Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bültende bir haftadır yaşanan finansal çalkantının temel nedeni olarak Avrupa ekonomisindeki gidişat gösterildi.
"Avrupa'nın derdi, dünyayı gerdi" başlığıyla hazırlanan bültende şu tespitlere yer verildi;
"ECB ve BOE dün faiz kararlarını açıkladılar. Beklenildiği gibi faiz oranları değişmedi. ECB Başkanı Trichet, faiz kararı sonrasında basın açıklamalarında tükenmiş bir tablo çizdi. Ekonomik büyüklüklerin yılın ortasında zayıfladığı, yüksek enflasyonun devam ettiğini açıkladı. ECB önceliğini ise fiyat istikrarına vereceğini belirtti.
Geçen toplantıda büyümeye verilen atıf, bu toplantıda fiyat istikrarına döndü. ECB üyeleri de yaptığı açıklamalarda fiyat istikrarını ve 2009’un ortalarına kadar faiz oranlarını koruyabileceklerini belirtmişlerdi. Piyasaların tamamı ECB’nin bu açıklamalardan sonra tepki vermeden düşüş gerçekleştirdi. ECB’nin açıklamalarında faiz indirimi yok, enflasyonla mücadele var derken bile Euro’da inanılmaz değer kaybı yaşandı. Euro’nun devalüe olması, ECB’ye enflasyon olarak geri dönecektir. Piyasalar belki ECB’nin göz göre göre ekonomiyi resesyona sokmasından endişe ediyor olabilirler.
Euro/dolar paritesi, FED’in faiz oranı 4.25 seviyesindeyken olduğu noktaları dahi aşağı yönde kırdı. Euro/Usd 1,42, Euro/Yen 150 seviyelerini dün test etti. Euro’nun bu hallere düşmesi büyük bir endişenin fiyatlandırıldığını gösteriyor. Avrupa borsaları yüzde 3 düşüşler ile kapandı. Piyasalarda beklenmeyen bu dalgalanma hakkında farklı yorumlar yer aldı. ABD piyasalarındaki yüzde 3 ve üzerindeki düşüşler, özel sektör istihdamında fazladan işsiz kalan 3000 kişiye kesildi.
İstemeden işsiz kalan 3000 kişi düşüşün sorumlusu olsaydı, tüm dünya ABD Doları’na geçiş yapmazdı. Wall Mart’ın Ağustos ayı perakende satışlarının beklentilerin üzerinde gelmesi ve birim verimlilik artışları gibi olumlu datalar ABD’ye yönelik endişeleri göstermiyordu. Bu yüzden ABD, "ADP istihdamı ile düştü, bugün tarım dışı istihdam ile toparlanır" diye bakmamak lazım. Dün ABD’de otomotiv üreticisi de, havayolları da, finansallar da, maden üreticileri de, petrol üreticileri de vs. birbiriyle zıt olan sektörler bile düşüş içerisine girdiler. Dow Jones yüzde 3 düşerken, 7 Ağustos’tan bu yana en fazla işlem hacmi ile düşüş sergiledi. S&P, Ocak ayından bu yana en büyük düşüşü sergiledi. Dün yaşanan fiyatlandırma çok uzun zamandır görmediğimiz ve beklediğimiz ama bu kadar etkili olmasını düşünmediğimiz harekettir.
Piyasaların bir anda sinirlerinin boşalması, abartılı fiyatlandırıldı. ECB’nin 4,25 faizi ile dünyada en düşük faiz oranı veren ABD Doları, Japon Yeni karşısında daha da fazla değer kaybetmesi rasyonel olarak kabul edilemez. Ancak bu dalgalanma yeni fırsatlar ortaya çıkarır. Euro’da kısa vadede daha fazla değer kaybı beklemiyor, alımlar gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Türkiye’nin özeline girersek bugün dolarda yukarı yönlü ve tabii borsada aşağı yönde gireceğiz.
YTL’de değer kaybı, Euro’da değer kaybı gibi bir fırsat olacaktır. Faizlerde 19.60-20.00 seviyelerine yükseliş yine bir fırsat yaratacaktır. Çünkü dün belirttiğimiz ve beklediğimiz gibi TCMB faiz indirimi sinyalini yakmıştır. İMKB’de senaryomuz olan 2 ila 5 ay arasında 38.500-44.000 arasında dalgalanma bandının alt noktaları bugün test edilecek. Bu düşüşün fırsat olup olmayacağını destek noktalarında gerçekleşen talep gösterecektir.
En kötü ihtimalede 38.000 seviyesinde tutunması bile içinde bulunduğumuz orta vadeli süreci etkilemeyecektir. Yurtdışında Euro, yurtiçinde YTL için büyük bir fırsat oluştu. İMKB için büyük bir fırsat olup, olmadığını bugün destek seviyeleri gösterecektir."