Sigorta sektörü analizi

İSTANBUL (İHA) - Sigorta sektörünün 2006 yılı konsolide bilançoları ve teknik sonuçları açıklandı. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nin (TSRŞB) verilerine göre, sigorta sektörü 2006 yılında başta kasko ve trafik sigortaları olmak üzere bazı branşlarda önemli ölçüde zarar etti.

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat, 2006 yılında sigorta şirketlerinin tamamına yakınının kasko branşında zarar ettiğini ve bu durumun sürdürülemez olduğunu söyledi. Tarifesi devlet tarafından belirlenen trafik sigortalarında şirketlerin zarar yazmaya başladığına dikkat çeken Fırat, "Trafik branşında teknik anlamda yapabileceğimiz şeyler çok sınırlı, fiyatlamayı biz yapamıyoruz, tarife rejimi söz konusu ve bunun değişmesi gerekiyor. Değişmedikçe de sektör bu branşta zarar etmeye devam edecek" dedi.

Kasko için aynı değerlendirmenin yapılamayacağını ve şirketlerin tamamına yakınının bu branşta zarar etmesinin açıklanabilir bir şey olmadığını vurgulayan Fırat, "Sektör olarak bizim fiyatlamamızı en iyi ve en rasyonel bazda yapmamız gereken branş bence kasko. Normal piyasa koşullarında bu branşta zarar edenler olacaktır ancak şirketlerin tamamına yakınının zarar etmesi anormal bir duruma işaret ediyor. Zarar etmenin temel nedenleri pazar payı odaklı çalışma teknikleri, segmentasyonun iyi yapılamaması,nakit bazlı fiyatlama içgüdüsü, İngilizce deyişle 'Cash flow underwriting' gibi gerekçelerle açıklanabilir. Bu durumun sürdürülebilirliği bence söz konusu olamaz" diye konuştu.

Sigorta şirketlerinin bu anormal durumu değiştirmeye yönelik çabalar içine girdiğini ifade eden Fırat, "Trendin değiştiğini söyleyebiliriz, ancak sektörün top yekun bu problemin üstesinden geleceğini söylemek zor. 2007 yılında da birçok şirket kaskodan para kaybetmeye devam edecek, ancak her şeye rağmen kaskodan para kazanan şirket sayısında artış olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Fırat, 2006 yılında sektörün toplam bilanço kârının 230 milyon YTL olarak gerçekleşmesini ise şöyle değerlendirdi:

"Değerlendirme yaparken birkaç husus gözden kaçırılmamalı diye düşünüyorum. 2006 yılı 5'ten fazla şirketin ölçeklerine göre çok ciddi zarar açıkladıkları bir yıl oldu ve bu zararlar sektör performansını ciddi olarak aşağıya çekti. Bir diğer husus tarifesi devlet tarafından belirlenen trafik branşında sektörün zarar yazmaya başlamasıdır ki burada inisiyatif bizde olmadığı için yönetebilme alanımız sınırlı kalmaktadır. Diğer taraftan Aviva, Finans, Garanti ve AXA OYAK Sigorta'nın öz kaynak karlılığı yüzde
30'ların üzerinde gerçekleşmiştir. Bence bu şirketlerin bu pazar koşullarında çok ciddi bir başarı elde ettiklerini göstermektedir. Aviva Sigorta yüzde 46 öz kaynak karlılık ile en yüksek oranı yakalamış, sektör ortalamasının 10 kat üzerinde bir performans göstermiştir. Özetle konsolide bilanço performansı kötü olmasına karşın bazı şirketlerin bilanço performansı pazar koşulları dikkate alındığında fevkalade başarılıdır."

Fırat, sigorta sektörünün 2006 yılı karının toplam prim üretimine oranının yüzde 2.38, öz kaynaklara oranının ise yüzde 4.57 olmasının sektör genelinin doğru bir fiyatlamayla çalışmadığını, iş kabul kriterlerinin rasyonel bir çalışma tekniği içinde yönetilemediğini ortaya koyduğunu dile getirdi. Fırat, önümüzdeki süreçte yapılması gerekenlerle ilgili şunları söyledi:

"Her şirket, portföy yapısına ve risk iştahına göre para kazanma isteği ve amacıyla kendisine bir rota çizecektir. Herkese uyacak geçerli tek bir reçetenin olamayacağını, risk bazlı fiyatlama ve iş kabul kriterlerine daha fazla odaklanmanın problemleri aşmak için genel bir çözüm olabileceğini söyleyebiliriz. Zaten herkes bu problemden kurtulma çabası içinde, ancak alınan önlemler beklenen iyileşmeyi sağlayamıyor. Kaskoda sektör genelinde ortalamada son 12 aylık fiyat artış oranları yüzde 30'lardayken, hasar/prim oranlarındaki iyileşme yüzde 5 ile sınırlı kalmıştır. Bu durum fiyatları artırmanın bizi mutlaka karlılığa taşıyacağı anlamına gelmediğini işaret etmektedir. Demek ki teknik anlamda yapmamız gereken daha farklı şeyler var. Bu anlamda yüksek risk grubuna giren müşterilerin sektör içinde takibinin yapılabileceği bir bilgi paylaşım sistemi, ortak hafıza modülü gibi paylaşımcı alanları da yaratabilmeliyiz."