FORD Otosan’ın Gölcük fabrikasında çalışan işçiler, son 5 yılda gündeme getirdikleri önerilerle 10 milyon Euro’luk tasarrufa imza attı. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, “Ford fabrikaları içinde en fazla öneriyi Gölcük’teki işçilerimiz yaptı. Bize 10 milyon Euro kazandırdılar, biz de 500 bin Euro prim verdik” dedi.
TÜRKİYE otomotivde sahip olduğu nitelikli ve kalifiye iş gücüyle bir taraftan dünyanın en kaliteli üretimini yaparken diğer taraftan bu işçilerle üretimde önemli tasarruflar sağlıyor. Amerikan otomotiv devi Ford’un dünyada en kaliteli üretimi yapan örnek fabrikası Gölcük’te çalışan işçiler, üretim süreçlerine yönelik yaptıkları önerilerle 5 yılda 10 milyon Euro’luk tasarruf sağladılar. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, dünyada Ford fabrikaları içinde öneri sisteminin en iyi Türkiye’de yürüdüğünü belirterek, tüm işçileri açık olan bu sistem sayesinde çok önemli tasarruf sağladıklarının altını çizdi.
Tasarrufun yüzde 5’i prim
Yeni Ford Focus’un Bodrum’da gerçekleşen tanıtımı sırasında konuştuğumuz Otay, 2011’de 9 bin 400’e çıkacak çalışan sayısıyla Türkiye’nin en büyük otomotiv sanayi şirketi olduklarını belirtti. Son 5 yılda Gölcük ve İnönün fabrikalarında çalışan nitelikli işçiler sayesinde önemli kazançlar elde ettiklerini vurgulayan Otay, şunları anlattı: “5 yılda 10 milyon Euro’luk tasarruf önerileri saat ücretiyle çalışan işçilerden geldi. Bu öneriler takım olarak geliyor. Ekiplerin birlikte oluşturduğu öneriler bir iyileştirme getiriyor. Yaptıkları öneriler önce mühendisler tarafından onaylanıp doğrulanıyor. Fabrika genel müdürü de onayladıktan sonra devreye sokuluyor. Malzeme, yerleştirme, kalite iyileştirme gibi üretim aşamasının farklı noktalarından öneriler geliyor. Tasarrufun yüzde 5’ini prim olarak bu öneriyi veren ekibe anında ödüyoruz. Son 5 yılda 10 milyon Euro’luk tasarruf için 500 bin Euro işçilere prim ödedik.”
İyi ve dürüst çalışıyor
Bu öneri sisteminin en iyi Türkiye’de çalıştığını belirten Otay, Türk işçilerin dünyada Ford fabrikaları içinde en fazla öneriyi yaptıklarını vurguladı. Otay, şöyle konuştu: “Çünkü buna ek ödeme yapma sistemi Türkiye’de çok iyi ve dürüst çalışıyor. Geçmişe dönük ciddi kontroller var. Bu öneri sistemi dünyada ‘Best Practice’ şeklinde uluslararası bir veri bankasında toplanıyor. Tüm önerileri buraya giriyorsunuz. Her fabrikada örnek teşkil edildiği gibi bu önerileri diğer fabrikalara yönlendiren sorumlular var. Bunlar bu uygulamaları diğer fabrikalarda da uyguluyor. Almakta da lider içeri girmekte de lideriz. Daha açık bir toplumuz.”
İşe kadın çalışan alırım
Nuri Otay, kadın çalışanların da kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, Ford Otosan fabrikasının yöneticiliğini yaptığı süre içinde kadın çalışanların sayısının toplam personelin yüzde 20’sine kadar yükseldiğini bildirdi. Otay, şunları söyledi: “Benim için kadınlar hırsları ve görev anlayışları açısından çok önemli. Verilen görevi yerine getirme konusunda tam profesyoneller. Bu bakış açım işçi alımlarında bile etkili bir yer edinmiştir. Bir pozisyona eleman alımı olacağı zaman içlerinde muhakkak kadın olmasına önem veririm.”
Elektrikli otoların sonu Özal’ın kapı açtığı ucuz otomobiller gibi olmasın
FORD Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, elektrikli otomobillerin menzillerine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Günümüzde kullanılan lityum teknolojisi geçerli bir sistem gibi görünmüyor. 150 km menzil deniliyor ama bunun için aracı sadece klima kullanılmadığı ve acil olmayan dönemlerde kullanmak gerekiyor. Yani bir vefat ya da tam tersi acil bir düğün ya da başka bir durum olduğu zaman, uzun bir yola gidileceğinde farklı bir otomobilin bulunması gerekiyor. Turgut Özal döneminde uygulanan rejimle bir anda yollara çok düşük fiyatlı otomobiller çıkmıştı. Sonrasında ise bu tip otomobillerin ömrü dolmuş ve rafa kalkmışlardı. Elektrikli otomobillerde de bu tip bir durumun olmasından korkuyorum. İnsanların bu tip otomobillere ilgi gösterip bir anda satın almalarının ardından yaşayacakları olası sorunların ardından ilgilerinin azalacağından korkuyorum. Elbette elektrikli otomobilleri destekliyorum ama bana göre 2020’de daha geçerli olacak.”
