Deloitte'un bu yılın üçüncü çeyreği için tamamladığı Girişim Sermayesi Güven Araştırması, Amerika'da yaşanan mortgage krizinden sonra girişim sermayesinin Türkiye'ye ilgisinin devam ettiğini, ancak yatırımcıların temkinli bir yaklaşım içinde olduklarını ortaya koydu.
Ankete katılan yatırımcıların yüzde 69'u gelecek altı ay yatırım için yeni fonların daha zor yaratılacağını, yüzde 63'ü borç finansmanı bulma beklentisinin azalacağını tahmin ediyor.
Deloitte Türkiye'nin 2007 yılının üçüncü çeyreği için gerçekleştirdiği Girişim Sermayesi Güven Araştırması tamamlandı. Araştırma sonuçlarına göre, ABD'de riskli mortgage kredilerinin yarattığı kriz ardından yabancı yatırımcılar daha temkinli bir yaklaşımı benimsiyor.
Ekim ayında, Türk şirketlerine yatırım yapan Girişim Sermayesi yatırımcılarının katılımıyla yapılan araştırmaya göre yatırımcılar, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu yükselmekte olan ekonomilerin şimdilik Amerika'da yaşanan mortgage krizinin etkilerinden korunduğunu düşünüyorlar, ama yine de yatırımlara fon sağlamak için acele etmiyorlar.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Sorumlu Ortağı Anthony J. Wilson, tüm dünyayı etkileyen mortgage krizinin, girişim sermayesi yatırımcılarının Türkiye'ye yönelik ilgisini azaltmadığını kaydederek şunları söyledi: "Girişim Sermayesi Güven Araştırması bu alanda nabzı çok güçlü bir şekilde tutuyor. Yatırımcılar Türkiye'yi hala büyüyen ve güvenli bir pazar olarak görüyorlar. Ancak mortgage krizinden sonra, önümüzdeki dönemde adımlarını biraz daha yavaş atacaklar, ekonominin gidişatını yakından izleyecekler. Büyük hacimli özelleştirmelerin önemli bir kısmının tamamlandığını düşünürsek, gelecek yıl uluslararası yatırımlarda biraz yavaşlama bekleyebiliriz. Bununla birlikte 2008'de başta enerji olmak üzere pek çok sektörümüz uluslararası yatırımcılar için çekiciliğini koruyacaktır."
GİRİŞİM SERMAYESİ ARTIK DAHA TEMKİNLİ
Ekim ayında gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yüzde 75'i gelecek 12 ay içinde Türkiye'ye yönelecek yatırımlarda küçük bir artış beklediklerini söylemelerine rağmen, yüzde 69 gibi güçlü bir oran da gelecek altı ay içinde yatırım için yeni fonlar yaratmanın zorlaştığını düşünüyorlar. Bu oran geçen çeyrek yüzde 13'te kalmıştı.
Araştırma, girişim sermayesi yatırımcılarının yüzde 63'lük kısmının önümüzdeki altı ayda Türkiye'nin ekonomik durumunda değişiklik beklemediğini ortaya koyuyor. Çalışmaya katılanların yüzde 25'i ekonomide bir iyileşme beklentisi içinde. Önümüzdeki altı aylık dönemde işlem hacminde artış bekleyenler geçen döneme göre yüzde 31'lik bir düşüş kaydederek ankete cevap verenlerin yüzde 38'i oranında kaldılar.
Ayrıca, yatırım yapılan firmaların genel performansının "daha iyi olacağı" beklentisi geçen çeyrekteki yüzde 63 orandan, bu çeyrekte yüzde 44'e düştü.
Genel temkinli havayı yansıtan bir başka sonuç da, borç finansmanı konusunda ortaya çıktı. İkinci çeyrekte sadece yüzde 13'lük bir oran gelecek altı ayda borç finansmanı bulma beklentisinin düşeceğini düşünürken, üçüncü çeyrekte katılımcıların yüzde 63'ü bu beklentide bir düşüş olacağına inanıyor.
Bununla birlikte araştırma yatırımcıların Türkiye'deki fırsatlara olan ilgisinin azalmadığını da ortaya koydu. Önümüzdeki altı ay için kendilerini nasıl konumlandırdıkları sorulduğunda, katılımcıların yüzde 81'i "net alıcı" olarak cevap verdi. Sadece yüzde 6'lık bir oran "net satıcı" derken, yüzde 13'ü de kendi konumlarını eşit düzeyde hem alıcı hem de satıcı olarak nitelendirdiler.
Bunun yanında, yılın üçüncü çeyreğine ait beklentilerin araştırıldığı çalışmaya katılanların yüzde 81'i, ülkedeki yabancı yatırımcıların önümüzdeki altı aylık süre içinde Türkiye'den ayrılmalarını beklemediklerini söylediler. Bir önceki çeyrekte katılımcıların sadece yüzde 50'si hiçbir yabancı yatırımcının ülkeden çıkış yapmayacağını, yüzde 25'i 1, kalan yüzde 25'i ise 1'den fazla yatırımcının çıkış yapacağını belirtmişti.
Girişim Sermayesi Güven Araştırması Deloitte tarafından sadece Türkiye'de değil, İngiltere ve Fransa dahil 10 Avrupa ülkesinde, ABD, Kanada , Çin ve Hong Kong'da yapılıyor. Bu araştırmalar küresel yatırım sermayesinin yerel pazarlara olan ilgisini ve eğilimlerini değerlendirmek açısından önemli rol oynuyorlar.