü.
Almanya, bölgede hızlı şekilde yayılan borç krizine karşı oluşturulan Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun (EFSF) güçlendirilmesi için hem Avrupa Komisyonu hem de birliğin diğer üyelerinden gelen baskıyla karşı karşıya bulunuyor.
Partisinin önde gelen isimleriyle yaptığı toplantıdan sonra konuşan Merkel, "Eğer önlemleri artırmayı tartışıyorsak, ekonomik olarak daha yakın işbirliğini de mutlaka içeren bütünlüklü bir strateji oluşturmamız her şeyden önemli... En basit anlatımıyla, her gün yeni bir yaklaşımla ortaya çıkamazsınız" dedi.
Berlin, şu ana kadar sadece İrlanda'nın yardım için başvurduğu 440 milyar Euro büyüklüğündeki EFSF'ye yeni kaynak aktarılmasına ihtiyaç olmadığı konusunda ısrarcı tutumunu sürdürüyor. Almanya, bunun yerine eldeki fonun tamamının kullanılması konusunda tartışmaya açık olduğunu belirtiyor. Berlin yönetimi, Mart'ta yapılacak Avrupa Liderler Zirvesi'nde krize karşı daha geniş kapsamlı önlemlerin alınması için bastırıyor.
Avrupalı yetkililerin Reuters'a verdiği bilgilere göre, Almanya'nın fonun miktarının artırılması konusunda ağır davranmasında, hafta içinde İspanya ve Portekiz'in yaptığı tahvil ihraçlarının başarılı geçmesi etkili oldu. Bu iki ülke, geçen yıl Yunanistan ve İrlanda'nın kurtarılmasından sonra benzer duruma düşmeye en yakın iki ekonomi olarak görülüyordu.
EFSF'nin karmaşık kredi garanti sistemi nedeniyle, 440 milyar Euro'luk fonun yaklaşık 250 milyar Euro'luk kısmı etkin olarak kullanılabilecek durumda. Bu miktarın da Portekiz ve İspanya'nın kurtarmaya ihtiyacı olması halinde yetersiz kalacağı savunuluyor.