FİNANS

'Yavaşlama sürecine giriyoruz'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe rakamlarını açıkladı.

'Yavaşlama sürecine giriyoruz'

Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2011 yılında dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "İşsizlikteki hafif artışlar ekonomide yavaşlama sürecine girdiğimizi gösteriyor" dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yılın tamamında merkezi yönetim bütçe giderlerinin 313 milyar 302 milyon lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 271 milyar 90 milyon lira olduğunu, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 295 milyar 862 milyon lira, genel bütçe vergi gelirlerinin ise 253 milyar 765 milyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Bakan Şimşek, bu sonuçlara göre 2010'da 40 milyar 81 milyon lira olan merkezi yönetim bütçe açığının 2011 yılında yüzde 56,5 oranında azalarak, 17 milyar 439 milyon liraya düştüğünü söyledi. Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2011 yılında dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve 2011 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerini açıklayan Şimşek, Türkiye ekonomisinin olumlu yanlarının yanı sıra cari açığa da değinmek gerektiğini söyledi.

Geçen yıl cari açığın ciddi şekilde arttığını anımsatan Şimşek, bunda birtakım yapısal sorunların olmasıyla birlikte konjonktürel faktörlerin de etkili olduğunu ifade etti.

Cari açığın artmasında “Arap Baharı”nın, Avrupa Birliği'nde iç talebin çok zayıf olmasının ve global emtia fiyatlarının 2010 yılına göre çok hızla yükselişe girmesinin de etkisi olduğunu belirten Şimşek, şunları kaydetti:

"Böyle birkaç önemli konjonktürel faktör de var tabii. Cari açık 2011 yılında muhtemelen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 10'u civarında bir rakam olacak. Ekonomide özellikle iç talep daha makul düzeylere doğru geriliyor. Kurdaki düzeltme, özellikle gelişmekte olan ülkelerle reel efektif kur endeksine baktığımız zaman, TL'deki rekabet gücünün, özellikle ihracatçı açısından rekabet gücünün çok ciddi şekilde arttığını görüyoruz.”

“Enflasyonun, yılın sonuna doğru düşeceğini öngörüyoruz”

Enflasyonu da olumsuz makroekonomik göstergeler arasında değerlendirmek gerektiğini dile getiren Şimşek, 2011 yılında geçici de olsa TL'deki değer kaybının ve Ekim ayında yapılan bazı vergi artışlarının, enflasyon üzerinde olumsuz etkisi olduğunu söyledi.

“Enflasyon, yılın ilk çeyreğinde muhtemelen bir miktar daha yükselebilir ama yılın sonuna doğru tekrar Merkez Bankası'nın hedeflerine paralel şekilde bir enflasyon görünümü öngörüyoruz” diyen Şimşek, bu öngörünün nedeni olarak iç talebin daha makul düzeylere dönmesini, kurdaki düzeltmenin tekrarlama ihtimalinin zayıf olmasını ve global emtia fiyatlarında yaşanan “şokun” enflasyon rakamlarından çıkmış olacağını gösterdi.

Bakan Şimşek, söz konusu iki temel makro sorun açısından 2012 yılı değerlendirildiğinde, cari açığın daralacağını, enflasyonun ise yılın sonuna doğru düşeceğini öngördüklerini bildirdi.

"Kamu borç stokunun GSYH'ya oranını yüzde 32'lerde öngörüyoruz”

Genel olarak makro açıdan önemli bir başarı yakalandığını dile getiren Şimşek, şöyle devam etti:

“Çünkü başarı, refah seviyesinin, istihdam düzeyinin artmasıyla, reel büyümedeki artışla ölçülür. Bu açıdan çok güçlü bir makroekonomik performans var. Çok güçlü bir refah artışı var. Bu başarı tesadüf değil. Özellikle 2002 yılının sonundan itibaren mali disipline verdiğimiz önem, bence bu başarının temel taşını oluşturuyor. Yapısal reformlar da bu başarıda çok önemli katkıya sahip. Gerek yapısal reformlar gerekse mali disiplin, siyasi istikrar olmadan tabii ki sağlanamaz, başarılamaz. Yani buradaki asıl başarı, siyasi istikrardadır. Güçlü siyasi iradededir ve doğru politikadadır.”

Türkiye'nin makroekonomik temellerinin sağlam olduğunu belirten Şimşek, dünyada önemli bir sorun olan kamu borç stokunun sürdürülebilirliğinin, Türkiye için sorun olmadığını ifade etti.

Türkiye'de kamu borç stokunun GSYH'ye oranının çok makul düzeylerde olduğunu aktaran Şimşek, “Yüzde 40'ın belki biraz altına düştü geçen yıl. AB'ye baktığınızda yüzde 90'lara dayanmış durumda ve muhtemelen 2016 yılına kadar bile bu ülkelerde borç stokunun yukarı doğru trendi devam edecek. Oysa biz 2014'de ne öngörüyoruz? Kamu borç stokunun GSYH'ya oranını yüzde 32'lerde öngörüyoruz. Bu brüt... Net kamu borç stoku yüzde 20'li rakamlarda... Şu anda elimizde son rakamlar yok ama yüzde 25 mi olur ne olur, önümüzdeki aylarda bunu da göreceğiz” diye konuştu.

Bankacılık sektöründe de Türkiye'nin bilançosunun sağlam olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'nin siyasi istikrarıyla, bundan sonra yaşanacak dış kaynaklı şokların da absorbe edilebileceğini söyledi.

