Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye'nin 700 yıldır Avrupa'da hep etkili bir oyuncu olduğunu belirterek, 'Uzun vadede Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacı, Türkiye'nin Avrupa'ya olan ihtiyacından fazla' diye yazdı.
Güler Sabancı, Avrupa Komisyonu'nca İlerleme Raporu'nun yayınlanmasına bir gün kala Financial Times gazetesinde 'Avrupa Birliği'nin neden Türkiye'ye ihtiyacı var' başlıklı bir makale yayınladı. Türkiye'nin 700 yıldır Avrupa'nın tarihinin bir parçası olduğunu belirten Sabancı, Türkiye'nin Avrupa'da bazen daha güçlü, bazen da daha zayıf bir rol oynamasına karşın her zaman 'Avrupa politikası masasında etkili bir oyuncu olduğu'nu kaydetti.
Çarşamba günü yayınlanacak ilerleme Raporu'nun bazılarınca bir 'kriz noktası' olarak görüldüğüne işaret eden Sabancı, oysa AB'nin Türkiye'nin üyeliği konusundaki oylama yapması için en az 10 yıl geçmesi gerekeceğini, raporun önemli olmakla birlikte bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
BAŞLICA SORUN SİYASİ
AB'nin yeni bir yönetişim yapısı arayışı anlamına geldiğini, Türkiye'nin de bunun bir parçası olması gerektiğini ifade eden Sabancı, 'Türkiye'nin Avrupa'daki stratejik önemi yadsınamaz' ifadesini kullandı.
Başlıca sorunun siyasi bir sorun olduğunu belirten Sabancı, ekonomik korkuların sık sık dile getirildiğini ancak bu argümanların oldukça boş olduğunu belirtti. Sabancı, mevcut AB kurallarının 10-15 yıllık bir dönemde Türkiye'ye kaynak aktarılmasını gerektireceğini ancak uzun vadede Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacının Türkiye'nin Avrupa'ya olan ihtiyacından fazla olacağını vurguladı.
Güler Sabancı, Türkiye'nin AB üyeliği yolunun dar olduğunu, manevra için pek olanağı bulunmadığını, müzakere sürecinin gerçek bir müzakere olmadığını, Türkiye'nin koşulları yerine getirip getirmediğini saptamaya yönelik 'tek taraflı' bir süreç olduğunu belirterek bu sürecin daha kolay geçmesi için bazı ilkelerin göz önünde tutulması gerektiğini belirtti. Sabancı bu ilkeleri özetle şöyle sıraladı: Tek taraflı, keyfi veya değişken demek değil.Diğer tarafı bir köşeye sıkıştırmak hiç kimsenin yararına değil.
AB bariz nispetsizlikten kaçınmalı. İstenen reformların uygulanmasını sağlamak için sistem üzerindeki baskı sürdürülmeli. Türkiye'nin katılımı sürecinin başarılı olabilmesi için iki tarafta samimiyet ve dürüst çabalara ihtiyaç var. Güler Sabancı, makalesine son verirken tüm korkulara karşın müzakerelerin sonunda başarılı olacağı konusunda iyimser olduğunu belirterek 'Bir takım şeyler önümüzdeki on yılda değişebilir ve değişecek' ifadesini kullandı.