Irak'ın özellikle kuzeyinde bankacılık sisteminin henüz düzene girmemesi, burada Türk bankalarının faaliyet göstermemesi nedeniyle her gün milyonlarca doların bavullarla Habur'a taşındığı belirtildi.
Irak'ta müteahhitlik hizmeti veren ve nakliyat sektöründe faaliyet gösteren Cizre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Elçi, Irak'ta iş yapan iş adamlarının para transferinde büyük sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Elçi, savaş sonrası Irak'ta yeniden yapılanma çalışmalarına ağırlık verildiğini belirterek, bu çalışmalarda Türk iş adamlarının da yer aldığını belirtti. Bu ülkede Türk bankalarının olmaması nedeniyle para transferi sırasında sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Elçi, şunları kaydetti:
“Böyle olunca iş adamları paralarını her türlü riski göze alarak TIR veya diğer araçlarla getirmek zorunda kalıyor. Hemen her gün yaklaşık 2 milyon dolar para risk altında Türkiye'ye getiriliyor. Irak ticaretinde, akreditasyon yok, banka yok, güvene dayalı bir ticaret var. Milyon dolarlar şeklinde ticaret yapılıyor, ancak, sadece karşılıklı güvenle gerçekleşiyor. Geçen yıl 3 milyar dolarlık ihracat yaptık. Bu da zor şartlar altında, güvene dayalı bir sistemle gerçekleşiyor. Orada bizi temsil eden bir birim de yok.”
Elçi, Avrupa'daki firmaların bu durum karşısında şaşkınlığını gizleyemediğini belirterek, “ Avrupa ülkeleri bizim ticaretimizi gördüğümüzde şaşırıyor. 'Nasıl böyle bir ticaret yapıyorsunuz?' diye soruyorlar. Bizim yaptığımız bir kumar. İş adamları paralarını TIR veya diğer araçlarla getirerek adeta kumar oynuyor” dedi.
“GÜVENE DAYALI TİCARET RAHATSIZ EDİYOR”
Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş da Irak ile yapılan ticarette en büyük sıkıntının bankacılık sistemi ve ticari yasalardan kaynaklandığını bildirdi.
Baş, özellikle Türk iş adamlarının büyük ölçekli işler yaptığı Irak'ın kuzey bölgesinde bir Türk bankası kurulması için girişimlerde bulunduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Burada Halkbank, Ziraat Bankası kurulmalı. Bu sıkıntıyı, TOBB aracılığıyla da ilgili yerlere iletiyoruz. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekir. Güvene dayalı ticaret bizi rahatsız ediyor. Hemen her gün 3-5 milyon dolarlar elden taşınarak Türkiye'ye getiriliyor. Paranın bu şekilde taşınması büyük risk. Bu durum, ihracatçının ve Irak'ta yatırım yapmak isteyenlerin gözünü korkutuyor. Bankacılık sistemi ve ticari anlaşmalarda haklarımızı koruyacak bir temsilciliğin olması halinde ihracatımız daha yüksek seviyelerde gerçekleşecektir.”
Irak'ta faaliyet gösteren 3 büyük Türk firmasından birinin Genel Müdürü ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Tarkan Kulak da iş adamlarının Irak ile ticaret yaparken çekingen davrandığını, bunlardan birinin güvenlik endişeleri diğerinin ve en önemlisinin Türk bankalarının bulunmaması olduğunu anlattı. Kulak, Irak'ın kuzeyinde Türk bankalarının bulunmadığını, yabancı bankaların da yüksek komisyonlar istediğini vurguladı.
Paralarını risk altında Türkiye'ye kadar getiren iş adamlarının sıkıntılar yaşadığına değinen Kulak, “Rekabetin yüksek olduğu Irak pazarında düşük kar marjlarıyla iş yapmaya çalışan firmalar, bankalara komisyon vermekte güçlük yaşıyor. Bu sorun çözülürse ülke olarak ticaretin arması sonucu kalkınmanın gerçekleşeceğine inanıyoruz” dedi. Kulak, ayrıca, özellikle Irak'ın kuzeyinde bir Türk ticaret ateşesinin görev alması gerektiğini, bunun iş adamlarını hem maddi hem de manevi açıdan rahatlatacağını sözlerine ekledi. Irak'a mermer, karo ihracatı yapan firmanın sahibi, ATO Yönetim Kurulu üyesi İsmail Özçete de para transferinde yaşanan riski en az düzeye getirebilmek adına çeşitli yöntemler geliştirmeye çalıştıklarını anlattı.
Kendisinin Irak'a ihracat yaparken önce para transferinin gerçekleşmesini beklediğini ifade eden Özçete, “Param gelmedikçe mal vermiyorum. Bu yöntemde de zaman zaman sıkıntı yaşıyoruz. Ancak, daha güvenli bir uygulama. Kalite nedeniyle Türkiye'ye büyük ihtiyaç duymaları da Iraklı iş adamlarının ödemeler konusunda titiz davranmasına neden oluyor” dedi.