FİNANS

BORSAYI FITCH DEĞİL, IMF SARSTI !

Dün sanırım belki de hiç bir borsa yorumcusunun beklemediği boyutta, negatif ayrışma ile büyük bir düşüş yaşadık. Dow ve AB'den iyi veriler gelmesine rağmen bu çaplı bir ayrışmaya kimse anlam veremedi. Hatta öyle ki, ilk seans bu beklenmeyen düşüşün yarattığı panik havası ile bir çok hisse taban yaptı.

Peki bu neden oldu? Sebep Fitch mi?

Bence hayır. Fitch Türkiye'nin muhtemel AB krizinde cari açığı nedeniyle diğer gelişmekte olan ülkelerden daha açık bir risk taşıdığını, bu nedenle makro dengelerinin bundan etkilenebileceğini, sıkılaştırıcı para politikası araçlarının çok daha ciddi şekilde uygulanmasını, MB'nın tedbirlerinin etkisinin zaman alacağını söyledi. Bu nedenle de not arttırımı belirsiz dedi! Peki içeriği yanlış mı, ya da kimse tarafından bilinmiyor muydu? Benzerlerini Moody's de söylememiş miydi? Ayrıca not mu düşecek dedi, hayır. Not arttırımı zaman alabilir dedikten sonra, iki yıl içinde not artışı artmamasına göre daha büyük ihtimal dedi.

Yani bir çok ülkenin notlarının çöpe atılğı yerde, bize not artışı belirsiz dendi diye bu kadar satış gelir mi? Ben yine '' Hayır, sebep Fitch değil'' diyorum.

Bana göre piyasaları sarsan IMF raporu oldu.

IMF, AB krizinin çekirdek ülkelere sıçraması halinde, bundan en çok etkilenecek olan ülkenin Türkiye olduğunu ve Türkiye finans sektöründe yoğunlaşacak olan bu etkinin, ABD mortgage krizinde en başta batan Lehman Brothers'ın yaşadığı etki gibi büyük olacağını söyledi. İşte piyasaların bir anda dengesini bozan bu açıklamlar oldu. IMF gibi bir kurumun bu şekilde açıklamlarla Türkiye'ye dikkat çekmesi, son dönem güvenli liman diye görülen Türkiye üzerinde ciddi bir algılama değişimi yarattı. Lehman örneğini duyanlar gelen satışlarla birlikte panik boyutunda satışa yöneldiler.

Lehman'ın akıbetini biliyorsunuz, 2008 Temmuz ayında dünyanın en iyi yönetilen bankası diye seçilmiş iken, yıl bitmeden batmış oldu. Böyle bir örneği vererek Türkiye'yi hedef yapan IMF olunca, dünkü etkiyi yaşadık. Fitch, Ali Babacan'ın uyarıları ve başbakan yardımcısının açıklamalarının sonrasından da IMF raporu açıklanınca,işte bu panik yaşandı.

Cari açık uyarılarına, AB'nin ana ülkelerinin de krize girdiğinde, en büyük ihracat pazarı AB olan Türkiye'nin bundan etkileneceğine ben de katılıyorum. Ama bu etkinin Lehman B. boyutunda tarif edilmesine kesinlikle katılmıyorum. Dikkat ederseniz sadece ben değil, yabancı tahvil yatırımcıları da katılmıyor ki, son bir hafta içerisinde faizler neredeyse yüzde 6'nın üzerinde düşüş yaşadı. Hatta dün de düştü. Tüm bu yaratılan havaya rağmen bence döviz bile ciddi tepki göstermedi. Hatırlarsanız kur düzeylerinin düşük olduğuna ve kur rejiminin değiştirilmesine dikkat çektiğim aylar öncesi yazılarımdan birinde vermiş olduğum kur aralığının bana göre olması gereken tabanı olan 1,75 seviyesine bile çıkılamadı.

Ayrıca, Türkiye'nin cari açığının sebebi kriz yaşayan dünya ülkelerindeki gibi devlet borçları değildir. Bugün Almanya ve Fransa'nın bile devlet borçlarının oranı, bizim iki katımızdan fazladır.

Ama cari açık uyarıları doğrudur. Bunun için en kısa zamanda yapısal tedbirlerin devreye sokulması da gereklidir. Aylardır biz de yazılarımızda bunları dile getirdik. Bu zaruretin olduğu bir ortamda Hükümet kanadından kriz uyarılarından ziyade gecikmeden tedbir paketlerinin devreye sokulması gereklidir.

IMF'in gösterdiği gerekçe, AB krizi çekirdek AB ülkelerine sıçrarsa diye başlıyor. Oysa, dün AB liderler zirvesinden krizin diğer ülkelere yayılmaması için Yunanistan'ın ihtiyaç duyduğu yeni yardım paketi konusunda anlaşmaya varıldı. 109 AB ve IMF, 49 Milyar dolar da bankalar üzerinden toplam 158 milyar dolar yeni yardım kararı alındı. Faizler düşürüldü, süre uzatıldı. Böylece Yunanistan krizi üç yıl ötelenmiş oldu. Ama bence Yunanistan daha da büyük bir batağa saplandı.

Dün AB liderlerinin anlaşmış olması avrupa borsalarında ciddi sıçramalar yarattı. Aynı şekilde dün sabah ilk yazımda belirttiğim Dow yükselişleri de aynı boyutta yaşandı.

Peki şimdi İMKB'de ne olacak?
Dünkü sarsıntı ile, umulmayan fiyatlar görüldüğü ve çok düşük rakamlardan alımlar yapıldığı için, belki biraz dalgalanmalar yaşayacağız ama bu düşüş telafi edilecek. Hatta devamı beklentilerimizdeki yükselişleri bile bence daha erken yaşatabilecek. Bu panik havasının öncesinde elindeki hisseleri çok daha yüksek fiyatlarla satmayanlar dahi ciddi düşük seviyelerden döküldükleri için, alım yönünde olanların isteklerine çalışılmış oldu.

Piyasalar toparlanırken bazı hisselerde bu nedenle sert çıkışların yaşandığını, hatta düşüş öncesindeki dirençlerin bile daha hızlı kıralabileceğini görebiliriz. Ama dediğim gibi öncesinde düşük maliyetli alanlar nedeniyle, durduğumuz anda bu kişilerin satışlarını görebiliriz. Öncelikle bu satışların karşılanması, devamındaki yükseliş için ölçü olacaktır.

Yalnız sonuçta bu ortam sadece tepki yapmakla geçiştirilmez. Yapısal kararların alınması lazımdır. Ben IMF'i terse düşürecek en önemli kararın kur rejiminin değişimi olacağını iddia ediyorum. Aynı zamanda eş zamanlı olarak da faiz indirimlerinin devreye sokulmasının gerekliliğine de hala inanıyorum.

Aydın Eroğlu

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler