Son dakika: Enflasyon ve buna bağlı olarak satın alma gücünün düşüşü dolayısıyla dikkatlerin çevrildiği asgari ücret ile ilgili süreç başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol dün bir araya gelerek görüşme takvimini belirledi. İlk görüşme 7 Aralık’ta yapılacak.
Erdoğan’ın asgari ücretin enflasyonun altında olmayacağı yönündeki açıklaması, beklentileri yılın ikinci yarısındaki enflasyonun üzerinde bir rakama odakladı. Atalay canlı yayında ilk kez rakam vererek, “tebessüm ettirmeyen” asgari ücrete imza atmayacaklarını söyledi ve kırmızı çizgilerinin 7.786 TL olduğunu belirtti. Akkol da, “İşverenler olarak elimizi taşın altına koyacağız” dedi.
İşveren tarafı, enflasyonun üzerinde bir ilave refah payıyla ücretin belirlenebileceği görüşünde. İşçi tarafı ise net ücrette 8 bin TL’nin üzerinde bir rakam beklentisi içinde. İş dünyası temsilcileri de, gelir vergisi dilimlerinde gerçekçi bir düzenleme istiyor. Asgari ücretin bölgesel belirlenmesi de getirilen öneriler arasında.
Asgari ücret, mevzuat gereği 1 Ocak itibariyle yürürlüğe girmek zorunda. Bu nedenle Asgari Ücret Tespit Komisyonu Aralık ayı içinde toplantılarını tamamlıyor. Bakan Vedat Bilgin, resmi komisyon toplantısı öncesi komisyon üyesi TÜRK-İŞ ve TİSK başkanları ile bir toplantı yaparak takvim ve usul belirlemeye yönelik görüşme yaptı. Bilgin, bu toplantının ardından komisyona üye olmayan HAK-İŞ konfederasyonu ile bir toplantı gerçekleştirecek.
NBE'nin haberine göre, Bakanlık 7 Aralık günü resmi komisyon toplantısı için taraflara davete hazırlanıyor. Geçen yıl, komisyonun hızlı çalışması kararı alınmıştı. Bu yıl da benzer biçimde bir takvimin uygulanacağı tahmin ediliyor. Önceki dönemde görüşmeler sırasıyla tarafların ev sahipliğinde yapılıyordu. Bu yıl bütün görüşmeler Bakanlık’ta yapılacak. Son görüşme ve açıklamanın ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirileceği belirtildi.
Asgari ücretin enflasyonun altında olmayacağı yönünde Cumhurbaşkanınca verilen söz nedeniyle, Temmuz ayındaki ücret artışından sonra gerçekleşen enflasyonun üzerinde bir ücret belirlenmesi yönünde ortak mutabakat oluşmuş durumda. İşveren tarafı, enflasyonun üzerinde bir ilave refah payıyla ücretin belirlenebileceğini belirtti. İşçi tarafı ise net ücrette 8 bin TL’nin üzerinde bir seviyeye ulaşılması gerektiği yönünde örtülü olarak mesajlar veriyor.
Yılın ikinci yarısında gerçekleşecek enflasyon oranının üzerine eklenecek refah payı ve işverene verilecek teşvikle birlikte ücretin 8 bin TL’ye doğru yaklaştırılabileceği yorumları yapılıyor. İşçi kanadının 8 binli seviyelerde ısrar etmesinin nedenlerinden biri de TÜRK-İŞ’in yaptığı açlık ve yoksulluk sınırına yönelik hesaplamalardan kaynaklanıyor. Ekim ayı verileriyle açıklanan Kasım endeksinde açlık sınırı TÜRK-İŞ tarafından 7 bin 786 TL olarak hesaplandı.
İşveren ve çalışan cephesinde 2023 yılı asgari ücreti merakla beklenirken, iş dünyasının önde gelen örgütleri, asgari ücrete yönelik beklentilerini EKONOMİ gazetesine değerlendirdi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gelir vergisi dilimlerinde gerçekçi bir düzenleme ve asgari ücretin bölgesel belirlenmesi gerektiğini vurguladı. TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez de, bölgesel asgari ücretin önemine dikkat çekerken, enflasyon-ücret sarmalına girildiğini, asgari ücretin ancak enflasyon çözülürse anlamlı olacağını belirtti. MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı ise, yeni yıl asgari ücret zammının yeni yıl enflasyon beklentileri baz alınarak ve bir miktar daha üzerine konularak belirlenmesi gerektiğini söylerken, piyasada beklentinin 7 bin 500-8 bin TL arasında olduğuna işaret etti.