Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Maalesef bugün itibariyle kaygıyla izliyoruz, iç pazarda daralma var, işsizliğe çare bulunamıyor, enflasyondaki bu gidişat bizi ürkütüyor, büyüme daralıyor" dedi.
"Avrupa Birliği Üyeliği Yönünde Türkiye Tanıtımı: TÜSİAD Örneği" başlıklı raporun tanıtıldığı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yalçındağ, gerek son enflasyon rakamları gerekse istihdam ile ilgili göstergelerin "son derece kaygı verici" olduğunu söyledi.
Tüm dünyada gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın önemli olduğuna değinen Yalçındağ, ancak bunun dışında enflasyonun bir artış eğilimi gösterdiğini ve bunun endişe verici olduğunu ifade etti.
2001-2006'da çok başarılı ekonomik performans sergilendiğini, mali dengeler, bütçe açığı, enflasyon hedeflemesi ve büyümede çok iyi bir 5 yıl yaşandığını vurgulayan Yalçındağ, ancak 2007'de zaten göstergelerin bozulmaya başladığını, 2006'da bütçe açığının GSMH'ye oranının 30 yılki en düşük noktası olan yüzde 0,8 iken 2007'de bunun 2,5 olduğunu kaydetti. Yalçındağ, "Dedik ki (iki seçimli bir yıldı, zor bir yıldı) ama bu yılagirerken dünya ekonomisinde de bir dalgalanma yaşandı. Onun için yılın başında dedik ki (2008 zorlu bir yıl olacak. Ekonomiyi mutlaka gündemin birinci maddesi yapmalıyız) Tabii Türkiye bir kaç gündemi paralelinde yönetebilecek bir ülke ama eğer burada çok başarılı olamıyorsak o zaman önceliklerimizi belirlemek durumundayız" diye konuştu.
Dünyadaki finansal dalgalanmanın dünyadaki reel büyümeyi de olumsuz etkileyeceğinin altını çizen Yalçındağ, Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı Euro bölgesinde de büyümede hem daralma olduğunu hem de enflasyonun yükseldiğini anlattı.
Dolayısıyla tüm dünyanın hem büyüme oranlarını yakalamada hem de enflasyonist baskılara dayanmada bir sıkıntı çektiğine işaret eden Yalçındağ, bu açıdan para ve maliye politikalarını çok büyük bir beceriyle işletmenin son derece büyük önem taşıdığını söyledi.
"ENFLASYONDAKİ GİDİŞAT BİZİ ÜRKÜTÜYOR"
Arzuhan Doğan Yalçındağ konuşmasına şöyle devam etti: "Onun için uzun süredir söylediğimiz ve 2007'de yapamadığımız yapısal reformları bir an önce yapmalı ve 2008 yılında ekonomi beklenti yönetimini de büyük bir maharetle yapmalıyız ki 2009'u da içine alan yüksek büyüme hızlarını yeniden yakalayalım. Maalesef bugün itibariyle kaygıyla izliyoruz, iç pazarda daralma var, işsizliğe çare bulunamıyor, arttı, 90 bin işsizlik arttı. Enflasyondaki bu gidişat bizi ürkütüyor, büyüme daralıyor, enflasyona daha dikkatlice eğilmemiz lazım. Ben bir karamsar tablo çizerek felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama bu sene yüzde 5 büyüme yüzde 4 enflasyon oranı tutturmaya gayret edeceğimiz zor hedefler."
Türkiye'nin 2009 ve sonrasında yüksek büyüme hızlarını yakalaması gerektiğini yineleyen Yalçındağ, başta işsizlik olmak üzere diğer bir çok sorunun yüzde 4-5 büyüme hedefleriyle kapatılamadığını ifade etti. TÜSİAD Başkanı, "Bunu yapabilmek de bu işi çok sıkıya almaktır ve biraz endişe ile yaklaşıp rehavet içinde değil... (Biz çok iyi şeyler başardık onun için iyi gidiyoruz) rehaveti içinde değil, aksine tüm dünyada olan dalgalanmayı ve kötü gidişatı göz önünde bulundurarak daha dikkatli ekonomiye odaklanmalıyız" görüşünü dile getirdi.
Yalçındağ, "Son YİK toplantısında yeni bir ekonomik program gerektiğini ifade etmiştiniz. Arkasından da Ankara'ya gittiniz. Hükümet sizin endişelerinizi paylaşıyor mu? İzlenimleriniz nelerdir?" sorusu üzerine Türkiye'nin 2001 krizinden sonra çok olumlu gelişmeler yaşadığını bunun tersini söylemediklerini ancak 2007'deki dalgalanmaya işaret ederek, bundan sonra eski performansı tutturabilmek için neler yapılması gerektiğini söylediklerini aktardı.
