FİNANS

Mevduat vadesini uzatmak için çalışma başlatıldı

Bankaların reel sektöre kredi kullandırmasının önündeki engellerden birini oluşturan mevduatın vadesini uzatma konusunda çalışma başlatıldı.

Radikal Gazetesi'nin haberine göre, bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatın faizinden yapılan yüzde 15 oranındaki stopajın kaldırılması gündemde.

Başbakan Erdoğan tarafından gelecek günlerde açıklanması beklenen ekonomik önlemler paketiyle ilgili hazırlıklar yoğun bir şekilde devam ediyor. Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren’in koordinatörlüğünde sürdürülen çalışmalar çerçevesinde bürokratlar Hazine ve Merkez Bankasında komiteler halinde çalışıyorlar.

Toplantılarda, reel sektöre kredi kanallarının açılabilmesi için ne tür önlemler alınabileceği üzerinde duruluyor. Bankacılar, kriz dolayısıyla yurtdışından kredi alarak Türkiye’de uzun vadeli kredi kullandırma olanağının ortadan kalktığını vurguladı. Bankacılar, sistemdeki mevduatın yüzde 91’inin vadesinin 3 ay ve daha kısa vadeli olduğunu, dolayısıyla mevduatın vadesi bu kadar kısa iken buna dayanarak reel sektöre uzun vadeli kredi kullandırmalarının imkânsız olduğundan yakındı.

Bankacıların yakınmaları üzerine harekete geçen ekonomi yönetimi, mevduatta vadenin uzatılması için formül arayışına girdi. Bu çerçevede, 2006’dan önce olduğu gibi mevduatta vade farklılaştırılması görüşü genel kabul gördü. Bürok- ratların benimsediği formül Erdoğan tarafından da kabul edilirse, halen tüm mevduat faizinden alınan yüzde 15 stopaj, bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatta sıfıra indirilecek. Bir yıldan kısa vadeli mevduat faizinde yüzde 15 stopajın korunup, bir yıl ve daha uzun vadelilerde sıfırlanmasıyla ortalama vadenin uzaması bekleniyor.

Bu yöndeki düzenleme, faizsiz katılım bankalarında da aynen uygulanacak. Mevduat faizinden 2006’dan önce de vadelerine göre farklı oranda stopaj alınıyordu. 1 Ocak 2006 tarihinden önce TL mevduat faizinde stopaj üç aya kadar vadelerde yüzde 18, altı aya kadar vadelerde yüzde 16, bir yıla kadar vadelerde yüzde 12, bir yıl ve daha uzun vadede ise yüzde 7 idi. 1 Ocak 2006’da yürürlüğe giren kanun hükmüyle tüm mevduatın faizinden tan yüzde 15 stopaj alınmaya başlanması, daha önce de kısa olan mevduat vadesinin daha da kısalmasına yol açtı.

Ekonomik pakete konulacak düzenlemeler arasında mevduat munzam karşılıklarının düşürülmesi de var. Yasa gereği bankalar topladıkları mevduatın tamamını kredi olarak kullandıramıyor. Toplanan mevduata karşılık belli oranda parayı Merkez Bankası’nda tutuyor.

Bu da bankaların hem kredi kullandırma olanaklarını sınırlıyor, hem de kaynak maliyetlerini artırıyor. Toplantılarda, munzam karşılık oranının yarıya kadar indirilmesi seçeneği üzerinde duruluyor. Ancak bu konuda da son karar, Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında yapılacak toplantıda verilecek.

İki yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan Bakanlar Kuruluna devredilen mevduat güvencesi sınırını belirleme yetkisinin nasıl kullanılacağı da netlik kazanmadı. Bankaların faiz yarışını gireceği endişesiyle mevduata sınırsız güvenceye sıcak bakılmazken, halen 50 bin YTL olan limitin 100 bin YTL’ye çıkartılmasının yetersiz kalacağı düşüncesi de ağırlık kazanıyor. Mevduata güvence limitinin 100 bin YTL’de kalması halinde, varlık barışının ardından Türkiye’ye gelmesi beklenen paranın çekimser davranacağı belirtiliyor.

Önlemler paketi çerçevesinde iç piyasayı canlandırmak için yapılabilecekler üzerinde de çalışılıyor. Maliye, vergi kaybına yol açacağı ve fiyatlarda da ucuzluk yaratmadığı gerekçesiyle KDV indirimine karşı. Hanehalkı gelirlerinde artış için gelir vergisinde indirim yapılması ise seçenekler arasında yer alıyor. Ancak Gelir Vergisi Kanunu en erken 2010 yılında yürürlüğe girmek üzere 2009’da çıkartılabilecek. Bu durumda da gelir vergisi dilimlerinde ayarlama yapılabilmesi için tek maddelik bir yasal düzenleme gerekiyor. AKP ekonomi kurmaylarının ise bu konuda farklı bir öneri getirdikleri öğrenildi.

Partinin ekonomi kurmayları, “Gelir kaybı veya gider artışı yaratacak düzenlemeler yerine, zaten personel ihtiyacı bulunan ancak ertelenen alanlarda, örneğin eğitim, sağlık, emniyet gibi alanlarda ileriki yıllarda planlanan personel alımı tarihini öne çekelim. Böylece işsizliği de azaltmış oluruz” önerisinde bulundu. Vergi borcu bulunanlar için borçlarını aylık yüzde 3 faizle 18 ayda ödeme olanağı getiren uygulama için yapılan başvuru tutarının 3.5 milyar YTL’de kalması nedeniyle, bu düzenlemeye ilişkin tebliğin süresinin uzatılması da toplantılarda bir başka seçenek olarak gündeme getirildi.Yetkililer, toplantılarda hükümete sunulmak üzere farklı seçenekler hazırlandığına dikkat çekerek, bütün bu seçeneklerden hangilerinin hayata geçeceği hususunun Başbakan Erdoğan başkanlığındaki toplantıda kesinlik kazanacağını vurguladılar.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler