Avrupa Yatırım Bankası (EİB) Başkan Yardımcısı Matthias Kollatz-Ahnen, hassas dengelerin ve gündeme dayalı gelişen anlık gerilimlerin Türk ekonomisi için “tehdit” oluşturduğunu belirtti. Buna karşın Kollatz-Ahnen, “Türk ekonomisi konusunda nispeten iyimseriz” dedi.
Matthias Kollatz-Ahnen, ABHabere Türk ekonomisini değerlendirirken iyimserliğini ortaya koydu. Kollantz-Ahnen, Avrupa Yatırım Bankası olarak Türk ekonomisi hakkında “nispeten iyimser” olduklarını belirtti.
Dünya genelinde geçen sene hem uluslararası hem ulusal düzeyde yavaşlamanın yaşandığına işaret eden EİB Başkan Yardımcısı, “Bundan doğal olarak Türkiye de etkilendi. Fakat bizler Türkiye ekonomisi üzerinde genel mahiyette beklendiği gibi pozitif gelişmeler gözlemlemekteyiz” şeklinde konuştu.
Türk ekonomisinin 2008 yılına yönelik kesin yorumlarda bulunmak çok zor olduğunu ifade eden AYB yöneticisi, söyle devam etti: “Bizim şu anki izlenimlerimize ve şuanki gerçek tablodan edindiğimiz verilere göre 2008 yılında ileri seviye gelişme düzeyinde bir düşüş yaşanacak. Bizim yine gözlemlediğimiz kadarıyla Türk ekonomisi nispeten güçlü sayılır. Fakat Türkiye’deki hassas dengelerin ve gündeme dayalı gelişen anlık gerilimlerin Türk ekonomisine olan tehdidini de göz ardı etmemek gerek.”
Matthias Kollatz-Ahnen, Türkiye’de EİB şubelerini Türkiye ile her konuda ortaklık gerçekleştirmek için açtıklarını belirtirken de “EIB’nin Türkiye dışında 2 ofise sahip olan başka ne bir AB üye ülkesi, ne de AB’ye aday ülkesi var. Bu da EIB’nin Türkiye’ye verdiği önceliği göstermekte” dedi.
EIB’nin, Türkiye’nin, AB müzakere sürecinde önemli aşamaların gerçekleşmesi amacıyla yatırım bazında Türkiye’ye destek sağladığını anımsatan Kollatz-Ahnen, “Bizim için önemli başka bir plan da Türkiye’de Avrupa standartlarının tamamıyla gerçekleşmesine katkıda bulunmak. Bunlar bizim Türkiye’de gerçekleştirmek istediğimiz misyon” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin şube açtıkları ülkeler içerisinde en etkili olanlardan biraz uzak bir konumda bulunduğunu ifade eden Kollatz-Ahnen, bu aşamada Türk parlamentosundan daha önce imzalanmış olan anlaşmayı bir an önce onaylamasını istediklerini söyledi.
“TÜRKİYE’NİN ÖZELLİKLE REKABET GÜCÜ ARTTI”
EİB Başkan Yardımcısı, 1995 yılında Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalandığı dönem ile 2008’deki tabloyu kıyaslamanın çok zor olduğunu, 2008’deki dengelerin duruma bağlı olarak değişebileceğini belirtirken Türkiye’nin genel rekabet gücünün 1995 yılına göre çok daha geliştiğini belirterek şöyle devam etti: “Özellikle 2002-2005 yılları arasında rekabet edebilirlik kurulan ilişkiler sayesinde çok büyük ivme kazandı. Fakat sonraki süreçte rekabet gücü, doların dünya ekonomisindeki pozisyonundan nasibini aldı ve azalmaya başladı. Bu süreçte dünya piyasalarındaki sarsıntılardan etkilenmeyen bir ekonomi yoktur.”
Türkiye ile AB arasındaki dış ticaretine dikkat çekerken ihracat-ithalat dengesinin bozulmasının yıllık büyümenin yavaşlamasında önemli bir etkiye sahip olabileceğini ifade eden EİB Başkan Yardımcısı, “Şu anda Türk ekonomisinin sağladığı rekabet gücünün devamlılığına odaklanmak Türkiye için öncelik arz etmelidir” dedi.