Merkez Bankası 5 Ağustos 2011’den bu yana döviz satım ihaleleri aracılığıyla 11 milyar 560 milyon dolar döviz sattı. Merkez Bankası, geçen hafta 1,92’yi aşan doları frenlemek için 2011 yılının son işlem gününde, 2012 yılının ilk işlem gününde ve dün piyasalara doğrudan döviz satışıyla müdahale etti. Merkez Bankası’nın bu müdahalelerle toplamda 3.5 milyar doların üzerinde satış yaptığı ifade ediliyor.
Merkez Bankası, doları frenlemek için 5 Ağustos’tan bu yana (3 Ocak) düzenlediği 80 döviz satış ihalesinde toplam 11 milyar 560 milyon dolar döviz sattı. Buna karşın doların ateşi düşmedi. 5 Ağustos’ta düzenlenen ve 50 milyon dolarlık satışın yapıldığı ilk ihalede ağırlıklı ortalama fiyat 1,7344 TL düzeyinde gerçekleşti. Buna karşın, doların ateşi artmayı sürdürdü. Ağustos ayında 16, Eylül ayında 18 ihale düzenleyen Merkez Bankası, 20 Eylül’de gerçekleştirdiği ihalede 350 milyon dolarla o zamana kadarki en yüksek satışa imza attı. Banka 5 Ekim’den itibaren yüksek tutarlı döviz satım ihalelerine çıkmaya başladı.
5 Ekim’de en fazla 1 milyar 350 milyon dolarlık ihale açan Merkez Bankası, 750 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirdi. İhalede ortalama fiyat 1,8630 TL oldu. Merkez Bankası, 6 ve 7 Ekim’de ihale tutarını en fazla 1 milyar 350 milyon dolar olarak belirleyerek, 350’şer milyon dolarlık döviz sattı. 750 ve 350 milyon dolarlık ihalelerin ardından 18,19 ve 20 Ekim tarihlerinde yine en fazla 1 milyar 350 milyon dolarlık döviz satış ihaleleri düzenleyen Merkez Bankası, bu ihalelerde 750’şer milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. 20 Ekim’de gerçekleştirilen ihalede, birbiri ardına yapılan yüklü döviz satışlarına karşılık ihalede ağırlıklı ortalama fiyat 1,8623 TL oldu. Banka, Ekim ayını 14 ihaleyle kapattı.
5.5 YIL ARADAN SONRA İLK KEZ DOĞRUDAN MÜDAHALE
Bu arada Merkez Bankası, 5.5 yıl aradan sonra ilk kez 18 Ekim 2011’de piyasalara doğrudan döviz satışıyla da müdahale de bulundu. Merkez Bankası’nın açıklamasına göre piyasaya 525 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirildi. Merkez Bankası en son 26 Haziran 2006’da piyasaya doğrudan döviz satışı yoluyla müdahale etmiş ve 848 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirmişti.
DÖVİZ SATIŞLARI VE DOĞRUDAN MÜDAHALELER DEVAM ETTİ
Merkez Bankası Kasım ayında 12, Aralık ayında 19 döviz satım ihalesi gerçekleştirdi. Merkez Bankası Kasım ayı genelinde düzenlediği ihalelerde 30 ile 140 milyon dolar arasında değişen tutarlarda döviz satışı yaptı. 2 Kasım’da gerçekleştirilen ve 50 milyon dolarlık döviz satışının yapıldığı ihalede ağırlıklı ortalama fiyat 1,7777 TL düzeyindeyken, 30 Kasım 2011 tarihinde düzenlenen ve 50 milyon dolarlık döviz satışı yapılan ihalede ağırlıklı ortalama fiyat 1,8466 düzeyine ulaştı. Merkez Bankası Aralık ayında satış miktarlarını yine artırdı. 20 milyon dolar ile 750 milyon dolar arasında değişen tutarlarda satış yaptı. Merkez Bankası 29 Aralık’ta gerçekleştirdiği ihalede 150 milyon dolarlık döviz satışı yaptı ve ihalede ağırlıklı ortalama fiyat 1,9117 TL oldu. Doların 1,92’nin üzerine çıkması üzerine yılın son işgünü en fazla 1 milyar 350 milyon dolarlık döviz satış ihalesine çıkan Merkez Bankası, 750 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirdi. İhalede ağırlıklı ortalama fiyat 1,8652 TL düzeyinde gerçekleşti.
