Tüketici Hukuku Enstitüsü Genel Sekreteri Mehmet İMREK, “Yeni Tüketici Kanunu, birçok önemli haklar tanımakla birlikte hukuk dili, teknik ve esas olarak birçok olumsuz unsuru içermektedir.” dedi. Tüketici Hukuku Enstitüsü Genel Sekreteri Mehmet İmrek, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı.
Avrupa Birliği direktiflerine uygun hale getirilmeye çalışılan ve üzerinde uzun çalışmalar yapılarak TBMM genel kuruluna gelen yeni tüketici kanun taslağının, tüketicinin korunması anlamında iyi niyetle hazırlanmış bir kanun olması memnuniyet vericidir.
Yalnız bu kanunun hazırlanma safhasında sivil toplum kuruluşlarının görüşlerinin alınması kanunun işleyişi ve amacına ulaşması açısında bu gayretler gösterilerek hazırlanmış olmasına rağmen, hukuk dili, tekniği ve esası açısından birçok mahsuru da içeriğinde barındırmaktadır.
Örneğin; kanunun edebi olarak ve hukuk tekniği ve kavramları olarak birçok yanlışlıklarının yorum kaosuna sebep olacağının yanında, şu ana kadar ayıplı mal hükmünde mevcut olan “müteselsil sorumluluk” hükmünün kaldırılması gibi tüketici haklarında geriye gidişler de mevcuttur. Yani tüketici artık, son satıcının kaçtığı bir durumda o malın para iadesini veya ayıp oranında bedel indirimini malın üreticisinden/ithalatçısından isteyemeyecek. Malın piyasaya sürüldükten sonra ayıplı hale gelmesi durumunda üretici/ithalatçı hiç sorumlu olmayacak. Yani piyasada kötü niyetli son satıcılar çoğalacak ve dolandırıcılık vakıaları artacak.
Tüm bunların bağlamında kanun yapıcı, çağdaş düzeyde örnek alınacak, olumsuz yoruma kapalı ve tüketicinin hak ve menfaatinin korunmasına yönelik kanunları getirerek hukukun ilkesel üstünlüğü, adaletin sağlanması ve zayıfın, güçlüye karşı orantılı korunması amacına uygun kanun yapmalıdır.