Küresel finans sektöründe istikrarsızlık uzun süredir aşılamazken, AKP'ye açılan kapatma davasıyla buna içerde siyasal belirsizliğin eklenmesi, piyasalarda ekonomiye ilişkin olumlu senaryo bırakılarak olumsuz senaryoya geçişi güçlendirdi.
Ata Yatırım Başekonomisti Dr. Nurhan Toğuç, Türkiye'de politik alandaki belirsizlik sürecinin piyasaları olumsuz etkilediğini, olumlu senaryodan olumsuz senaryoya doğru bir geçişin bulunduğunu ifade ederek, "Kapatma davası sonuçlanmasıyla ilgili beklentiler var. Siyasi taraftan olumsuz bir haber çıkmasa bile, bu süreçte aşınma ve olumsuz haberler piyasaları etkilemeye devam edecektir. Borsaya da etkisi olumsuz olmaya devam edecektir" dedi.
Küresel dalgalanmanın ve Türkiye'deki siyasi olumsuzlukların iç piyasaya etkisini Ata Yatırım Başekonomisti Dr. Nurhan Toğuç, FED'in önlemlerinin yetersiz kaldığını söyledi. FED önlemlerinin 2001 yılında da krizi çözmeye yetmediğini belirten Toğuç, "Şimdi de yetmiyor. Piyasalar için daha ciddi önlemler gerekiyor. O önlem de 1995 yılında olduğu gibi FED'in direkt piyasalara gidip, dolara alım yönünde müdahale etmesi" diye konuştu.
Toğuç, FED'in tek başına müdahalesinin de yetmeyebileceğini vurgulayarak, bu aşamada, Japonya ve hatta Avrupa Merkez Bankası'nın da koordineli olarak alım yönünden dolara müdahale etmesi gerektiğini ifade etti. Bu önlemler dışındaki hiçbir önlemin piyasalardaki krizi ve çalkantıyı durdurmaya yetecek boyutta olmadığının altını çizen Toğuç, "Bugün ve yarın Goldman Sach, Lehman Brothers gibi dünyanın önde gelen bankaları 1. çeyrek bilançoya ilişkin açıklamalarda bulunacak. Bu açıklamalarla paralel olarak içerdeki politik ortamla ilgili karışıklıklar nedeniyle, olumlu senaryodan artık olumsuz senaryoya doğru geçmek gerektiğini düşünüyorum" dedi.
"BÜYÜME BEKLENTİLERİ KESİLMEK ZORUNDA KALACAK"
Küresel dalgalanmanın Türkiye'yi bu kadar etkilemeyebileceğini ancakhem dışarıda, ham da içerde politik belirsizlik bulunduğunu vurgulayan Toğuç, "Bu tabii ki kredi maliyetlerine yansıyacaktır, bankaların kredi maliyetlerine yansıdığı zaman da kredi hacmine yansıyacaktır" dedi.
Toğuç, 2008 için Türkiye'de, kredi artışı ve talebiyle, iç talebe dayalı bir büyümenin beklendiğini ifade ederken, yaşanan gelişmelerden dolayı büyüme beklentilerinin kesilmek zorunda kalacağını kaydetti.
"MERKEZ BANKASI FAİZ ORANLARINDAKİ İNDİRİMİ DURDURACAK"
Merkez Bankası'nın, faiz oranlarını indirmeyi durduracağını vurgulayan Toğuç, faiz indiriminin olumsuz etkilenmesinin ise, faiz oranlarının yukarı yönde tepki vermesine neden olacağına dikkat çekti. Toğuç, yukarı yönde tepki veren faiz oranlarıyla beraber büyümenin de olumsuz etkileneceğini belirtti. Türkiye'ye, cari açık beklentisiyle para girişinin gerektiğini dile getiren Toğuç, "2008 için 43 milyar dolarlık bir cari açık öngörümüz var. Yabancı yatırım girişini olumsuz etkileyecek. Finans dışı özel sektörün de ciddi bir borç yükü var ve onun bu yıl içinde döndürülmesi gereken 30 milyar dolarlık bir borç yükü var. Onun döndürülme riskini artıracaktır" diye konuştu.
"SİYASAL ÇALKANTILAR PİYASALARI OLUMSUZ ETKİLEYECEK"
Toğuç, hem büyümeye, hem ekonomiye hem de bankacılık sektörüne olumsuz etkileri olacak bir süreçten geçildiğine işaret ederek, şu an için olumlu herhangi bir şey görülemediğini ifade etti. Olumsuzlukların kurlara etkisinin henüz tam olarak yansımadığını kaydeden Toğuç, "Çünkü, politik alanda bir takım belirsizlikler var. Bu kapatma davası sonuçlanmasıyla ilgili beklentiler var. Ancak geçmişe baktığımızda şimdi daha zor görünüyor parti kapatmak. Piyasalar bir takım çözüm önerileri beklentisi içinde olabilir. Geçmişte Refah Partisi'nin kapatılması 8 ay sürmüş, Fazilet Partisi'nin kapatılması 25 ay sürmüş. Bu da yeterince uzun bir süreç. Siyasi taraftan olumsuz bir haber çıkmasa bile, bu süreçte aşınma ve olumsuz haberler piyasaları etkilemeye devam edecektir. Borsaya da etkisi olumsuz olmaya devam edecektir" dedi.
"YAŞANAN SİYASİ GELİŞME BEKLENEN BİR DURUMDU"
HSBC Banka Ekonomisti Esra Erişir de yurtdışının olumsuz bir atmosfere sahip olduğunu belirterek, kredi kanallarının tıkalı, FED'in faiz indirimlerinin ise kredi kanalları sayesinde transfer edilemediğini dile getirdi. Önemli batıkların da görüldüğünü kaydeden Erişir, yurtiçindeki gelişmelerin ise, beklenmedik gelişmeler olmadığını bildirdi. Erişir, "Hiç umulmadık bir gelişme değildi aslında. Ama zamanlaması birazcık sürpriz oldu. Bunun da kısa vadede politik riskleri arttırması nedeniyle bütün piyasaları bir miktar olumsuz baskı yapması muhtemel" dedi. Yurt içi yerleşiklerin oldukça yüklü döviz stokunun bulunmasından dolayı en büyük olumsuz baskının ise kur üzerinde görülebileceğine dikkat çeken Erişir, bu stokların, yabancıların satışa geçmesiyle önemli bir dengenin sağlanacağı düşüncesi dile getirdi. Erişir, hükümetin gündeminde "politik gelişmeler" bulunmasının ekonomik reformların ikinci plana atılmasına yol açacağını vurgulayarak, bunun da piyasalara ikinci olumsuz yansıma olacağını kaydetti. .
"MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRİMİ YAPMAYACAK"
Erişir, Merkez Bankası'nın çarşamba günü yapacağı faiz indirimine ilişkin de, "Merkez Bankası'nın faiz indirmeyeceğini tahmin ediyoruz. Zaten, Merkez Bankası'nın söylediği şey, olumlu veri ve gelişmelerle bağlı olarak faiz hareketine karar vereceği yönündeydi. Olumlu veri çok fazla görmedik. Şubat ayında enflasyon oldukça yüksekti, enflasyon beklentilerinde bir miktar bozulma vardı" dedi.
Gelişme olarak ise hem siyasi, hem de global risklerin arttığına dikkat çeken Erişir, bu çerçevede Merkez Bankası'nın faizleri mevcut 15-25 seviyesinde tutacağının öngörüldüğünü bildirdi.