ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası (ATO), hissedarı olduğu Halk Bankası'nın özelleştirilmesine karşı Danıştay'a dava açtı.
ATO Başkanı Sinan Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, özelleştirilme sürecinde yapılan işlemlerin hukuka aykırı olduğunu belirterek, yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtıklarını söyledi. Bankanın yeniden yapılandırılması tamamlanmadan özelleştirme sürecinin başlatılamayacağını vurgulayan Aygün, bu kapsamda hissedarların haklarının iadesinin sağlanmadığını ve ortaklık paylarının güncellenmediğini anlattı. Aygün, şunları söyledi:
"Halk Bankası 1984 yılından sonra Genel Kurul yapmama kararı aldı. Yani kapılarını dışarıya kapattı. Bu tarihten sonra bankanın sermaye yapısı sürekli Hazine lehine değiştirildi. Ancak genel kurul yapılmadığı için hissedarlar sermaye artırımlarından haberdar olamadılar. Dolayısıyla hisse oranları düştü. Bankanın dağıtılması gereken bir karının olup olmadığı hiçbir zaman bilinemedi. ATO olarak bizim, ilk katılımda bulunduğumuz 1938 yılı itibarıyla yüzde 2 hissemiz vardı. Bugün 12 ticaret odasının toplam hissesi 0.00000017 Banka'nın ödenmiş sermayesi 1 katrilyon 150 trilyon lira eğer sermaye artırımlarına gidebilseydik, 23 trilyon liralık hissemiz olacaktı, dağıtılacak kar payları bu rakamı daha da arttıracaktı."
Bankanın 1969 yılından bu yana kar payı da dağıtmadığını söyleyen Aygün, hissedarların kar paylarının sürekli Hazine'ye devredildiğini anlattı. Aygün, bankanın özelleştirme sürecinde yeniden yapılandırma ve özelleştirmeye hazırlık planının Genel Kurul onayına sunulması gerektiğini, ancak 30 Mayıs 2006 tarihinde yapılan Genel Kurul'da bu zorunluluğun da yerine getirilmediğini belirtti. 5 yılda tamamlanması öngörülen özelleştirme sürecinin 25 Kasım 2000 tarihinde yürürlüğe giren 4603 sayılı yasa ile başladığını, Bakanlar Kurulu'nun bu süreyi yarısı kadar uzatma yetkisi bulunduğunu ancak uzatma işlemini yasal süresi içinde gerçekleştirmediğini de belirten Aygün, "Bakanlar Kurulu'nun hatalı işlemi nedeniyle özelleştirme süreci sakatlanmıştır" dedi. Hatalı işlemi telafi etmek için Bakanlar Kurulu kararının geriye dönük olarak işletildiğini belirten Aygün, "Bu durum hukukun genel ilkelerine, kanunların geriye yürümezliği ilkesine ve kanun yapış tekniklerine aykırıdır ve hukuki güvenlik ilkesini de zedelemektedir" dedi.
Küçük esnaf ve sanatkarı desteklemek üzere Atatürk'ün talimatıyla kurulan ve çok önemli bir misyonu bulunan bankanın yabancı sermayeye peşkeş çekilmek istendiğini kaydeden Aygün, "Halk Bankası'nın hissedarı ve Türk halkının örgütlü ve bilinçli bir unsuru olarak buna izin vermek niyetinde değiliz" diye konuştu. Yabancı sermayenin eline geçmesi halinde bankanın bu misyonunun ortadan kalkacağına işaret eden Aygün, bankanın özelleştirilmesinden tüccar ve esnafın zarar göreceğini söyledi.
Bu arada açıklamada, ATO'nun, dönemin İktisat Bakanlığı'nın talebi üzerine 5 bin TL miktarla bankanın kurulmasına kaynaklık eden Halk Sandığı'na hissedar yapıldığı ifade edildi. Açıklamaya göre, Halk Sandığı, 1963 yılında Halk Bankası'na dönüştürüldü. ATO'ya, 1963, 1966, 1967, 1968 ve 1969 yıllarına ait temettüleri ödendi. 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Banka'nın, genel kurul toplantısı yapmaktan muaf tutulması nedeniyle kar payı ödemesine son verildi. Oluşan kar Hazine'ye aktarıldı. Bugün itibariyle 12 ticaret odasının toplam sermaye içinde 0.00000017 oranında sermayesi bulunuyor.