"Büyüme trendi içindeyiz"

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, faaliyet gösterdikleri sektörlerde büyüme trendi içinde olduklarını söyledi.

Sabancı, Cnbc Europe'da yayınlanan "Squawk Box Europe" programına katılarak Canlı Yayın'da Program Yapımcısı Geoff Cutmore ve öteki sunucunun sorularını yanıtladı.

Programın başında "Türkiye pazarı bu yıl yüzde 11'in üstünde büyüme göstererek güçlü bir performans sergiledi. Ancak ülkenin önde gelen şirketler topluluklarından olan Sabancı Holding, yüzde 23'lük etkileyici bir büyüme ile ülke performansının üzerine çıktı. Finansal Hizmetler'den Gıda ve Perakendecilik'e ve Otomotiv sektörüne pekçok alanda faaliyet gösteren grubun, yıl içinde, enerji sektörüne adım atmak da dahil olmak üzere, büyük planları var" şeklinde yorum yapan Cutmore'un soruları ve Güler Sabancı'nın verdiği yanıtlar şöyle:
"Soru: Türkiye hikayesi sanırım artık yatırım çevrelerince oldukça iyi biliniyor. Ve sevilen bir hikaye.

Güler Sabancı: Evet

Soru: Pazar performansı yatırımcıların aradığı kazancı sağlamış durumda sanırım. Türkiye'nin bu çizgide daha ne kadar ilerleyeceğini düşünüyorsunuz ? Demek istediğim Türk Ekonomisi'nde pek çok faaliyet yürütüyorsunuz ve şu anki evrede daha ne kadar büyüme potansiyeli olduğuna dair iyi bir sezginiz var. Bu durumu nasıl görüyorsunuz ?

Güler Sabancı: Evet, 28 yıldır iş dünyasının içindeyim. Son iki yıldır şirketin Başkanı olarak ve şunu söylemeliyim ki, bu, en heyecan verici dönem. Henüz sadece başlangıçtayız, çünkü 2001 yılındaki büyük krizin ardından Türkiye dört yıl gibi kısa bir süre zarfında ekonomik istikrara ulaştı. Sizin de söylediğiniz gibi, yüzde 7'nin üstünde bir büyüme yakaladık ve yüzde 5-6 civarında bir büyüme de bu yıl bekleniyor. AB üyelik müzakereleri de Türkiye'nin geleceği için iyi bir dayanak noktası. İş hayatımda ilk kez, uzun vadeli, 10 yıllık stratejik planlar yapıyor ve bunları uyguluyoruz. Hem Türkiye hem de kendi şirketim için heyecan verici bir dönem.

Soru: Bu çok ilginç bir şirketler topluluğu. Lastikten Finansal Hizmetler'e, Çimento'ya kadar gerçekten çok farklı faaliyetleri var. Bugün, sektörlere baktığınızda, cansız, hareketsiz olanlar, iyi gidenler ve dikkat etmeniz gerekenler var mı ?

Güler Sabancı: Evet. Bankacılıkla başlayalım. Türkiye'nin önde gelen bankası, özel bir banka olan ve yine ilgili çevrelerce iyi bilinen Akbank çok iyi gidiyor, Türkiye'nin büyüme oranının üzerinde büyümeye ulaştı. Perakendecilik sektöründe agresif büyüme içindeyiz. Carrefour ile ortaklığımız var üç yıl içinde iki kat büyüyoruz. Planımız bu. Elektronik Perakendeciliğinde yüzde yüz varız yine üç yıl içinde bugünkü varlığımızı iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Sizin de sözünü ettiğiniz gibi, Çimento İnşaat Sektörü'nün büyümesini ateşleyen inanılmaz bir değer yaratıcı. Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerin çoğunda agresif büyüme trendi içindeyiz. Hepimizin bildiği gibi, Çin rekabeti nedeniyle, tekstil biraz kötü durumda ama onun dışında, gururla söylüyorum ki, ülkemde güçlü bir büyüme var ve Türkiye'deki üretim ortamı da son derece verimli, ki bu verimlilikle de gurur duyuyoruz.
Soru: Ekonomiler büyüme halindeyken ve yerel odaklı şirketler bu büyümeden yararlanırken, yönetim bazen şaşkınlığa düşer, faaliyet göstermekte zorlanır ve tıkanma noktasına gelir.
Güler Sabancı: Evet, ancak, öncelikle, biz yerel bir firma değiliz. Çimento gibi, sizin de söz ettiğiniz, lastik gibi, faaliyetlerimizin çoğu bölgesel oyuncular, bazı faaliyetlerde ciddi bölgesel oyuncular. Küresel faaliyetlerimiz de bulunuyor dünyada bir numara olan bir lastik takviye işimiz var. ABD ve Güney Amerika'da operasyonlarımız var ve şimdi de Asya'ya gidiyoruz.

