Kapalıçarşı çevresindeki kuyumcu atölyelerinde çalışanlar, iş yerinden ayrılacakları sırada tepeden tırnağa altın tozlarından arındırma işlemine tabi tutularak, yılda yaklaşık 3 kilogram altın tozu ekonomiye geri kazandırılıyor.
Buna Kapalıçarşı'nın yollarından toplanan 2-3 kilogramlık altın tozu da eklendiğinde miktar 6 kilograma kadar çıkıyor.İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, yaptığı açıklamada, altın, demir, bakır ve alüminyum gibi tüm metallerin işlenirken çapakları ve firelerinin olduğunu belirtti.
Toplanan maddelerin eritilerek tekrar kullanıma sunulduğunu hatırlatan Kameroğlu, altının en değerli maden olması nedeniyle tozunun da değerli olduğunu ifade etti.
Atölyelerdeki tezgahlarda çalışılırken altının ziyan olmaması için her türlü önlemin alındığını kaydeden Kameroğlu, ancak işçinin eline, yüzüne, elbisesine bir şekilde altının tozunun, rendedeki çapakların bulaştığını anlattı.
Kameroğlu, atölyelerde çalışanların her gün iş çıkışı öncesinde elbiselerinin fırçalandığını, ancak ne kadar da olsa gözle görülemeyecek kadar küçük altın tozlarının yere dökülebileceğini, çalıştığı mekanlara bulaşabileceğini söyledi.
Kameroğlu, atölyelerde çalışanların ellerini hanın tuvaletinde yıkamadıklarını, atölyelerde özel olarak oluşturulan lavaboda yıkadıklarını, biriken tozların lavabonun altında kapta biriktiğini, belli zamanlarda kabın boşaltılarak tozların alındığını belirtti.
Her atölyede bu tür lavaboların bulunduğunu dile getiren Kameroğlu, ayrıca atölyelerin her gün süpürüldüğünü ve toplanan tozun tenekelerde biriktirildiğini, yılda bir veya iki kez bu tozların ramat ocaklarında eritilerek içindeki plastik ve yabancı metallerden arındırılarak altının ortaya çıkarıldığını kaydetti.
Kameroğlu, her atölyenin işleme kapasitesine göre toplanan tozun oranının değişebileceğini bildirerek, “Ne kadar çok cila ve tezgahta el sanatı işi varsa kayıplar çok olabilir. Ürün öyle bir üründür ki üzerine çok fazla işçilik ve cila vardır, o üründe daha fazla fire vardır. Bunlar büyük fabrika da olsa küçük atölye de olsa çalışanların gezindikleri yerler silinir, süpürülür, cila keçelerinin tozları alınır, lavabolarda birikenler toplanır” diye konuştu.
Kameroğlu, her imalathanenin kesinlikle bunu yapmak zorunda olduğunu, çünkü kimsenin cebindeki parayı dışarı atmak istemeyeceğini dile getirdi.
Teknoloji ilerledikçe toz azaldı
Atölyelerin en çok Kapalıçarşı etrafından toplandığını, imalathanelerdeki işçilerin gün içerisinde belli zamanlarda çalıştıkları elbiselerle dışarı çıktığını ve elbiselerdeki dozların caddelere, sokaklara ve hanların koridorlarına döküldüğünü belirten Kameroğlu, bu alanlardaki tozların bile belli insanlar tarafından yıllardır süpürüldüğünü anlattı.
Kameroğlu, geçen yıl Kapalıçarşı'nın yollarından 2-3 kilogram altın tozu toplandığını tahmin ettiklerini anlatarak, şunları kaydetti:
“Kapalıçarşı etrafında 1000 küçük atölye bulunuyor. Orta ve büyük ölçekli atölyeler Kuyumcukent'e taşındı. Geçen yıl Kapalıçarşı etrafındaki atölyelerde yaklaşık 3 kilogram altın tozunun toplandığını tahmin ediyoruz. Bunun mali değeri 300 bin lira. Kuyumcukent'te koridorlara dökülen ve genel tuvaletlerin arıtmasından elde edilen tozlar eritiliyor. Bu eritme sonucu elde edilen altın Kuyumcukent'in genel masraflarına harcanıyor. Kuyumcukent yapılırken arıtma sistemi teknolojiye uygun olarak dizayn edildi. Teknoloji ilerledikçe sokaklardaki toz azalıyor. Eskiden daha fazlaydı. Geçmişte bu yollarda 5-10 kilogram toplanıyorsa, şimdi daha azaldı. İmalatçılar daha da bilinçlendi, maliyetler yükseldi, altın ve takı işçiliği daha teknolojik oldu.”
Üniversite çöp topladı
Kalpakçılar Sokağı'ndaki bir atölyede çalışan Caner Peşket de tozların cila işlemi, parlatma, altını işleme gibi süreçlerde ortaya çıktığını, parlatma sırasında tozun cila motorunda biriktiğini belirtti.
Bunun dışında çalışanların gün içerisinde çalıştıkları masada, ayakta dolaştıklarında yerlere, hanın koridorlarına döküldüğünü dile getiren Peşket, her gün iş çıkışı çalışanların ceketlerinin temizliğinin yapıldığını, ayrıca lavaboların altına bırakılan haznede de tozların biriktiğini kaydetti.
Bu tozların yılda 1 veya 2 defa toplanarak “ifrazcı” denilen kişilere verilerek büyük kazanlarda yüksek ısıda eritildiğini ve ayrıştırılan altının kendilerine geri verildiğini dile getiren Peşket, “Sadece toz olarak yıllık 50-100 gram toz topluyoruz ama cilalama kutusunda altının küçük parçacıklarını da katarsak bu oran 1 kilograma çıkıyor. 100 gram tozun maliyeti ise 5 bin liradır. Kapalıçarşı çevresinde tüm esnaf bu şekilde çalışıyor. Buranın çöpleri bile belli insanlar tarafından toplanıyor. Çünkü ister istemez çöpe bile altın tozu düşebilir. Günde 1-2 defa çöpler toplanır. Geçen yıl bir üniversite Kalpakçılar Caddesi'ni sadece 4 ay süresince süpürünce 70 gram toz topladı” diye konuştu.