İstanbul Damızlık Manda Yetiştiricileri Derneği Sezai Ural İstanbul’da 13 bin tane manda olduğunu söylüyor. Ural, “Mandaların büyük bir kısmı 3. havalimanı güzergahında bulunuyor. O bölgede olan ormanlar mandacılık için en uygun ortamı yaratıyor. Oralara zengin su yatakları dereler de var” ifadesini kullandı. Son istimlak projelerinin üreticiyi zora soktuğunu belirten Ural, “Bu son projeler üreticinin önünü tıkadı ve kesti.. Burada ekolojik dengenin bozulması gerçekten çok kötü. Oradaki insanlar mandacılığı ya bırakacak veya başka bir yere göç edecek. Buna direnemeyenler ise başka bir alana gidecekler. Bir geçiş dönemi yaşanacak 3-5 sene kadar bir değer artışı olacaktır manda sütünde. Bu dönemde birleri bırakırken başkaları bu işi alacaktır” diye konuştu. Ural’a göre bu bölgede günde yaklaşık 5 ton manda sütü üretiliyor.
KAYMAK BURALARDAN GELİYOR
TOKİ’nin kamulaştırma yapmak istediği 3. havalimanına yakın olan köylerden biri de Yeniköy. Burada da halkın önemli geçim kaynağı arasında mandacılık da bulunuyor. Yeniköy Timur Çevik ise, “İstanbul’da büyük bir şehir olduğu için tüketim açısından lüks ortamlarda kaymak ve tereyağı tüketimi çok fazla. İnsanların burada ürettiği sütün İstanbul pazarında değerlendirmeleri çok cazip onlar için. Havaalanı olursa en az 5 bin manda bundan etkilenecek. Ağaçlı İhsaniye Yeniköy Tayakadın köylerinde mağdurlar olacak. Buralarda inekten fazla manda var. Havalimanı asrın projesi devlet istediğini yapabilir. Ama insanları mağdur etmese keşke. İstanbul’a yakın bir yere taşısa hayvanları büyük çiftliklere daha iyi olur” ifadelerini kullandı.
TEDİRGİN YAŞIYORUZ
İstanbul Arnavutköy’e bağlı Tayakadın Köyü’nde mandacılık işiyle uğraşan üretici Bahriye Özsoy geçim kaynaklarının ellerinden alınacakları korkusu ile ‘tedirgin yaşadıklarını’ söylüyor. Özsoy, “Tedirgin yaşıyoruz ne yapacağımızı bilemiyoruz. Küçük bir işletmemiz var. Buralarda devlet yerimizin de değerini vermiyor.” diyor. Devletten hibe desteği alabilmek için ıslahat yaptıklarını söyleyen Özsoy, “5 yıl hayvan satarsak hibemizden oluruz. Endişe içindeyiz. Nereye gideriz ne yaparız. Buranın yerli halkıyız. Yerimizin değerini de vermiyorlar. Çok mağduruz. Devlet yol geçiriyor buradan tedirgin oluyoruz” diye konuştu.
ÇOK YAYGIN DEĞİL
Türkiye Ziraat Derneği Başkanı İbrahim Yetkin manda sütünün tüketici alışkanlıkları açısından çok tercih edilen bir ürün olmadığını söyledi. Yetkin, “Manda sütü yaygın değil. Manda Araştırma Enstitüsü var Afyonda. Manda üretimi oralarda biraz söz konusu. Onun dışında işletme biçiminde özel sektör anlamında çok bir şey yok. Özel sektör el atmamış. Türkiye’de bu konuda pek bir altyapı yok. Manda Çiftliği çok teknik bir üretim biçimi değil” dedi.
NE VERSEN YİYOR
Mandanın yetiştirilmesi kolay bir hayvan olduğunu söyleyen Yetkin, “Manda yem olarak ne verseniz yiyor. Fakat manda sütünün piyasaya sunulması anlamında ciddi bir sıkıntı var. Kaymak olarak kullanılıyor. Bu kaymağın satışı yapılıyor turistlik tesislere veriliyor. Maliyetli bir şey değil. Her türlü yemi yiyebiliyor” ifadesini kullandı. (HÜRRİYET)