Yalçındağ, Ankara'daki ekonomi toplantısının başarılı geçtiğini, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ile uzun süreli toplantı yaptıklarını, detaylı teknik bazlı bir çalışma gerçekleştirildiğini anlattı.
"YENİ PROGRAMDAN KASTIMIZ SANAYİ STRATEJİSİ"
TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, "Yeni bir ekonomik programdan kastımız aslında bir sanayi stratejisi. Buna özel sektör her türlü desteği vermeye hazır. Ancak bunu yapacak olan aslında hükümet. Birlikte el ele de yapabiliriz. Nasıl bir yöntem izleyebileceğimizi konuştuk. Ancak bundan önce beklenti ekonomisini makro ekonomik dengeleri sarsmamalıyız, onu iyi götürmeliyiz. Enflasyon, büyüme hızı, işsizlik... Bunların dikkate alınması gerekiyor" dedi.
Somut beklentilerin ne olduğu sorusu üzerine ise Yalçındağ, öncelikle enflasyon için Merkez Bankasının bağımsızlığının her zaman önemli olduğunu, sadece Merkez Bankasının değil tüm bağımsız kurumların itibarının son derece önem taşıdığını vurguladı. Psikoloji yönetiminin de önemli olduğuna işaret eden Yalçındağ, "(Biz ekonomiye sahibiz, yapıyoruz, evet acil eylem planı açıklıyoruz) doğru ama orada önemli olan somut tarihlerin olmasıdır. Şu uzun süredir beklenen yapısal reformların bir an önce bitmesi lazım. Bunlar ay meselesidir 3 ayda, 6 ayda bitebilecek..." görüşlerini aktardı. TBMM'de bekleyen Türk Ticaret Kanununun Ar-Ge kanununda olduğu gibi hemen çıkarılabileceğini, bahsedilen vergi reformunun hemen yapılabileceğini belirten Yalçındağ, ilerleme kaydedilen kayıt dışı ekonomide de daha somut bir şekilde neler yapılacağının ortaya konması gerektiğini söyledi.
Yalçındağ, şöyle konuştu: "Enerji yakın gelecekte önümüze ciddi bir sorun olarak çıkacak. Bu liberalizasyonun, özelleştirmelerin bir an önce yapılması lazım. 2020 yılında 100 milyar dolarlık enerji yatırımı gerekecek diye rakam var. Tüm bunlar için önce 2007'de yoğun gündem nedeniyle yapamadığımız yapısal reformları bir an önce hayata geçirmeliyiz. Ondan sonra da daha fazla istihdam yaratabilmek için yeni bir sanayi stratejisi belirlemeliyiz, onu oturup konuşmalıyız."
"ZAFER ÇAĞLAYAN'IN HAZIRLADIĞI YENİ SANAYİ STRATEJİSİNDEN MALUMATIMIZ YOK"
Arzuhan Doğan Yalçındağ, bir gazetecinin, "Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da yeni bir sanayi stratejisinden bahsediyor. Ankara'da sizin sanayi stratejiniz ile hükümetin stratejisini tartışma imkanı oldu mu?" sorusuna, "Zafer Çağlayan'ın hazırladığı yeni sanayi stratejisinden malumatımız yok" yanıtını verdi. Yalçındağ, Türkiye'nin sanayi envanterinin olmasının şart olduğunu ve bunun kaçınılmaz bir önem
taşıdığını ifade etti.
Dünyadaki likidite konusu ve körfez bölgesindeki fonların Türkiye'ye çekilmesine ilişkin bir soru üzerine de Yalçındağ, Türkiye'nin dünyadaki finansmandan zaten maksimum düzeyden yararlanmak zorunda olduğunu belirterek, "Finansal piyasalarda daralma olabilir, eski likidite bolluğu olmayabilir, Türkiye'nin de ciddi bir borcu var o borcu döndürmekte maliyeti artabilir. Bu bir tehlike..." diye konuştu. Petrol fiyatlarındaki artıştan dolayı komşu ülkelerde ciddi bir birikim olduğunu vurgulayan Yalçındağ, ancak maliyeti artırmadan sermayenin buraya gelmesini sağlayabilmenin önemli olduğunu, burada da faizleri optimum noktada tutmanın güç olacağını kaydetti. TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, "Siz özellikle ekonomiye vurgu yaparken siyasiler farklı şeyler konuşuyor. Onlara yönelik bir çağrınız olacak mı? şeklindeki soruyu, "Burası siyasi örgüt değil. Biz toplumsal sorunlarla ilgileniyoruz. Türkiye bir kaç sorunu paralelde tartışabilecek nitelikte bir ülke olmalı aslında. Ama bugün itibariyle dünya konjonktürü de göz önüne alındığında ekonomi önemli. Son göstergeler, özellikle enflasyondaki yükseliş nedeniyle oldu" şeklinde yanıtladı.