Otomotiv sektöründe pandemi ile başlayan tedarik krizi yavaş yavaş geride kalırken yeni bir sorun daha ortaya çıktı. Kurlardaki artış, enflasyon ve krediye erişimdeki zorluklar alıcılardaki talep iştahını büyük ölçüde azalttı. ÖTV indirim umudu rafa kalkan sektörde büyük bir daralma bekleniyor. Kur ve enflasyonda yakın zamanda düşüş beklenmezken sektörün yıl sonu hedefini tutturması için matrah güncellemesinin aciliyet kazandığına vurgu yapılıyor.
Şimdi ise sektörün tek umudu matrah güncellemesinde. Son olarak Ağustos 2021’de ÖTV matrahlarında güncelleme yapılmış, bu yılın ocak ayında 60 ve 70 ara baremler eklenmişti. Sektör yetkilileri geçtiğimiz ağustos ayında da benzer bir düzenleme bekliyordu. Ancak bu yönde bir gelişme olmadı. Sektör bu konudaki umudunu koruyor. Çünkü artan fiyatlar nedeniyle yüzde 80 ÖTV dilimi altında neredeyse hiç model kalmadı. Yüzde 70 ÖTV dilimine giren bir iki modelin manuel vitesli ve düşük donanımlı başlangıç versiyonu dışında, Türkiye’de en ucuz otomobilin fiyatı 400 bin TL’yi aşıyor. Orta segment SUV araçlarda ise fiyatlar 700 bin TL’nin üzerine çıkıyor.
DÜNYA’ya konuşan bazı sektör temsilcilerine göre, ÖTV matrahlarına yönelik bir düzenleme her an çıkabilir. Bu umutla birçok otomotivcinin her gece Resmi Gazeteye baktığı belirtiliyor. Otomotiv sektörü temsilcileri, matrahta bir güncelleme yapılmadığı takdirde normal şartlarda tüm yılın satışlarının yüzde 40’ın yapıldığı son çeyrekte büyük kayıp yaşanmasından endişe duyuyor. Otomotivde geçen yılın satış rakamlarını yakalama umudu kalmasa da en azından çok büyük bir daralmanın önüne geçilmesi umut ediliyor.
Eylülde satışlara olumlu etki etmesi beklenen tek gelişme ise enerji zamlarının fiyatlara yansıyacağı öngörüsü bazı tüketicilerin alımları öne çekmesi olacak. Diğer yandan, velilerin okul telaşının bitmesiyle önümüzdeki günlerde showroom trafiğine kısmi bir hareket gelebileceği belirtiliyor. Ağustos ayında otomobil ve hafif ticari araç satışları yıllık bazda yüzde 17,3 daralarak 48 bin 336 adet düşmüştü. Ancak eylülde satışlarda geçen ayın çok altında kalınmasa da yıllık bazda daralma yaşanmasının kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor. Eylül 2021’de satışlar yıllık bazda yüzde 36,9 azalarak 57 bin 141 adet olmuştu. Bu yılın eylül ayında otomobil ve ticari araç satışlarının 50 binin altında kalacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Kısa bir süre öncesine kadar otomotivciler için en büyük sıkıntı pandemi ile birlikte başlayan ve savaşla derinleşen tedarik kriziydi. Markalar talebi karşılamakta büyük zorluk yaşıyordu. Konuştuğumuz marka temsilcileri, tedarik krizinin kısmen gevşediğini, ancak asıl tehlikenin talepteki daralma olduğuna işaret etti. Birçok markada teslim süreleri özellikle yerli araçlarda bir aya kadar inmiş. İthalde ise bu süre 2 aya kadar düşmüş durumda. Sektör temsilcileri, daha önce 6 ayı bulan bekleme sürelerinin azalmasının tek nedeninin tedarik sorunlarının azalması değil, talepteki yavaşlama olduğunu belirtiyor.
■ Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel: “Bazı modellerde tedarik problem kısmi olarak devam ediyor. Müşteri taleplerini mümkün olan en kısa sürede karşılamaya çalışıyoruz. Fakat satışlar beklenenin altında seyrediyor. Bu daralmanın iki önemli sebebi var. Birincisi, araç fiyatlarının yüksek olması, diğeri de krediye ulaşmada yaşanan zorluklar. Ayrıca, ÖTV matrahlarında uzun süredir güncelleme yapılmaması da birçok modelin üst baremde kalmasına neden oluyor. Bu da doğal olarak pazarı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Tüm bu gibi olumsuz durumlar neticesinde hem sıfır kilometre hem de ikinci el satış ve operasyonlarında azalma yaşıyoruz. Genel olarak showroom trafiklerinde de gözle görülür bir azalma yaşıyoruz.”
■ Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş: “Yerli modellerde bir ay, ithal modellerde 2,5-3 ay bekleme süresi var. Yeni yılın ilk çeyreği itibariyle tedarik sorunlarının hafifleyeceğini düşünüyoruz. Ancak özellikle ağustos ayı ortası itibarıyla gerek krediye erişimde yaşanan zorluklar, gerekse de fiyat artışları sebebiyle showroom trafiğimiz düştü.”
■ Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su Ali Haydar Bozkurt: “Modelden modele tedarik zamanlamalarında çok fazla değişkenlik yaşanıyor ve tedarikte anlık değişimlerle karşılaşabiliyoruz. Bazı modellerde teslimat süreleri daha kısayken, bazılarında beklenmedik şekilde esnemeler oluyor. Örneğin; şu anda Türkiye özelinde Corolla Hybrid almak isterseniz, yaklaşık yıl sonuna kadar bekleme süreleri varken, benzinli Corolla için durum biraz daha iyi ancak bu modelde de 1 aylık bekleme süreleri olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumun tedarik sorununun çözülmesinden kaynaklı olduğunu söyleyemeyiz. Şu anda araç almak isteyen perakende müşterisinde bir yavaşlama olduğunu gözlemliyoruz. Bunun en temel sebebi mevcut şartlarda müşterilerin krediye ulaşamamaları. Benzer şekilde filo müşterilerinin de krediye ulaşmakta zorlandıklarını görüyoruz.”