Doların yükselişini sürdürmesi üzerine Merkez Bankası, ayrıca piyasalara doğrudan döviz satışıyla müdahale etti. Yılın son gününde gerçekleştirilen müdahalenin ardından Merkez Bankası, yeni yılın ilk iş gününe de doğrudan döviz müdahalesiyle başladı. Banka 3 Ocak’ta da (dün) piyasalara doğrudan satışla müdahale etti. Merkez Bankası’nın birbiri ardına gerçekleştirdiği doğrudan müdahalelerle 3.5 milyar doların üzerinde döviz sattığı ifade ediliyor. Merkez Bankası, resmi olarak bu rakamları, 15 işgünü içinde açıklayacak.
OCAK AYININ İLK DÖVİZ SATIŞ İHALESİ DÜN GERÇEKLEŞTİ
Bu arada Banka, 2012 yılının ilk döviz satış ihalesini ise 3 Ocak 2012’de gerçekleştirdi. Merkez Bankası en fazla 1 milyar 350 milyon dolarlık döviz satış ihalesi düzenledi. 1 milyar 205 milyon dolarlık teklifin geldiği ihalede 350 milyon dolarlık döviz satışı gerçekleştirildi.
“BU BASINCA HİÇBİR MERKEZ BANKASI DAYANAMAZ, FED DE DAHİL”
ANKA’ya açıklama yapan TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez, son aylarda doların TL karşısındaki değer kazanma sürecinin iki önemli boyutu olduğuna dikkat çekti. Bunlardan birincisinin, doların küresel düzeyde tüm para birimleri karşısında değer kazanması olduğunu belirten Sönmez, Euro Bölgesi’nin borç sorunlarının İtalya’nın da listeye eklenmesiyle iyice su üstüne çıktığını ve piyasa aktörlerinin küresel belirsizliğe neden olan bu sorunun kısa sürede geçiştirilemeyeceğinin bilincine vardığını söyledi. Bu algı çerçevesinde pozisyonların gözden geçirildiğini ve daha da önemlisi likit kalma seçeneğinin ön sıraya koyulduğunu vurgulayan Sönmez, “Daha açık bir ifadeyle, hisse senetleri, tahvil, kıymetli maden ve emtia pozisyonlarından çıkıp zor geçecek 2012 yılında likit kalmayı tercih ettiler. İşte bu süreçte, hisse senetleri, altın ve emtia fiyatları düşmeye, tahvil faiz oranları yükselmeye başladı. Deyim yerinde ise dolar da küresel düzeyde bir saldırıya maruz kaldı. Euro Bölgesi borç sorunları ve ABD ekonomisinin yeterince büyüyememesinin yarattığı küresel belirsizlik sürdüğü müddetçe dolara olan yoğun talep de paralel bir şekilde devam edecek. Şu anda tüm piyasa aktörleri aynı algıya sahip olsalar dolara yapılacak talep seviyesi 300 trilyon dolar sınırına yaklaşıyor. Bu basınca hiçbir merkez bankası dayanamaz. Buna FED de dahil” diye konuştu.
