Deloitte Türkiye ve Ekonomist Dergisi işbirliği ile hazırlanan "Türkiye'de Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2008 Yarı Yıl Değerlendirmesi" raporu açıklandı. Rapor, 2008 yılının ilk yarısında gerçekleşen birleşme ve satın alma işlemlerinin detaylı bir analizini ve yılın ikinci yarısına yönelik değerlendirmeleri ortaya koyuyor.
Global piyasalarda yaşanan dalgalanmalar ve AKP'ye yönelik kapatma davasının son 4-5 ayda yarattığı siyasal belirsizliğe rağmen, 2008 yılının ilk yarısında gerçekleşen yaklaşık 11 milyar dolar tutarındaki birleşme ve satın alma işlemi, yatırımcıların hala Türkiye'de yatırım yapma iştahının azalmamış olduğunu gösteriyor.
Raporda ayrıca, yatırımcıların kısa vadede temkinli bir tutum içinde olacakları vurgulanırken, olumsuz seyrini sürdüren küresel piyasalar ve yılın ilk yarısında yaşanan siyasal belirsizlik dolayısıyla kaybedilen zamanın yılın ikinci yarısına ilişkin bazı kaygılara neden olabileceği belirtiliyor.
Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, raporla ilgili olarak görüşlerini şöyle ifade etti: "Global piyasalardaki çalkantılar yılın ilk yarısında Türkiye'deki birleşme ve satın almaları etkilememiş gözüküyor. Türkiye, büyüme potansiyeli ile hala yatırımcılar için uzun vadede önemli bir pazar. Ancak, global finansal piyasalarda yaşananların ve iç politik gelişmelerin yarattığı belirsizliğin ve zaman kaybının etkileri, önümüzdeki on iki ayda hem işlem sayısına hem de değerlemelere yansıyacaktır yatırımcılar bu dönemde yatırım kararı alırken daha temkinli olacaktır. Yine de, bazı
büyük çaplı işlemler ve özelleştirmeler bu yılın işlem hacmini belli bir seviyeye taşıyacaktır."
2008 YILININ İLK YARISINDA YAKLAŞIK 11 MİLYAR DOLARLIK İŞLEM
Yaşanan çalkantılı döneme rağmen, 2008'in ilk altı ayında 92 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşmiş ve bunlardan 52'sinin işlem değeri açıklanmıştır. Rapora göre, söz konusu işlemlerin toplam hacmi 10,1 milyar dolar olurken, değeri açıklanmayan işlemlerin tahmini değerleri de göz önüne alındığında, 2008'in ilk yarısında 11 milyar dolar seviyesinde bir işlem hacmi gerçekleşmiştir. 2007 yılının aynı döneminde ise toplam 10,5 milyar dolar tutarında işlem gerçekleşirken, 2007 yılında toplam işlem hacmi ise yaklaşık 21 milyar dolar olmuştu.
2008 YILINDA YATIRIMLARIN KAYNAĞI..
Raporda, geçmiş yıllara paralel olarak ve beklentiler doğrultusunda, 2008 yılının ilk yarısında gerçekleşen yaklaşık 11 milyar dolarlık işlem hacminin yaklaşık yüzde 75'inin yabancı yatırımcılar tarafından yapıldığı belirtiliyor. Yabancı yatırımcılar arasında, Avrupalı yatırımcıların, yabancıların yarattığı toplam işlem hacminin yüzde 80'ini gerçekleştirerek, yine ön sırada yer aldığı ifade ediliyor.
Rapora göre, küresel finansal piyasalardaki sıkıntının ABD'li yatırımcılar üzerindeki etkisi, ilk yarı yıl sonuçlarına da yansıdı.
Geçen yıl Türkiye'de 9 adet satın alma yapan ABD'li yatırımcılar, 2008'de sadece tek işlem gerçekleştirirken, sayısı fazla olmamakla birlikte, yatırımcıların menşeilerinin çeşitliliğinin de arttığı, Uzak Doğu, Rusya, Hindistan, İsrail gibi bölgelerden yatırımcıların 2008'de Türkiye'de satın almalar yaptığı belirtiliyor.
2008 yılının ilk yarısında gerçekleşen işlemlere bakıldığında, bu yıl da milyar dolarlık işlemlerin olduğu görülüyor. İlk yarı yılın en büyük işlemi, Tekel Sigara özelleştirme işlemi olurken, ilk altı ayda enerji ve tütün sektörlerindeki özelleştirmeler, bu iki sektörü işlem hacmine göre sektörel sıralamada ilk sıralara taşıdı. Raporda, ilk yarı yılda gerçekleşen ilk üç işlemin, toplam işlem hacminin yüzde 45'ini ve finansal hizmetler, enerji, perakende, tütün, çimento ve sağlık gibi sektörlerde gerçekleşen en büyük 10 işlemin ise, toplam işlem hacminin yüzde 75'ini oluşturduğu belirtiliyor.
EN HAREKETLİ SEKTÖRLER..
Raporun sonuçlarına göre, son beş yılın birleşme ve satın almalar açısından en hareketli sektörleri, bu yıl da değişmedi ve 2008 yılının ilk yarısında en fazla birleşme ve satın alma hareketi finansal hizmetler, gıda, medya, hizmet, enerji, perakende ve sağlık sektörlerinde görüldü. Sigorta sektöründe gerçekleşen birçok işlem ile finansal hizmetler, bu yılın ilk yarısında da, son yıllarda olduğu gibi, işlem adedi açısından en hareketli sektör olarak ortaya çıkarken, enerji sektöründeki işlem hacmi, yıllardan sonra ilk defa finansal hizmetler sektöründeki hacmi aştı. Ayrıca, yatırımcıların en
cazip bulduğu sektörlerin başında gelen hizmet sektöründe 10 işlem ile oldukça canlı bir yarı yıl yaşandı. Bu yıl gerçekleşen özelleştirmeler, enerji ve tütün sektörlerini ön sıralara taşıdı. 2007 yılının 12 işlem ile en hareketli sektörlerinden biri olan gayrimenkul sektörü bu yılın ilk yarısını sessiz geçirdi.
Hemen her sektörde yatırım fırsatlarını değerlendiren ve Türkiye pazarına ilgilerini ortaya koyan finansal yatırımcılar, Türkiye'yi bir kilit pazar olarak görmeye başladı. Borçlanma kapasiteleri azalan birçok bölgesel ve global özel sermaye fonu, dikkatini gelişmiş piyasalardan, büyüme potansiyelinin yüksek olduğu Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalara yöneltti.
Yılın ilk yarısındaki işlem hacmi üzerinde oldukça etkili olan finansal yatırımcıların gerçekleştirdiği 18 işlemin toplam büyüklüğü yaklaşık 4,2 milyar dolar (değeri açıklanmayan işlemler ile ilgili tahminler dahil olmak üzere) ile ilk altı aydaki toplam işlem hacminin yaklaşık yüzde 38'ini oluşturuyor. Ayrıca, ilk altı aydaki söz konusu tutar, 2007 yılında tüm yılda finansal yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen toplam işlem hacminin 1,5 katından da fazla.
Rapora göre, birleşme ve satın almalar 2008 yılının ilk yarısında yılın tamamına yönelik ümit vaat edici bir seyir izlemesine rağmen, olumsuz küresel ekonomik ortam ile AKP'ye yönelik kapatma davasının son 4-5 aydır yarattığı belirsizlik nedeniyle kaybedilen zaman, yılın ikinci yarısına ilişkin bazı kaygılara neden oluyor. Bununla birlikte, 2008 yılı toplam işlem hacminin yaklaşık 16-17 milyar dolar aralığında olacağı tahmin ediliyor.
Gözlerini gelişmiş piyasalardan, gelişmekte olan piyasalara çeviren özel sermaye fonlarının, Türkiye'yi yatırım yapılacak önemli bir ülke olarak görmelerinden dolayı, yılın ikinci yarısında da, daha küçük hacimli de olsa, satın almalarına devam edecekleri öngörülüyor.
Makroekonomik göstergelerdeki olumsuz sinyaller, küresel finansal piyasalardaki sıkıntılar ve iktidar partisinin kapatılmasına yönelik davanın yarattığı tedirginlik göz önüne alınarak, yatırımcıların yatırım kararlarında daha temkinli davranacakları ve bunun da yılın ikinci yarısındaki işlem sayısına yansıyacağı öngörülüyor. Ancak, bazı büyük çaplı şirket satışları ve özelleştirme işlemlerinin etkisiyle, yılın genelindeki toplam işlem hacminin yine de kayda değer bir seviyede olacağı ifade ediliyor.