Diyarbakır'ın Sur ilçesinde küçük yaştayken babasının yanında mesleğe başlayan antika saat ustası Celal Yakışıklı (68), 4 metrekarelik dükkanında 55 yıldır mekanik saatlerin bakım ve onarımını yapıyor.
Gençlerin mesleğe ilgisinin azaldığını belirten Yakışıklı, “55 senedir bu mesleği yapıyorum, babamdan öğrendim. Saatçilik güzel bir meslektir. Fakat bu devirdeki gençler kimse öğrenmek istemiyor. Herkes ‘okul okuyalım, devlet dairesine girelim’ diyor. Bizden sonra da herhalde kimse gelmez. Ben istiyorum ki birkaç kişiye öğreteyim. Fakat şu anda imkanlarım yok. Yerim küçük, dükkanım 4 metrekarelik bir yerdir. Çocuklarım, torunlarıma öğretmeye çalıştım. Birkaç gün kalıp gittiler" ifadelerini kullandı.
Devamında Yakışıklı "Bizim devirde babamız ne derse onu yapardık. O şekilde çalıştık ve yetiştirildik. Mesela benim babam burada çalışırdı, en arkadaydım. Babam ne derse onu yapmak zorundaydım. Korkudan sesimi çıkaramazdım. Bu devirdeki gençlere bir şey diyemiyoruz. Tabii ben de merak saldım, meraklıydım öğrenmeye. İnsan hevesli olacak. Hangi meslek olursa olsun, severek yapacak. Biz de o şekilde yetiştik. Severek, isteyerek bu mesleği yaptık. Hala da devam ediyoruz. Gücümüz olana kadar da devam edeceğiz” dedi.
Mekanik saatlerin daha uzun ömürlü ve sağlam olduğunu ifade eden Yakışıklı şu ifadeleri kullandı:
İmkanlarım olsaydı ve ders verecek bir yerim olsaydı, haftada 2 gün kurs verecektim. Yeter ki yetişsinler, yeter ki bu meslek ölmesin. Fakat bakıyorum, kimse yok.
Babam da saatçiydi, ben de saatçiyim. Bir de oğlum saatçiydi. O da bayağı öğrendi ancak sonra bıraktı. İlgi alanı değişti, arabaların, motosikletin peşine düştü. Merak saldı o tür şeylere. Benden sonra artık kim gelirse onu da bilmiyorum.
‘Sanat altın bileziktir, koldadır’ derler. Öyledir de. Herkes devlet dairesine gireyim istiyor. Ya devlet dairesi kimi alacak, kimi almayacak? Bu sanatlar bu şekilde hepsi kayboldu gitti. Artık çocuklarını götürüp ustaların yanına vermiyorlar, göndermiyorlar.
Okuyucu Yorumları 0 yorum