Bir haftalık aranın ardından yeniden analizlerimize geri döndük.
Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası' nın kararlı duruşu ile TL'nin değerlenme sürecine şahit olduk. Faizlerin % 23'lerden %20.5'e kadar düşüşünü ve endeksin 31,500'den 35,500'e kadar yükselişini gördük.
5 Mayıs 2006 tarihinde başlayan piyasalardaki hareketlilik 3 Haziran 2006 Cuma günü açıklanan Mayıs ayı enflasyonu ile ciddi bir dalgalanmaya dönüşmüştü. Açık pozisyonlarını büyüten bankaların pozisyon kapatma çabaları ve yabancı fonların satışları ile TL % 30'a yakın bir değer kaybı yaşadı.
Bugün Haziran enflasyonu açıklanacak. Dövizin artışını fırsat bilenlerin zamları ile Haziran
enflasyonunun % 1.5 dolayında açıklanması bekleniyor. Bazı sektörlerde aşırı fiyat artışları
enflasyonu yukarı çekebilir. Ancak giyim ve gıda sektörlerinde fiyat düşüşleri enflasyonun ateşini dizginleyecek gibi görünüyor.
ÜFE'de Enerji, metal sanayi fiyatları artış trendini sürdürebilir. Ancak ÜFE'deki artışın TÜFE'ye aynı ölçüde yansımasını beklemiyorum. Özellikle reel ücretlerdeki düşüşün etkisiyle Haziran ayında yurtiçi talepte ciddi bir daralma yaşandı.
İstanbul TÜFE rakamı %0.1 geldi. öncü bir gösterge olduğunu düşünüyorum. TÜFE'de genel olarak beklentiler % 1.5 dolayında.
Piyasalar % 2'ye kadar enflasyonu çok önemsemez. % 2'nin üzerindeki enflasyon yeni faiz artırımlarını gündeme getirebilir. Ancak talep daralmasından dolayı beklentilerin altında bir enflasyonla karşılaşabiliriz.
Enflasyonun düşük çıkması halinde faizlerin % 19'lara, doların 1,550'ye gerilemesi beklenebilir. Borsa ise 33,250 direncini kırarak kısa vadeli yükseliş trendine zaten geçen hafta girmişti. Düşük enflasyon datası endeksi 37,000'lere doğru taşıyabilir.
Borsa endeksi geçen ayki enflasyon korkusunu henüz üzerinden atamamış olacak ki yurtdışı borsalardaki toparlanmaya rağmen hala 35,000'lerde seyrini sürdürüyor. Enflasyon korkusunun bugün atılması ile borsa hızlı bir yükselişe geçebilir.
03/07/2006 11.50