FİNANS

Denizlili sanayicilerden ekonomik isyan

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli'de Organize Sanayi Bölgesi'nde sanayicilerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra söz alan 5 işadamı, dertlerini anlatıp destek istediler

Denizlili sanayicilerden ekonomik isyan

Kürsüden sanayicilere hitap eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Devlet adamı riski önceden görür.

Eğer siz riskin geleceğini görüyorsanız, önlem almıyorsa kimseye suç atmamalı.

Bizim milliyetçilik anlayışımızda önce kendi insanımız kazanacak.

Türkiye Avrupa'nın en büyük otobüs üretim merkezidir.

Biz gittik Hollanda'dan otobüs aldık. Dünyanın parasını ödedik.

Ama bu otobüslerin bir kusuru var bu otobüsler yokuş çıkamıyor, çünkü Hollanda'da dağ yok.

Onlar ekonomisini düzeltmek için gittik oradan aldık.

Önce kendi insanımız kazanmalı, niye önce kendi insanımız kazanmıyor.

Sanayicilerimiz zaten itiraz edemiyor.

BU KORKUYU YIKACAĞIZ
İtiraz etseler ertesi gün 2 memur kapıda, ceza kesecek.

Ama bu korkuyu yıkacağız.

Demokrasi ve özgürlük bu ülkeye gerçekten gelecek.

Defalarca söyledik teşvik doğru değil biz de biliyoruz bunu.

Teşviki niye getirirsin?

İlleri güçlendirmek için getirilir.

Yeni teknoloji getiren firmaya teşvik getirirsiniz.

Eğer bunu yapmazsanız kan kaybına yol açar.

Denizli'de de kan kaybı oldu.

Risk üstlenmişsiniz, sizi riskle baş başa bıraktılar

ÖYLE YAPTILAR BÖYLE YAPTILAR DEMEYECEĞİM
Ben hükümet öyle yaptı böyle yaptı demek istemiyorum.

Biz güçlü bir ülkeyiz ama kaynağı zamanında iyi kullanan bir ülke değiliz.

YOKSUL SAYISI ARTTI
Son TÜİK'in rakamları açıklandı.

Yoksul sayısı arttı. Bu mudur geleceğe güvenle bakmak.

Denizli'deki istihdam verilerine bakıldı.

İstihdam verileriyle oynanıyor. Gerçek rakamları görmüyoruz.

İş aramayan işsizlikten sayılmıyor.

Gerçek işsizlik rakamları söylenenlerin çok daha altındadır.

İşsizliğin olduğu yerde huzuru sağlayamazsınız.

Eğer çalışırsak ve üretirsek kazanırsız.

BAŞKALARINA KAYNAK VAR
Başbakan diyor ki kaynak yok. Niye kaynak yok. Başkalarına gelince kaynak var.

Bu ülkenin kaynaklarını adam gibi kullanırsanız kaynak var.

Bu ülkede ıslak çalanların suçlu, malı götürenlerin suçsuz olduğu bir düzen varsa tabii ki kaynak sorunu vardır.

Biz vergi öderiz, herkes vergi öder bu ülkede.

Madem herkes vergi veriyor, o zaman ödediğimiz vergilerin nereye harcandığını sorgularız.

O nedenle biz geleceğe güvenli bakmak istiyorsak, harcadığımız paranın hesabını verebiliyorsak o toplum yücelir.

İŞADAMLARINDAN EKONOMİK İSYAN
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından söz alan sanayiciler dertlerini şöyle sıraladı:

- Türkiye şarap üretiminde Denizli birinci sıradadır. Bizim sektörümüz bu iktidardan en rahatsız olan sektördü. Alkollü içecek olaylarını biliyorsunuz. Vergiler bizi çok sıkıntıya sokuyor. Dünyanın hiçbir yerinde ÖTV yok. ÖTV kaldırılsın, desteklerinizi bekliyoruz...

- Denizli tekstil sektörü topun ağzındadır. Başkanımız çok renkli bir tablo anlattı ama öyle değildir. Açılan alışveriş merkezleri üreten değil, tüketen bir il haline getirdi.

- Ben işadamıyım, sanayiciyim. Korkuyu nasıl gidereceksiniz, özgürlüğü nasıl sağlayacaksınız?

- Uygulanan yanlış para politikaları istihdamda kayıplar yaşandı. Bunun nedeni ise uygulanan yanlış para politikası. Sizin de gelecek dönemde para politakalarınız neler olacaktır?

- Buradaki insanların birtaraf ve bertaraf olmamaları için ne yapmaları gerekir?

İSYANLARINA CEVAP VERDİ
Sanayicilerin isyanlarına Kılıçdaroğlu ise şu yanıtları verdi:

Şarap üretimi çok önemlidir.

Başbakan ziyaretinde ''Denizli gerekli payı alamamıştır'' demişti. Burada bir Teknokent kurulacaktı. Tekstilde çalışma yapmak, yaratıcı düşünceyi egemen kılmak çok önemli.

Yaratıcılık özgürce düşünceyle oluşur. Biz niye tekstil alanından çıkmak istiyoruz. Daha tarım için konuşacağız, oraya gitmedik daha gideceğiz.

Sağlıklı bir planlama yapmak gerekiyor.

KORKU İMPARATORLUĞU NASIL YIKILACAK
Korku imparatorluğu için birlik olmak gerekiyor arkadaşlar. Bir bedel ödenecekse biz siyasiler bu bedeli ödeyeceğiz.

Politikacıların da eleştirilmesinin bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz.

Gazeteciler kendilerine oto sansür uygulanıyorlarsa, medya patronları "bunu yazarsak Recep bey kızar mı" diye düşünürse olmaz.

Geçen gün statda ünlü bir spiker canlı yayında Başbakan'a protesto gelince "eyvah" dedi.

Ne demek eyvah! Bu korkunun dışa vurumudur arkadaşlar.

Herkes eleştiriliyorsa o da eleştirilir ne var.

HEYKEL YIKARSAN TARİHE GEÇERSİN
Heykel tartışmasına girildi. Yok o heykeli. Heykeli yıkan Başbakan olarak tarihe geçersin.

Asıl sorun işsizliktir arkadaşlar. Önce üreteceğiz.

BERTARAF-BİTARAF TARTIŞMASI
Bir Başbakan beğenmediği kişilere ''bitaraf olursanız bertaraf olursunuz'' derse, korku imparatorluğu işte burada başlayacak.

Bir bakan dinlenmek istemiyorsanız cep telefonu kullanmayın diyor, Ulaştırma Bakanı söylüyor bunu.

Bazen konuşuyoruz telefonla, diyorlar ki "Ya dinleniyorsak" Bu nasıl özgürlük.

Başbakan'ın dinlendi diye hapse girer, başkalarının açıklandı diye sırtını sıvazlar.

Herkes yargı kararlarına saygı duymalı.

İktidar evrensel hukuku değil kendi hukukunu oluşturmaya çalışıyor.

EN CİDDİ TEHLİKE
Asıl tehlike bu. Cumhuriyet tarihi boyunca karşılaştığımız en ciddi tehlikedir.

GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMELİYİZ
Vatandaş telefon konuşmaya korkuyor.

Ne yapacağız? Çok basit. Güçlerimizi birleştireceğiz.

Kim özgürlüğü, alın terini, sanayiyi, temiz siyaseti savunuyorsa onunla birlik olacağız.

KUL HAKKI YİYORLAR
Alın teri diyorlar, kul hakkı yiyorlar.

Artık biz temiz siyaseti egemenlik kılmak için güçlerimizi birleştireceğiz.

(Hürriyet)

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler