Manchester kentinde düzenlenen Muhafazakar Parti kongresinde konuşan Başbakan David Cameron, ülkenin karamsarlık ve korku havası içinde tıkanıp kalmaması ve bütçe açığını azaltma planlarına bağlı kalmasını istedi.
Cameron, 50 dakika süren konuşmasında, ekonominin durumu hakkında kimsenin sahte bir iyimserlik havası verilmesini istemediğini; artan fiyatlar, insanların işlerini kaybetmesi ve bütçeye uygun konut bulma zorlukları yüzünden herkesin kaygı içinde olduğunu kaydetti.
Cameron, İngiltere'nin daha önce de defterden silindiğini söyledi ve "gelin kendimizi toparlayalım, birlikte çaba harcayalım ve dünyaya kendimizi gösterelim" dedi.
David Cameron'un konuşması son anda değiştirilerek, Başbakanın halka yönelik "kredi kartı borçlarınızı ödeyin" şeklindeki çağrısı metinden çıkarıldı. Başbakanlığın, sıradan vatandaşın yaşadığı zorluklardan Cameron'ın habersiz olduğu izlenimi verilmesinden kaygılandığı öğrenildi.
Küresel resesyon tehdidinin 2008 yılındaki kadar ciddi boyutlarda olduğunu belirten ve "Euro bölgesi kriz içinde. Fransız ve Alman ekonomileri duracak kadar yavaşladı. Güçlü Amerika'nın bile borçları sorgulanır oldu." diyen David Cameron, buna rağmen, İşçi Partisinden gelen, bütçe açığını azaltma çabalarının yavaşlatılması, büyümeyi desteklemek için kısa erimli vergi kesintilerine gidilmesi çağrılarını reddetti.
Cameron, "Bizim planımız doğrudur ve sonuç verecektir." dedi.
"Henüz göremiyor, hissedemiyorsunuz ama şöyle düşünün: Kurduğumuz yeni ekonomi, yeni bir ev gibi birşey. En önemli kısmı henüz göremediğiniz bölümü. Yani ekonomiyi istikrarlı kılan temeller." diyen Başbakan David Cameron, yavaş ama emin bir şekilde, daha iyi bir geleceğin temellerinin atıldığını ve ancak plana sadık kalınırsa sonuç alınabileceğini vurguladı.
Geçen haftaki İşçi Partisi kurultayında Tony Blair'in adı geçince salonda tanık olunan olumsuz tepkilere atıfta bulunan Cameron'ın, "Muhafazakar Partide eski parti liderlerinin yuhalanmadığını" söylemesi, partililer arasında hoşnutlukla karşılandı.
Başbakanın İngiltere'yi euro bölgesi dışında tutma ve euro bölgesindeki kurtarma paketlerine karışmama sözü vermesi ve "İşçi Partisini bir daha İngiliz ekonomisinin yanına yaklaştırmayacağız" şeklindeki sözleri de, delegelerden büyük alkış aldı.