Küresel ekonomideki belirsizlikler yüzünden yabancı sermaye akımlarının hız kesmesi, Türkiye’nin son yıllarda rekor düzeyde büyüyen cari işlemler açığının finansmanını zora sokarken, ham petrol fiyatlarında yaşanan artışların hızlanarak sürmesi de cari açığı büyütücü etkisi nedeniyle Türkiye ekonomisini tehdit ediyor.
Dünya piyasalarında, ABD’nin Irak işgaliyle birlikte 2003’te başlayan, son aylarda ise iyice hızlanan pahalanma sürecinde, ham petrolün varil fiyatının 200 dolara kadar çıkabileceği konuşuluyor. Türkiye’nin petrol ithalatı faturasının da petrol ülkelerine yakınlık ve önceden kontrata bağlanmış alımlar sayesinde, dünya fiyatlarının oldukça altındaki alımlara rağmen, son beş yılda 22.6 milyar dolar şiştiği, yıllık ithalat miktarı değişmezken tutarının yaklaşık üç katına çıktığı dikkati çekiyor. Yılda yaklaşık 170-175 milyon varil ham petrol ithal eden Türkiye için varil fiyatının 200 dolara çıkması, pahalanma sürecinde 2007’de 11.8 milyar dolara yükselen yıllık petrol ithalatı faturasının 35 milyar dolara fırlaması anlamına geliyor.
CARİ AÇIĞI AZDIRIYOR
TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesinin ardından, “Veri gizliliği” kriteri çerçevesinde ham petrol ithalat verilerini açıklamama kararı alan, ancak gelen tepkiler üzerine ve ithalatçı firmanın da onayıyla geçen yıldan itibaren bu bilgileri birkaç ay gecikmeli olarak açıklamaya başlayan TÜİK, en son Ocak 2008’e ilişkin verileri kamuoyuyla paylaştı.
ANKA’nın, TÜİK verilerine dayanarak yaptığı hesaplamaya göre, 1 Ocak 2003-31 Ocak 2008’i kapsayan dönemde Türkiye, toplam 120.8 milyon ton (891.2 milyon varil) ham petrol ithalatı gerçekleştirdi. Yapılan bu ithalat karşılığında toplam 43.4 milyar dolar döviz ödendi. İthalat miktarının azalmasına rağmen, fiyatlardaki artışlara bağlı olarak bu dönemdeki toplam petrol ithalatının faturası bir kattan fazla büyüdü. 200-2007 döneminde yıllık ithalat faturası ise yaklaşık üç katına çıktı. Petrolün varil fiyatı 2002 düzeyinde kalsaydı, Türkiye beş yılı aşkın bu dönemdeki ithalatına 43.1 milyar dolar yerine 20.8 milyar dolar ödeyecekti.
MİKTAR AYNI FATURA KATLANDI
Türkiye, petrol ülkelerine yakınlık ve önceden kontrata bağlanmış taahhütler gibi avantajları nedeniyle petrolü, uluslar arası piyasa fiyatlarının altında ithal etmesine rağmen, varil başına ödenen fiyat her yıl daha yüksek oldu. Bu dönemde yıllık ithalat miktarı artmazken, ödenen fatura sürekli büyüdü. Türkiye’nin yaptığı ithalatta 2002 ortalamasında 23.4 dolar olan petrolün varil fiyatı, 2003 yılında 26.9 dolar, 2004’te 34.5 dolar, 2005’te 50.1 dolar, 2006 yılında 61 dolar ve 2007 yılında ortalama 68.1 dolara yükseldi. 2007’nin aralık ayında 88 dolara çıkan Türkiye’nin ithalatında petrolün varil fiyatı, bu yılın Ocak ayında da 89.2 dolar oldu. İthal edilen petrolün beş yıllık dönem ortalamasında varil fiyatı ise 48.8 dolara geldi.