“MERKEZ BANKASI YALPALADI”
Böylesine bir güç karşısında Merkez Bankası’nın mücadele vermeye çalıştığını dile getiren Sönmez, olayın ikinci boyutunun da bu aşamada ortaya çıktığını vurguladı. Merkez Bankası’nın yalpaladığını söyleyen Sönmez, “Kurlar 1,75’ler düzeyinde iken Başkan Başçı TL daha fazla değer kaybetmemeli açıklaması yaptı. Buna gerekçe olarak da enflasyon hedeflerinin tehlikeye girmesini ve özel sektör fiyatlama politikalarının bozulması olasılığını gösterdi. Aynı zamanda, 1 milyar 350 milyon dolar satış ihaleleri ile kararlılığını gösterdi. Ancak, birkaç hafta önce çıktı ‘dolara yerliler talep gösteriyor, yabancılar dolara yönelmiyorlar, bu yüzden döviz satış tutarlarını düşük miktarda yapacağız’ dedi. Aynı zamanda bizim dolarla yarışmamız mümkün değil anlamına gelen sözler sarf etti. Bu ilginç açıklamaların ardından dolar 1,92 ile tarihi rekor kırdı. Geçen hafta, kurların önlenemez yükseliş gibi algı oluşunca yine yumruğunu masaya vurmaya çalıştı Merkez Bankası. Ne yazık ki, bu mücadelede kararsız birazda tutarsız bir izlenim verdi ve güven kaybına neden oldu.”
“MERKEZ BANKASI KARARLI DURURSA, 1,85-1,90 BANDINDA DOLARIN TANSİYONU DÜŞER”
Sönmez'e göre doların artışının küresel düzeyde olması ve Merkez Bankası’nın güven yitirmesi doların daha da yükselme olasılığını gündeme getirdi. Biraz da psikolojik savaşa dönmüş bu süreçte Merkez Bankası’nın kararlı durması ve doğru miktar, yöntem ve zamanlama ile mücadele etmesi halinde, 1,85–1,90 bandında doların tansiyonu düşer.
“TÜRKİYE, CARİ AÇIK VE MERKEZ BANKASI’NIN SARHOŞ YÜRÜYÜŞÜYLE AYRIŞIYOR”
Merkez Bankası’nın 1 Kasım 2010 tarihinde yaptığı çalışmaya dikkat çeken Sönmez, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“1 doları 1 TL’ye ve 1 gelişmekte olan ülke (GOÜ) para sepetine eşitlenmiş. Eylül 2011 tarihine kadar 1 dolar 1 GOÜ’ye eşit devam etmiş buna karşın aynı dönemde 1 dolar 1,2 TL’yi aşmış. Bugün geldiğimiz noktada ise 1 dolar 1,1 GOÜ para sepetine, 1,33 TL’ye denk geliyor. Görüldüğü gibi dolar diğer para birimleri karşısında TL kadar değer kazanmamış. Bu çok büyük bir olay TL’nin dolar karşısında direnmesi mümkün değil, Merkez Bankası ne yapsın gibi yaklaşımlarla yenilginin baştan kabullenilmesine karşıyım. Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerden ayrışmasının nedeni öncelikle hep halının altına süpürdüğümüz, nasılsa finanse ediyoruz dediğimiz cari açık. Sonra da Merkez Bankası’nın sarhoş yürüyüşü yapması.”
“MERKEZ BANKASI BİRAZ DA POKER YÜZ İLE PSİKOLOJİK SAVAŞ VERMELİ”
Sönmez, İtalya’nın yüklü itfalarını atlatacağı Şubat ayına kadar Türkiye’nin kur konusunda rahat nefes alamayacağını söyledi. Merkez Bankası’nın bu zamana kadar döviz satış ihaleleriyle rezervlerinden 11.5 milyar dolar kullandığını vurgulayan Sönmez, bunun 5 aylık bir süre için hızlı bir düşüş olarak ifade etti. Ancak TL yükümlülüklerinin yüzde 40’ının bankaların döviz ile karşılamaları durumunda rezerv gücünü koruyabileceğine dikkat çeken Sönmez, “Merkez Bankası yetkilileri kurlar hakkında fazla açıklama yapmadan biraz poker yüz ile psikolojik savaşı vermeliler” önerisinde bulundu.