Avrupa Birliği tarafından yarın açıklanacak Kasım-2007 İlerleme Raporu'nda, insan hakları ve demokratikleşme gibi konuların yanı sıra ekonomi alanında da Türkiye'yi bir dizi uyarı yapıldı.
Finans Enstitüsü'nden iktisatçı Cemil Ertem, İlerleme Raporu'nda özellikle bütçe performansındaki sapmalara ve ekonomi yönetimindeki koordinasyon eksikliğine vurgu yapıldığına dikkat çekerek, raporda Türkiye'nin bölgesel gelişmişlik farklarını gidermek için daha çok çaba sarfetmesi gerektiği görüşüne yer verildiğini söyledi.
Ertem, ANKA'ya yaptığı açıklamada, İlerleme Raporu'nda 301. madde, Kürt sorunu, demokratikleşme ve insan hakları gibi konulara yoğunlaşmasına rağmen, ekonomi alanında da bazı ciddi tespitlere yer verildiğini bildirdi.
"AB İLE İLİŞKİLERİN ZAYIFLAMASI İŞSİZLİĞİ ARTIRIR"
Türkiye-AB ilişkilerinin giderek zayıfladığını ifade eden Ertem, "Önümüzdeki dönemde AB ile ilişkilerin daha da zayıflaması hatta donması, Türkiye’de işsizliğin ve yoksulluğun daha fazla artması anlamına gelecek. Türkiye kısa dönemde AB kaynaklı doğrudan yabancı yatırımları artırmak zorunda. Petro-dolarların borsaya girmesinin, hazine senedi almasının Türkiye’yi kurtarmayacağı, yalnızca yüksek faizden borçlandıracağı artık çok bilinen bir gerçek" diye konuştu.
"AB, MAKRO HEDEFLERDEN SAPILACAĞINDAN ENDİŞE EDİYOR"
Ertem, Türkiye'nin artık kendi tasarrufları ile gelişmiş bir ekonomi yaratmasının mümkün olmadığını savunarak, İlerleme Raporu'nda 6. Katılım Öncesi Ekonomik Programda (KEP) altı çizilen taahhütlere üstü kapalı gönderme yapıldığını kaydetti. Ertem, şöyle konuştu: "Rapor reformların yavaşladığına dikkat çekiyor. Buna göre, ekonomi konusunda hükümet ve kurumlar arasındaki görev dağılımından dolayı eşgüdüm eksikliğinin bulunduğu ve orta-uzun vadeli reform ve bütçe çalışmalarının yapılamadığına işaret ediliyor. Raporda, kamu harcamalarının 2007 yılının ilk çeyreğine kadar kontrol altına alındığı, daha sonra bütçe performansında ve gerçekleşmelerinde sapma olduğu vurgulanıyor. Bu durumda KEP’da belirtilen 2007–2009 makro hedeflerden sapma olacağı endişesine dikkat çekiliyor."
"BÖLGESEL KALKINMA İÇİN SOMUT ADIM ATILMADI"
Türkiye'nin 2007–2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda bölgesel kalkınmaya vurgu yaptığını, bunu da KEP’te belirttiğini hatırlatan Ertem, bu konunun ekonomik refahın ülke genelinde dengeli bir şekilde dağılması, yerel düzeyde kurumsal kapasitenin artması, bölgeler arası göç eğilimlerinin bölge içinde tutulması, kırsal kesimde refahı artırarak, kır ve kent arasındaki sosyo-ekonomik gelişmişlik farklarının azaltılması başlıklarında irdelendiğini, ancak bu alanlarda somut adımlar atılmadığını belirtti.
Ertem, "Türkiye bu konularda somut adımlar atmadığı gibi, bölgesel gelişmişlik farklarından kaynaklı sorunları güvenlik sorununa indirgeyerek KEP’da altı çizilen hedeflerden uzaklaşıyor. Bu durumun Türkiye ve bölge için bir istikrarsızlık unsuru olacağı yine raporun satır aralarında göze çarpıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, cari açığın arttığının altı çizilen İlerleme Raporu’nda, tüm bu olumsuz gelişmelere karşın Türkiye’nin cari açığını finanse edecek mali yapıya sahip olduğuna da değinildiğini belirten Ertem, raporda sermeyenin serbest dolaşımı konusunda bazı kısıtlamaların da genel olarak kalkmasının memnuniyetle karşılandığını kaydetti.