2011 yılı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri

Geçen yıla ilişkin merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerini de açıklayan Bakan Şimşek, aylık performanstansa yıl sonu performansının daha önemli olduğunu söyledi.

Maliye Bakanı Şimşek, 2011 yılının Aralık ayında merkezi yönetim bütçe giderlerinin 40 milyar 974 milyon lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 39 milyar 748 milyon lira, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 23 milyar 96 milyon lira, genel bütçe vergi gelirlerinin ise 19 milyar 659 milyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Bu sonuçlara göre, bütçe açığının söz konusu dönemde 17 milyar 878 milyon lira olduğunu aktaran Şimşek, faiz dışı açığın ise 16 milyar 652 milyon lira olarak gerçekleştiğini ifade etti.

Geçen yılın tamamında ise merkezi yönetim bütçe giderlerinin 313 milyar 302 milyon lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 271 milyar 90 milyon lira olduğunu belirten Şimşek, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 295 milyar 862 milyon lira, genel bütçe vergi gelirlerinin ise 253 milyar 765 milyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Bakan Şimşek, bu sonuçlara göre de 2010 yılında 40 milyar 81 milyon lira olan merkezi yönetim bütçe açığının 2011 yılında yüzde 56,5 oranında azalarak, 17 milyar 439 milyon liraya düştüğünü kaydetti.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı işsizlik rakamlarına da değinen Şimşek, yüzde 9,1'lik oranın bile son 10 yılın en düşük rakamlarından olduğunu belirtti.

Mevsimsel olarak bu aylarda manşet işsizlik oranının bir miktar yükselişe geçtiğini ifade eden Şimşek, “Ama mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak da işsizlikte hafif yükseliş var. Bu da şunu gösteriyor, ekonomide bir yavaşlama sürecine giriyoruz. Özellikle inşaat sektörünün istihdam yaratma kapasitesinin önümüzdeki dönemde bir miktar zayıflaması riski söz konusu” dedi.

2B gelirlerine yönelik açıklama yaptı

2-B'den gelecek gelirlerin büyük bir kısmının afet riskini azaltmak için kentsel dönüşümde kullanılacağını belirten Şimşek, bu yönde bir tasarı olduğunu hatırlattı ve tasarının yakında Meclis'e gideceğini söyledi.

“2B'den kaynak alalım, köprü yapalım. Bu aşamada böyle bir değerlendirme yok” diyen Şimşek, Meclis aşamasında değerlendirmeler olabileceğini söyledi.

Şimşek, bu aşamada 2B gelirlerinin afet riskini azaltmak amacıyla özellikle İstanbul gibi illerde kentsel dönüşümde kullanılmak üzere ilgili bakanlığa ödenek olarak kaydedileceğini ifade etti.

Şimşek, “Köprüyü biz yaparsak bütçede daha önce öngörmediğimiz harcama gündeme gelirse ya giderleri kendi içerisinde yer değişikliği ile yapacağız ya da ilave gelir imkanlarını araştıracağız” dedi.

"Memur maaşları konusudna anayasa değişikliği yapıldı"

Memur maaşları konusunda anayasa değişikliği yapıldığını kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:
“Tasarı, yakında mecliste görüşülecek. Maliye Bakanlığı veya başka bakanlığın görüşü diye ifade doğru olmaz. Bu hükümetin bir iradesidir. Dolayısıyla hükümetimizce değerlendirilecek bir husustur. Bu sadece Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığının, Hazinenin diye sunmak doğru değil. Ortak bir irade tecelli ediyor.

İntibak Yasasına gelince İntibak Yasası devreye girse de girmese de işçi ve Bağ-Kur emeklileri 2011 yılının ikinci yarısında gerçekleşen enflasyon oranı kadar zammı otomatik olarak alacaklar. Memur emeklileri ise memurlara yapılacak zam oranında emekli aylıklarında artış olacak. Dolayısıyla burada bir takım gecikmeler söz konusu ama bu gecikmelerden dolayı telafi imkanı olmayan bir mağduriyet söz konusu olmayacak. Biz hep geriye doğru ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Burada mevcut kanunlar çerçevesinde otomatik olarak yapılması gereken artışları da yapacağız.”

“Enflasyonun, yılın sonuna doğru düşeceğini öngörüyoruz”
Enflasyonu da olumsuz makroekonomik göstergeler arasında değerlendirmek gerektiğini dile getiren Şimşek, 2011 yılında geçici de olsa TL'deki değer kaybının ve Ekim ayında yapılan bazı vergi artışlarının, enflasyon üzerinde olumsuz etkisi olduğunu söyledi.

“Enflasyon, yılın ilk çeyreğinde muhtemelen bir miktar daha yükselebilir ama yılın sonuna doğru tekrar Merkez Bankası'nın hedeflerine paralel şekilde bir enflasyon görünümü öngörüyoruz” diyen Şimşek, bu öngörünün nedeni olarak iç talebin daha makul düzeylere dönmesini, kurdaki düzeltmenin tekrarlama ihtimalinin zayıf olmasını ve global emtia fiyatlarında yaşanan “şokun” enflasyon rakamlarından çıkmış olacağını gösterdi.

Bakan Şimşek, söz konusu iki temel makro sorun açısından 2012 yılı değerlendirildiğinde, cari açığın daralacağını, enflasyonun ise yılın sonuna doğru düşeceğini öngördüklerini bildirdi.

AA

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler