TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına yerli oto tartışmaları ile cari açık ve yeni anayasa çalışmaları damgasını vurdu. Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün de katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda otomotiv üreticisi işadamları yabancı ortaklarıyla yerli otomobili konuştuklarını dile getirdi. Patronların diğer gündemi ise yerli otomobile verilecek teşviklerin bir an önce belirlenmesi oldu. Bakan Ergün ise yıl sonuna kadar teşvik sisteminin tamamlanacağını söyleyerek “Yerli otomobili yapacak babayiğitler olduğunu biliyorum. Tek tek otomotiv firmalarıyla görüşeceğim. Sanayicimiz yapacak biz destekleyeceğiz” diye konuştu. Bakan Ergün’ün yerli otomobil çağrısına yerli üreticiler yabancı ortaklarıyla görüşerek karar verecekleri cevabını verdi.
Ergün yerli otomobilden kastının birçok parçasının Türkiye’de üretilmesi ve Türkiye’ye özgü bir marka oluşturulması olduğunu söyleyerek “Fabrikası Türkiye’de olacak. Bazı parçaları Türkiye’de üretilecek, bazısı rekabetçi fiyat ya da teknolojik yetersizlik nedeniyle dışarıdan alınacak. Bizim üretim, sermaye, tasarım gücümüz var markamız yok. Yani un var, şeker var, yağ var, helva yok” dedi. Yerli otonun 5 milyar dolara mal olmayacağını kaydeden Ergün öncelikle ortaklaşılan noktanın motor fabrikası kurulması olduğuna dikkat çekti.
Koç: Konsorsiyum yapılabilir
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç otomobilde kullanılan motor, yürüyen aksam gibi sistemlerin ortak markalar tarafından kullanıldığını belirterek “Tabii ki herkes yerli otomobil yapmak ister. Yerli otomobilin tarifini yapmak lazım. Bunun mühim olan ekonomisi. Yerli otomotiv için ortağımızla görüşme halindeyiz. Ancak bu konu konsorsiyum halinde yapılabilir, konu şu anda çok ham” diye konuştu. İç pazarda potansiyel olduğunu belirten Koç, “Burada ölçek çok önemli. Bugün bir modelden ancak 30 bin tane üretebiliyorsunuz, satabiliyorsunuz pazarda. Dünyadaki bütün mevcut markalar da burada. Dolayısıyla zor bir pazar” dedi.
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Türkiye’de Türk malı otomobil konseptinin elektrik motorlu otomobil olarak hayata geçmesinin çok daha kolay olduğunu bildirdi.
Kapalı gündem teşvik
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısını ilk kez Haliç Kongre Merkezi’nde yaptı. Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün davetli olduğu toplantıya eski ve yeni üyelerden yoğun bir katılım oldu. Basına kapalı bölümde üyeler Ar-Ge teşviklerinden yatırımlarda KDV’nin ertelenmesine kadar çeşitli sorunlarını dile getirdi.İşadamı Sedat Aloğlu ise Bakan Ergün’ün sık sık Türkiye’nin büyümesinde yeni temeli sanayileşme olarak vurgulamasından duyduğu heyecanı esprili bir dille anlattı. Aloğlu, “Annem bana beni sevdiğini biliyorum. Bunu gösteriyorsun ama bazen söyle derdi. Biz de sanayici olarak bunu bekliyoruz” dedi.
ANAYASA
Toplantının diğer gündemi de anayasa çalışmaları oldu. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner özgürlükçü anayasa ihtiyacına dikkat çekerken Sanayi Bakanı Nihat Ergün de herkesin katılımıyla anayasanın şekillendirileceğini söyledi.
TÜSİAD’ın başı da yanmıştı
Anayasa ihtiyacı herkes tarafından kabul ediliyor. Sivil toplum kuruluşlarının azami katkı vermesi lazım. Siyasiler gereksiz polemikler ürettiğinde devreye girmelisiniz. Daha önce taslağı hazırlayıp tartıştırmıştık başımıza gelmeyen kalmadı. Şimdi herhangi taslak hazırlamıyoruz, uzlaşma komisyonu oluşturulsun taslak da çerçeve de orada konuşulsun istiyoruz. İlk etapta yüzde 50’nin üzerinde uzlaşma çıkacak. Çoğu teknik konular üzerinde tartışılmayacak yüzde 20-30’luk konu birkaç ay tartışılabilir geriye yüzde 10-20’lik konular 1 yıl tartışılabilir. Hatırlarsınız TÜSİAD da anayasa taslağı hazırlamıştı onun da başına gelmeyen kalmadı. Artık her şeyi tartışabilme alışkanlığımız gelişmeli.
Anayasada kendimizi görmeliyiz
Cumhuriyetimizin daha güçlü, daha müreffeh, daha adil bir yapıya kavuşması yolunda en önemli ilk hedef yeni anayasanın hazırlanmasıdır. Tutuklulukların infaza dönüşmesine izin vermeyecek bir yargı sistemine sahip olmalıyız. Hepimiz o anayasada kendimizi görebilmeliyiz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı, Meclis açılış konuşmasında şu ifadeyi kullandı: “200 yıllık çabalarımızın kazanımlarını pekiştiren, hepimizin üzerinde mutabık olduğu, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden taviz vermeyen bir anayasa...” Bu vurguya yürekten katılıyoruz.