Özdemir, yaptığı yazılı açıklamada, Amerika'nın bazı bölgelerinde kuraklıktan dolayı buğday üretiminde düşüş olacağının öngörülmesi, buğday üretiminde söz sahibi olan Ukrayna ve Rusya'da da üretimin azalacağının ortaya çıkmasının, fiyatlarda artış beklentisi oluşturduğunu belirtti.
Temel gıda maddesi ekmeğin ham maddesi olan buğdaydaki uluslararası fiyat yükselişlerini bahane eden spekülatörlerin, medya üzerinden Türkiye'deki buğday ve ekmek fiyatlarının artacağı söylentisini yaymaya başladıklarını ifade eden Özdemir, bu beklentinin gerçekleşebilmesi için Türkiye'deki buğday üretimin sert biçimde düşmesi, net buğday ithalatının ciddi oranda artması, buğday stokların erimesi ve hepsinden önemlisi ortalama dünya buğday fiyatının, Türkiye'deki ortalama buğday fiyatının üzerine çıkmış olması gibi şartların oluşması gerektiğini vurguladı.
Yerli ve yabancı kuruluşların yaptığı tahminlerin tamamında, bu yıl Türkiye'deki buğday üretiminin düşmeyeceği, tam tersine az da olsa artacağının görüldüğüne işaret eden Özdemir, şunları kaydetti:
“Geçen yıl ülkemiz 3,5 milyon ton dolayında buğday ithal etmiş, buna karşılık ihraç edilen buğday ve mamulleri (özellikle un ve makarna) miktarı 3,7 milyon ton olmuştur. Buradan da anlaşılacağı gibi, Türkiye net ihracatçı konumundadır. Buğdayda ithalata bağımlı olduğumuz varsayımı doğru değildir. Ülkemiz 2012 yılı hasat sezonuna yaklaşık 3 milyon tonun üzerinde bir stokla girmiştir. Dolayısı ile hiçbir ithalat yapılmasa bile, yurt içi üretim ve stoklarımız, iç tüketime fazlasıyla yetecektir.
Ülkemizde 1 ton buğday fiyatı 370 dolar civarındadır. Oysa bu fiyat, buğday fiyatlarının en hızlı arttığı ABD'de bile geçen hafta 260-270 dolar dolayındaydı. Uluslararası fiyatlar, ülkemizdeki ortalama buğday fiyatı düzeyine ulaşmadığı sürece, iç piyasamızdaki fiyatlar üzerinde olumsuz bir etki yapması ve bu etkinin uzun süreli olması beklenmemelidir. Neticede, dış piyasalardaki dalgalanmaların etkisiyle ülkemizde buğday fiyatlarının şok biçimde artacağı beklentisi gerçekçi değildir.”
Bakliyat ürünlerinde fiyat artışı beklemiyoruz
Özdemir, bu yıl kırmızı mercimek hasadının iyi olduğunu ve üretiminin geçen yıla göre yüzde 20 dolayında artacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Halen geçen yıldan devreden 30 bin ton dolayında yerli mahsul ve 55 bin ton civarında Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) kapsamında ithal edilen mercimek stoku olduğunu vurgulayan Özdemir, bundan dolayı şu anda mercimek fiyatlarının geçen yıla göre yüzde 20 civarında düştüğünü ifade etti.
Kırmızı mercimek kadar olmasa bile, nohut ve kuru fasulye üretim rakamlarının geçen yıla göre daha iyi olmasının beklendiğine işaret eden Özdemir, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Yerli üretim nohut piyasaya gelmeye başlamıştır. Daha şimdiden fiyatlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 dolayında gerilemiştir. Bayramdan sonra yerli ürün kuru fasulyenin piyasaya girmesi ile birlikte fiyatların yüzde 20 dolayında düşeceği tahmin edilmektedir. Bundan dolayı da bakliyat ürünlerinde bu yıl içinde bir fiyat artışı beklemiyoruz. Sonuç olarak, yurt dışındaki gelişmeleri bahane ederek buğday fiyatları üzerinde oyun oynamak isteyenlerle her ramazan bakliyat fiyatlarını artırmaya çalışan spekülatörler, bu yıl hayal kırıklığına uğrayacaklardır.”