ABD - Güney Kore ticaret anlaşması

Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri arasında yıllardır sürüncemede kalan serbest ticaret anlaşması yürürlüğe girdi.

Beş yıl önce imzalanan anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'nin 16 yıldır imzaladığı en büyük ticaret sözleşmesi.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, iki ülke arasındaki anlaşmanın yürürlüğe girmesi nedeniyle Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-bak'la bir telefon görüşmesi yaptı.

Ancak Seul yönetiminin daha büyük pazarlara açılma çabası içinde olduğu bir dönemde yürürlüğe giren anlaşma konusunda Güney Kore'de yoğun eleştiriler var. Pek çok Güney Koreli, bu anlaşmadan kimin daha büyük çıkar sağlayacağı konusunda şüphelerini dile getiriyor.

2007 yılında imzalanan ticaret anlaşması Amerikan Kongresi'nin uygun görmesi ardından geçen yıl Güney Kore Parlamentosu'nda da onaylanmıştı.

Serbest ticaret sözleşmesiyle, iki ülke arasında alış verişi yapılan malların yüzde 80'ine uygulanan vergiler kalkacak. Bu oran beş yıl içinde yüzde 95'e çıkarılacak.

Güney Kore Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Lee Myung-bak, Başkan Barack Obama'yla yaptığı on dakikalık telefon görüşmesinde, bu anlaşmanın küresel serbest ticaret anlaşmaları için iyi bir model olacağını söyledi.

Beyaz Saray'ın yayınladığı basın bildirisine göre Başkan Barack Obama da anlaşmanın onaylanması için gösterdiği işbirliği nedeniyle Cumhurbaşkanı Lee'ye teşekkür etti.

Güney Kore yetkilileri, Amerika Birleşik Devletleri'yle yapılan anlaşmanın gelecek 10 yıl içinde 300 bin yeni istihdam bekliyor ve bunun ülke ekonomisini canlandırmasını umuyor.

Ancak Güney Kore'deki çiftçiler ve küçük işletmeciler, anlaşma nedeniyle, büyük şirketlerin ürettiği ve ihraç ettiği otomobil ve elektronik ürünlerin getireceği yükü kendilerinin yüklenmek zorunda kalacaklarını savunuyor.

Anlaşmaya karşı çıkan gruplar, protesto eylemlerini sürdüreceklerini belirtiyorlar.

Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri dışında Avrupa Birliği'yle de bir serbest ticaret anlaşmasına sahip. Benzer bir anlaşmaya varabilmek için Çin'le de görüşmelerin devam ettiği bildiriliyor.