Türkiye’nin 2002 yılında 175 milyon varil olan ham petrol ithalatı, 2003 yılında 177.3 milyon, 2004’te 176.5 milyon, 2005’te 172.6 milyon, 2006 yılında 175.5 milyon, 2007’de de 173 milyon varil olarak gerçekleşti. Bu yılın Ocak ayında ise 16.2 milyon varil petrol ithal edildi. 2002’de 4.1 milyar dolar olan yıllık ithalat faturası, fiyattaki artışa bağlı olarak 2003’te 4.8 milyar, 2004’te 6.1 milyar, 2005’te 8.6 milyar, 2006’da 10.7 milyar, 2007’de ise 11.8 milyar dolara ulaştı. Bu yıl Ocak ayındaki ithalata da 1 milyar 441.4 milyon dolar ödendi. Anılan beş yıllık dönemde 43.4 milyar dolara ulaşan petrol ithalatına ödenen toplam fatura, pahalanmaya bağlı olarak yüzde 109 daha yüksek düzeyde gerçekleşti. Yıllık ithalat faturası ise 2002-2007 döneminde yüzde 188.3 kabardı.
EK FATURA 22.6 MİLYAR DOLAR
Ham petrolün 2002 yılında 23.4 dolar olan varil fiyatı, izleyen dönemde değişmeseydi, petrol ithalatının yıllık faturası, miktarın yaklaşık aynı düzeylerde gerçekleşmesi nedeniyle 4-4.1 milyar dolar dolayında seyredecekti. Buna göre beş yıllık dönemde gerçekleştirilen toplam 891,2 milyon varil ham petrole ödenen toplam döviz tutarı da 20.8 milyar dolar düzeyinde kalacaktı. Türkiye’nin yıllık ithalat miktarı çok değişmezken, varil fiyatındaki artış nedeniyle petrole fazladan ödenen döviz her yıl katlanarak arttı. İthal edilen ham petrolün fiyatındaki artışlar, 2003 yılında 635 milyon, 2004’te yaklaşık 2 milyar, 2005’te 4.6 milyar, 2006 yılında 6.6 milyar, 2007’de de 7.7 milyar, bu yılın sadece Ocak ayında da 1.1 milyar dolar ek fatura getirdi. Böylece bu dönemdeki fiyat artışlarına bağlı olarak petrol ithalatına beş yılda toplam 22.6 milyar dolar tutarında bir ek fatura ödenmiş oldu.
CARİ AÇIĞIN BEŞTE BİRİ
Petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle Türkiye’nin ithal ettiği petrole ödemek zorunda kaldığı “ek fatura”, 2003 yılında 8 milyar dolar dolayında gerçekleşen cari işlemler açığının yüzde 7.9’unu oluşturdu. İzleyen dönemde büyüyen ek fatura, cari açığı da büyüten bir etki yaptı. Petrol ithalatına, 2004 yılında 15.6 milyar dolarlık cari açığın yüzde 12.6’sı kadar ek fatura ödendi. 2005 yılında petrol zamlarının yüklediği ek fatura, 22.6 milyar dolara ulaşan cari işlemler açığının yüzde 20.4’ü düzeyinde gerçekleşti. Cari açığın 32.2 milyar dolara ulaştığı 2006 yılı için hesaplanan ek fatura bunun yüzde 20.5’i düzeyinde gerçekleşti. 2007 yılında da cari açık 38 milyar dolara yaklaşırken, fiyat artışları nedeniyle petrole ödenen ek faturanın bunun yüzde 20.6'sı düzeyinde olduğu belirlendi. 2002’deki varil fiyatının değişmemesi varsayımına göre bu yıl Ocak ayında petrol ithalatına fazladan ödenen tutar, bu ayki cari açığın yüzde 26’sını oluşturdu.
1 Ocak 2003-31 Ocak 2008 döneminde petrole ödenen 22.6 milyar dolarlık ek fatura, aynı dönemde toplam 117.6 milyar dolar olan cari işlemler açığının yüzde 19.2’si düzeyinde gerçekleşti. Diğer bir deyişle petrol zamları, anılan dönemde Türkiye’nin cari açığını yüzde 16 büyüttü.