Soru: Gördüğüm kadarıyla, bazı sınır ötesi ortak girişimleriniz de bulunuyor. Bu sınır ötesi faaliyetlere daha fazla yönelmeyi düşünüyor musunuz ?

Güler Sabancı: Tek yaptığımız, işin gerektirdiğini yerine getirmektir. Işimiz bölgesel olmayı, küresel olmayı gerektiriyorsa, oluruz. Ama yerel fırsatlar varsa, elbette onlara öncelik veririz. Küresel ile yereli birbirine karşıt şekilde koyan genel bir stratejimiz yok. Yaptığımız, işin gerektirdiğini yerine getirmektir.

Soru: Türkiye'ye yatırılan Körfez sermayesinden ne kadar para geldiğine ilişkin bir soru sorabilir miyim? Çünkü Suudi Arabistan'dan, Katar'dan, Kuveyt'ten aldığım duyumlara göre, Türkiye'ye akan ciddi bir para var. Sizinki gibi şirketlerin şu anda yaşadığı büyümenin nedenlerinden biri de bu.

Güler Sabancı: Türkiye'ye 2004 yılında gelen doğrudan yabancı sermaye rakamlarına baktığınızda, 2.8 Milyar Dolar olduğunu görüyorsunuz. 2005'te ise inanılmaz bir sıçrama ile rakam 9.7 Milyar Dolara çıkıyor. Ayrıntılarını tam bilemiyorum ama elbette Arap kıyılarından gelen bir sermaye var ama Avrupa'dan ve dünyanın her yerinden gelen bir sermaye de var. Makroekonomik istikrarı, AB üyeliği dayanağı ile, Türkiye çok ciddi yabancı sermaye çekiyor.

Soru: Enflasyon riski ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Türkiye'de mülk sahibi olan bazı yatırımcıların aşırı arz durumundan endişe duyduklarını biliyorum.

Güler Sabancı: Hayır, rakamlar böyle söylemiyor. Enflasyon rakamlarına baktığımızda, hakkını teslim etmek gerekir ki, hükümetin çok iyi iş çıkardığını görüyoruz. IMF'nin yardımıyla, AB üyeliğinin yardımıyla, 3-4 yıl içinde yüzde 70'lerden yüzde 7'ye inen bir enflasyon görmekteyiz. Bu inanılmaz bir hikaye ancak, arkasında finansal disipline dair çok iyi ve ciddi kotarılmış bir iş yatıyor. Bu noktadan bir geriye dönüş beklemiyoruz çünkü Türk Ekonomisi 2001 krizinden bu yana çok olumlu gelişmeler kaydetti. Yüksek enflasyonu yaratan unsurlar artık varlık göstermiyor. Bu bir. Şunu söyleyebilirim ki, artık böyle birşey beklemiyoruz. Ve elbette rakamlar evet ülkemdeki rakamlar çok iyi, ama şunu da unutmayın ki, kişi başına düşen gelir bu yıl ancak 5 binin üzerine çıktı. Daha gidecek çok yolumuz var. baştaki sorunuza yanıt vermek gerekirse bu henüz başlangıç.

Soru: Şirketin biraz daha dışında birşey sormak istiyorum. Daha önceki bir konuğumuzla İran'daki durum üzerine konuşuyorduk. Sizce, İran'daki durum ve Amerikalıların bu durumda yaptıklarına dair Türk kamuoyu ne hissediyor ?

Güler Sabancı: Irak'a dair Türklerin hissettikleri şuradan başlayayım, gördüğünüz gibi, Irak durumunda iki taraf var. Bu karmaşanın içinde olmadığımıza sevinen bir taraf var. Öteki taraf ise, elbette, bu durum bizim Doğu sınırımızda yeniden Kürt sorununu ortaya çıkardı. Yani orada biraz karışık duygular hakim. Ama, hepsinden öte, bu karmaşanın içinde olmadığımıza memnunuz. İran'a gelirsek, İran sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önemli bir konu ve hepimiz için endişe kaynağı. Türkiye Ekonomisi'ne dönersek, İran'da böyle talihsiz olaylar meydana gelirse, Türkiye Ekonomisi'nin bu krizi de atlatabilecek dayanıklılığa sahip olduğuna inanıyorum."

Foreks Haber