Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, 2007 yılına güvenilmesini isteyerek, ''kim güvenirse o karlı çıkar. Çünkü ona göre adımlarını atar, kararlarını verir ve ondan sonra, 2008 geldiğinde güvenenler pişman olmayacaktır'' dedi.
''Yatırım Ortamını İyileştirme Reform Programı kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) ev sahipliğinde düzenlenen ''3. Kızılcahamam Yatırım Konferansı'' son günkü çalışmalarını sürdürüyor.
Kızılcahamam Patalya Termal Hotel'de bugün gerçekleştirilen yatırım konferansının açılışında bir konuşma yapan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu Sosyal Güvenlik Kurumlarının tek çatı altında birleştirilmesi konusuna değinen Babacan, ''kurum tek çatıda toplandı ama sistem üç'' dedi.
Bu sistemi birleştirebilmek için yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu anımsatan Babacan, ''çok arzu etmemize rağmen 1 Ocak itibariyle uygulayamadık. Öyle seçimlerden sonraya erteleme gibi bir niyetimiz de yok'' dedi.
Hükümet olarak arzularının sosyal güvenlik reformunun mümkün olduğu kadar geniş unsurlarıyla beraber 1 Temmuz'dan itibaren uygulamaya sokabilmek olduğunu belirten Babacan, bu konudaki yasal düzenlemeyi bütün unsurlarıyla 1 Temmuz'a kadar yetiştirip, yetiştiremeyeceklerine ilişkin şüpheleri olduğunu söyledi.
Söz konusu yasanın bazı maddelerinin iptal gerekçelerine bakıldığında kendilerinin başlangıç felsefeleriyle çelişen ve bununla uyuşmayan bazı yönler bulunduğunu ifade eden Babacan, ''bunların çözümü, sosyal taraflarla yürütülmesi, farklı persfektiflerle yeni bir çözüm bulunması, bazı konularda yetişmeyebilir açıkçası'' dedi.
Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben sadece bir sürpriz olmasın, kötü bir sürprizle karşı karşıya kalmasın, beklentileri o tarafa doğru yönlendirelim diye 1 Temmuz'dan itibaren bu yasayı tamamıyla yeni bir şekilde yürürlüğe başlayacak gibi beklemeyelim. Ama dediğim gibi mümkün olduğunca geniş alanda uygulamaya başlamak, bazı konular elde olmayan sebeplerle ertelenebilir. Ama hep beraber bu konunun bütün kurumlarımızla beraber üzerindeyiz, çalışıyoruz.''
Hükümet olarak 2007 yılında da sanki bir seçim yılı değilmiş gibi çalışmalarına aynı hızda devam ettiklerine dikkat çeken Babacan, belki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerle ilgili olarak yasama organı olan TBMM'nin mesaisinin bu sene biraz kısa olabileceğini söyledi.
Babacan, ''belki yasama anlamında normal bir yıl gibi hızla çalışamayabilir meclisimiz ama bu kurumlarımızın çalışmasında bir yavaşlama anlamına kesinlikle gelmez'' dedi.
İkincil düzenlemelerin yapılmasında bir yavaşlamanın hiçbir gerekçesinin bulunmadığına vurgu yapan Bakan Babacan, Bakanlar Kurulu kararları, tebliğler, yönetmeliklerle yapılacak işlerin hepsine hızlı bir şekilde devam edeceklerini anlattı.
Babacan, bu nedenle özellikle seçim atmosferini gerekçe göstererek işlerin yavaşlatılması, askıya alınması, reformların ertelenmesiyle ilgili bir durumun oluşmasına asla izin vermeyeceklerini bildirdi.
İş dünyasından da bu konuda kendilerini zorlamalarını isteyen Babacan, işadamlarından ''hele bir seçimleri geçelim, 2008'de bakarız'' dememelerini, çünkü Türkiye'nin kaybedecek vakti bulunmadığını söyledi.
Türkiye yerinde durduğu zaman başka ülkelerin hızla ilerleyerek aradaki farkı açtıklarını anlatan Babacan, Türkiye'nin hızla uzaklaşan, hızla kaçan bir hedefi yakalamaya çalıştığını söyledi.
-''2007 BAŞARI YILI OLACAK''
Babacan, şöyle dedi:
''Onun için ben inanıyorum ki 2007 yılının bir başarı yılı olacağına hep beraber şahit olacağız ve AB ile ilişkilerimiz, Dünya Bankası, IMF gibi uluslararası kuruluşlarla ilişkilerimizdeki ivme aynen devam edecek.
Büyüme hedefimiz yüzde 5. İlk 5 yıl hedefimizin üzerindeydik. Biz 2007'yi enflasyonunun düşüş trendinin yine devam edeceği bir yıl olarak görüyoruz.
Onun için biz hükümet olarak kararlıyız. Ancak iş dünyası temsilcilerimizin de özellikle kurumlarımızın başkanlarının ve yöneticilerinin bu dönemde 2007 yılı içerisinde alacağı tutum, takınacağı tavır çok çok önemli.
Eğer biz hep beraber 2007 yılında da iş dünyasının moralini yüksek tutarsak, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili iyimser bakışını güçlü tutarsak 2007 yılı da başarılı bir yıl olur.''
Türkiye'ye dışarıdan bakan finans sektörünün Türkiye ile ilgili içeridekilerden daha iyimser bir bakışa sahip olduğuna vurgu yapan Babacan, bütün sektör temsilcileriyle görüştüklerini, bu temsilcilerin yaklaşık 50 ülkede yatırımları bulunduğunu ve yatırımları bulunan bu ülkelerin her yıl 10-15 tanesinde seçim gerçekleştiğini, sektör temsilcilerinin kendilerini anlattığını söyledi.
Babacan, Türkiye'de seçimlerin bu kadar niye büyütüldüğünü, yabancıların anlamadığını da belirterek, yabancıların yerlilerden çok daha iyimser bir pozisyon aldıklarını söyledi.
Bu konuda iş dünyası temsilcilerinin üyelerine verecekleri mesajların önemli olduğunu da belirten Babacan, ''eğer bizler hep beraber 2007'ye güvenirsek, Türkiye'nin geleceğine güvenirsek, 2007 bir başarı yılı olur. Ama Türk iş dünyası olarak 'bu yıl zaten kötü olacak, kötü şeyler bekliyoruz' diye sürekli bir karamsarlık, olumsuzlukla konuşursak biliyorsunuz ekonomide beklentiler, moral bozulursa gerçekten arkasından olumsuz sonuçlar gelir'' diye konuştu.
''KİM GÜVENİRSE O KARLI ÇIKAR''
Önemli olanın Türkiye'de uzun vadede demokrasinin iyi işlemesi olduğunu, demokratik sistemin bundan daha iyi işlediğinin bütün dünyaya ispat edilmesi olduğunu belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2007 yılında biz bütün dünyaya gösterirsek, demokratik takvim istiyor, demokrasi Türkiye'de gayet güzel çalışıyor. Üstelik daha da iyi işliyor. İşte bu Türkiye'nin ileride daha parlak bir ekonomik geleceğe sahip olmasının güvencesidir.
Ama farklı yaklaşımlar, endişeler, mülahazalarla yaklaşırsak, bu gerçekten farklı sonuçları getirebilir, bunu da açıkça söylüyorum. Kim güvenirse o karlı çıkar. Çünkü ona göre adımlarını atar, kararlarını verir ve ondan sonra 2008 geldiğinde güvenenler pişman olmayacaktır.''
.