Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kira bedelinde yıllık Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), oranında zam yapılmasına karar veren yerel mahkeme kararını bozdu.
Daire kararında, “Çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı yahut kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına hükmolunmalıdır” denildi.
Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi, ev sahibi ve kiracı arasındaki kira artış oranının belirlenmesine yönelik uyuşmazlıkta, kirada TEFE (ÜFE) oranında artış yapılmasına karar verdi.
Davalının kararı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 3. Hukuk Dairesine geldi.
Daire, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına işaret ederek, özel nedenler bulunmadığı takdirde, tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları kira parasının takip eden üç yılın TEFE (ÜFE) artış oranının yansıtılması suretiyle bulunacak kira parasının “hak ve nesafet” kurallarına uygun olduğu kabul edilerek, kira parasının tespit edileceğini belirtti. Kararda, şunlar kaydedildi:
“Aynı yöntem önceki dönem kira parasının mahkemece 'hak ve nesafet' kurallarına uygun olarak ve kiralananın serbestçe getirebileceği kira parası gözetilmek suretiyle takdir edilmesi halinde de uygulanmaktadır. Mahkemenin uygulaması da bu yöndedir ve kira parası mahkemece tespit edilen önceki dönem kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılması suretiyle tespit edilmiştir.
Ancak davalı vekili tarafından yeni dönemde kira paralarının ekonomik nedenlerle artmadığı, aksine azaldığı savunulmuştur. Nitekim kira parasının tespiti istenen dönemlerde konut ve iş yeri kiralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı hatta azaldığı da bilinen bir gerçektir. O nedenle davalı vekilinin bu savunması üzerinde durulmalı, gerçekten çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı yahut kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına hükmolunmalıdır.”
Daire'nin bozma kararının ardından dava dosyası yerel mahkemeye gidecek. Mahkeme ilk kararında direnir ve bu karar da temyiz edilirse son sözü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu söyleyecek.