Türk malı otomobili yaparsak Kuzey Afrika’ya satmalıyız
TÜRK malı otomobil tartışmalarını değerlendiren Nuri Otay, “Türkiye kendini otomobilini yapabilir. Bu teknolojilere sahibiz. Ama bizim için asıl önemli olan kime satacağımız. Hükümet satacağımız ülkelerle önümüzü açması gerekiyor.
Bir Alman veya Fransız üreticisine göre Türkiye’den satmak daha avantajlı hale gelirse o zaman işi bitiririz. Bugün bence otomobil satmak için doğru pazar Kuzey Afrika’dır. Ortadoğu ise curcuna bittiğinde büyüyecektir. Afrika ise çok aç ve muhakkak büyüyecek” dedi.
‘İhracatta Transit 2, Cargo 5 otomobile bedel’ dedi, bakan yine de ‘yerli oto’ diye bastırdı
NURİ Otay, Ford Otasan’ı ‘Sadece ticari araç üretiyorsunuz ama otomobilde en büyük ithalatçısınız. Otomobil de üretin’ diye uyaran Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün 1 Mayıs’ta Gölcük’e yaptığı ziyareti de değerlendirdi. Otay, şunları söyledi: “Türkiye’ye çok fazla otomobil ithal edildiği için birden fazla fabrikada otomobil üretilmesi önemli. Bu açıdan hükümetin isteği doğru ama Avrupa’daki otomobil üretim kapasitelerinin halen dolmaktan uzak olduğu bir dönemdeyiz. Eğer biz bu otomobil üretme atağına 2007 yılında kalkıyor olsaydık, belki bugün 3 yeni marka daha Türkiye’de fabrika kuruyorum diyebilirdi. Şimdi doğru zaman için sabır gösterip, bu iş olmadı diye panik yaratmamamız gerekiyor.”
Yerli oranı çok yüksek
Bakan Ergün’e Ford Otosan’ın ürettiği her bir Transit’in 2, her bir Cargo kamyonun ise ihracatta 5 otomobil değerinde olduğunu anlattığını belirten Otay, “10 bin Cargo ihraç edececeksen bu 50 bin otomobil karşılığı katma değer getiriyor. Yerli oranı çok yüksek. Sonuç itibariyle döviz gitmesine mani oluyor. Nihat Ergün, ‘Ben de bunu biliyorum, yanlış anlamayın ben bugünkünün üstüne bir de otomobil üretimini eklemekten bahsediyorum’ dedi. Yani ticarinin gücüne ikna oldu” şeklinde konuştu.
‘Demokrat Focus’ 40 bin liraya geldi
TÜRKİYE’de 1999 yılında Ford’un ticari araç kimliğinden sıyrılıp otomobil satışında çıkışını sağlayan Focus modelinin 3’üncü jenerasyonu sınıfının en demokratik aracı olma sloganıyla satışa sunuldu. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, “Yeni Focus’la birlikte C sınıfı araçlarda yüksek teknolojinin sağladığı güvenlik ve konfora yeni bir boyut kazandırıyoruz ve ileri teknolojiyi ulaşılabilir kılarak otomotiv teknolojisini demokratikleştiriyoruz” dedi.
Ford’un tüm dünyada başlattığı ‘One Ford’ stratejisinin ilk ürünü olan ve Türk tasarımcı Murat Güler’in imzasını taşıyan yeni Focus’tan 2011 yılında Türkiye’de 10 bin adet satılması hedefliyor. Otay, 2011 yılında C sınıfındaki stratejilerini farklılaştırdıklarını belirterek, “Hem mevcut hem de yeni Focus’u farklı donanım seviyeleriyle aynı anda satışa sunarak tüm müşterilerimize Focus’a ulaşma imkanı sağlıyoruz. 2011 yılında toplam 25 bin adet Focus satmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Üst sınıf teknolojiler
“Dinamik tork kontrolü” ile keskin virajlarda daha iyi yol tutuşu sunan yeni Focus, “Otomatik park sistemi” ile kendi kendine park da edebiliyor. Yeni Focus, yoğun trafikte dikkati dağılan sürücüleri de düşünüyor ve olası arkadan çarpma anlarında sürücünün yerine fren yapabilen “Aktif şehir içi güvenlik sistemi” teknolojisiyle kazalara karşı da yüksek güvenlik sağlıyor. “Kör nokta uyarı sistemi” ile yan şeritte başka araç olup olmadığı görüyor. “Şerit takip sistemi” ile şeridinden ayrılanları uyarıyor, hatta şeritte kalmalarını sağlıyor ve “Trafik işaretleri okuma sistemi” sayesinde yol kenarındaki trafik levhalarının gözden kaçmasını engelliyor”
Yeni Focus; benzinli 1.6 litre 125 beygir Sigma ve 1.6 litre 180 beygir EcoBoost motor versiyonları ile sunuluyor. Dizel modellerde ise 1.6 litre 95 beygir TDCi ve 1.6 litre 115 beygir TDCi seçenekleri yer alıyor. Yeni Focus 39.900 TL’den başlayan fiyatlarla sunuluyor.