Dünyanın önde gelen yaklaşık 200 şirketi, iklim değişikliğiyle mücadelede daha sıkı önlemler alınması çağrısı yaptı.
İnternette müzayede sitesi eBay'den kimyasal ürün devi Unilever'e, elektronik ürün pazarının önde gelenlerinden Phillips'e dek otuz ülkeden öncü bir çok firma, hükümetleri küresel ısınmayı önlemek için daha fazlasını yapmaya çağırdı.
Grup, iklim değişikliğinin gelecekte toplumun refahını sarsma tehlikesi olduğu uyarısında bulundu.
2C Challenge grubu, küresel düzeyde sıcaklık artışının 2 santigrat derecenin altında tutulması hedefinden giderek uzaklaşıldığı uyarısında bulundu.
Ortalama küresel sıcaklığın 2 santigrat derecenin üzerine çıkmasının tehlikeli ve bir daha değiştirilemeyecek sonuçları olabileceği belirtiliyor.
Yapılan analizler, mevcut durumda sera etkisine yol açan gaz salımlarının yeterince çabuk azaltılmadığını ancak yine de bu sınırın altında kalınabileceğini gösteriyor.
Kasım ayındaki BM iklim zirvesinin bu anlamda önemli bir fırsat sunduğuna işaret eden grup, yağmur ormanlarının korunması, fosil yakıt kullanımına yönelik teşviklerin sonlandırılması ve yoksul ülkelerin iklim dostu altyapı geliştirmelerinin garanti altına alınması gibi bir çok ilerleme sağlanabileceğini belirtti.
İklim zirvesi, Kasım ayında 28 Kasım - 9 Aralık tarihleri arasında Güney Afrika'nın Durban kentinde düzenlenecek.
Kyoto Protokolü'nün süresi 2012 yılında doluyor, dolayısıyla bu tarihten sonrası için, sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerin vaatleri, ayrıca 2012'den itibaren gaz salımlarında yapılacak ek kesintilerin boyutlarının belirlenmesi gerekiyor.
Durban'da Kyoto'nun yerini alacak metnin temellerinin atılması umuluyor.
HSBC ve BNP Paribas gibi banka devlerinin de yer aldığı ve 20 trilyon dolardan fazla mal varlığını temsil eden İklim Değişikliği Uluslararası Yatırımcılar grubu da dün benzer bir çağrı yapmıştı.
Grup,daha sıkı iklim politikaları uygulamaya sokan hükümetlerin en büyük yatırımları kazanacakları görüşünü savunuyor.
İngiltere hükümetinin talebiyle hazırlanan ve önümüzdeki elli yıl içerisinde iklim değişikliği ve göçü konu alan rapor da sel ve kuraklığa en fazla maruz kalan yerlere derhal yardım edilmesini tavsiye ediyor.
Rapora göre bu bölgelerde yaşayanların tahliye edilebilmesi için özel çaba sarfedilmeli.
Rapor ayrıca göçe ilişkin uluslararası politika geliştirilmesinin de şart olduğunu vurguluyor.