FİNANS

Tüketiciye "tuz" uyarısı

Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe: - "Türkiye'de kişi başına günlük tuz tüketimi 9,9 gramdır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bu miktar 5 gramın altında olmalıdır. Bakanlık olarak bu minvalde çalışıyor, hazırladığımız eylem planlarıyla önlemler alıyoruz" - Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili Rint Akyüz: - "Sorumlu üretim ve tüketimin sağlanması, bu hedefler için konunun paydaşlarıyla iş birliğine gidilmesi, gıda, içecek sanayisinin gündemini derinden etkilemektedir"

Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, Türkiye'de kişi başına günlük tuz tüketiminin 9,9 gram olduğunu belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre bu miktar 5 gramın altında olmalıdır. Bakanlık olarak bu minvalde çalışıyor, hazırladığımız eylem planlarıyla önlemler alıyoruz." dedi.

Meşe, Sağlık Bakanlığı'nda düzenlenen, Tuz Tüketimini Azaltma Rehberi Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, koruyucu halk sağlığı uygulamalarına özel önem verdiklerini söyledi.

Dünyada şeker, tansiyon ve kalp-damar gibi kronik hastalıkların erken ölüm nedenleri arasında yer aldığına işaret eden Meşe, tuz kullanım oranı yüksekliğinin kronik hastalıklar için en önemli risk faktörü olduğunu bildirdi.

Meşe, tuzun aşırı tüketiminin kan basıncını yükselttiğini, hipertansiyon sonucunda inme, kalp krizi ve kalp yetmezliği, böbrek hastalıklarının görülme sıklığını artırdığını ifade ederek, "Bu nedenlerle kronik hastalıkların önlenmesinde yiyecek ve içeceklerde tuz alımının azaltılması önerilmekte. Türkiye'de tuz kullanım oranları, tavsiye edilen miktarın iki katıdır. Türkiye'de kişi başına günlük tuz tüketimi 9,9 gramdır. DSÖ verilerine göre bu miktar 5 gramın altında olmalıdır. Bakanlık olarak bu minvalde çalışıyor, hazırladığımız ve gerçekleştirmeye başladığımız eylem planlarıyla önlemler alıyor, bu önlemlerin de sürekliliğini hedefliyoruz." diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Gıda Dernekleri Federasyonu (TGDF) arasında imzalanan anlaşmayla, ambalajlı gıda ve içecekte sodyum/tuz oranının 2023'e kadar kademeli olarak düşürüleceğini bildiren Meşe, protokol kapsamında 19 kategoride yer alan gıda ve içeceklerde tuz oranının aşağı çekileceğini dile getirdi.

Meşe, bu çerçevede "Tuz Azaltma Rehberi" hazırlandığına dikkati çekerek, yiyecek üretiminde aşırı tuz tüketiminin azaltılmasının teşvik edilmesine yönelik faaliyetlerle fiziksel aktivitenin teşvik edilmesinin gönüllülük esasıyla uygulanacağını anlattı.

Başarılı çalışmaların ve yapılacak uygulamaların, halkın bilgilendirilmesi amacıyla Bakanlığın web sitesinde yer alacağını belirten Meşe, şunları kaydetti:

"Sanayi ve Teknoloji ile Ticaret bakanlıklarımızla gerekli görüşmeleri yaparak, TÜBİTAK 2019-2020 Çağrı Programı'nda, ambalajlı gıdalarda tuz azaltma konusunun yer almasını sağlamış bulunuyoruz. Sağlık Bakanlığı olarak, kronik hastalıklarla mücadele ve toplum sağlığı için gerekli her tür çalışmaya destek vermeye, önlemleri almaya devam edeceğiz. Yaratılmışların en şereflisi olan insana hizmet etmekle, elimizden gelenin en iyisini yapmakla yükümlüyüz. Sağlıklı beslenme kültürünü çocuklarımıza kazandırmak boynumuzun borcudur."

- "Tuz kullanımını azaltmak ülke geleceği adına önemli"

TGDF Başkan Vekili Rint Akyüz de tuz kullanımını azaltmanın, sektörün sağduyulu yaklaşımı ve teknolojik altyapısıyla birleştiğinde ülke geleceği adına çok önemli ve kalıcı bir girişim olacağını söyledi.

Aşırı tuz tüketiminin kalp-damar ve böbrek hastalıklarına yol açtığını belirten Akyüz, Türkiye gıda ve içecek sanayisi olarak sağlayabilecekleri katkının farkında olduklarını dile getirdi.

Akyüz, Birleşmiş Milletlerin (BM) "Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri"ni benimsediklerini vurgulayarak, "Bunlar arasında özellikle açlığa son verilmesi, toplumu oluşturan bireylerin sağlığının korunması, sorumlu üretim ve tüketimin sağlanması ve bu hedefler için konunun diğer paydaşlarıyla iş birliğine gidilmesi, gıda ve içecek sanayisinin gündemini derinden etkilemektedir." ifadelerini kullandı.

DSÖ Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlıklı Yaşam Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder de 21. yüzyılda beklenen yaşam süresinin uzamasıyla özellikle ileri yaş ölümlerinin dünya genelinde yaygınlaştığını ancak erken yaş ölümlerinin hala tehlikeli boyutlarda olduğunu bildirdi.

Erken yaş ölümlerine neden olan hastalıklarla mücadelede tuzun azaltılmasının BM hedefleri içinde yer aldığına dikkati çeken Ergüder, "Dünya genelinde yaklaşık 6 milyon kişi kanser, diyabet, kalp-damar hastalıklarından dolayı ölüyor. Tuz kullanımı da nedenlerden biri. BM, tüm ülkeleri bununla mücadele için tuzun azaltılmasına davet ediyor." dedi.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler