Evet bana göre tam da bu sebepten bir beklenti ve baskı oluştuğu görüşündeyim. Yoksa Başkan Başçı'nın sadece risk priminin düşmüş olması nedeniyle bile belli bir miktar faizlerde indirim imkanımız var demesi benim için gerçek bir faiz indirim nedeni olamaz. Çünkü hemen akabinde FED'in yine tahvil alımını azaltım kararı gelecektir. Belki de, FED son indirim kararlarından birisinde aylık 10 Milyar Dolar ile sınırlı kalmayıp, kalan kısımda daha büyük bir oranda indirim de yapabilir. Ya da her an faiz artışı ile ilgili bir takvim gündeme gelebilir. Bu ihtimaller gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı için riskli bir döneme girilmesine neden olur. Bu ülkeler içinde kendi risklerini doğru kontrol edenler bu risk grubundan elbette çıkabilirler. Ama ilk anda risk primlerinde yeniden artışlar görülebilir. Türkiye bu risk grubundan çıkan ülkelerden birisi olur mu derseniz benim düşüncem evet.
Ancak, bunun göstergelerinden bazıları cari açık, enflasyon, büyüme. İşte bu kriterlerin akıbetinin net olarak görüleceği asıl tarih Mayıs enflasyonu ve sonrasında gelecek olan Haziran enflasyon gelişimi olacaktır. Eğer bu iki ay arasında enflasyonda zirve yapıp, düşmeye başlayan bir görüntü orataya çıkarsa, işte o zaman Türkiye için faiz indirimi ciddi bir beklenti olmalıdır. Ancak, yaşanan kuraklıklar nedeniyle, genelde yaz aylarında enflasyonun düşmesine neden olan tarım ürünlerindeki mevsimsel düşüşlerin pozitif katkısını bu sene yeterince görememe riskimiz var. Eğer tarımda yaz aylarında görülen düşüşler, bu sene aynı şekilde görülmezse, enflasyondaki düşüş ivmesi daha sonraki aylara sarkabilir. Böyle bir risk, enflasyonun yüksek kalmasına ve risk priminin yeterince düşmemesine hatta, yaklaşacak ABD faiz artışı süreci nedeniyle yeniden artmasına yol açabilir. Bu gelişmeleri görmeden yapılacak bir faiz idiriminin siyasilerin baskısı nedeniyle biraz erken alınmış bir indirim olacağını düşünürüm.
Olabilir mi? Olabilir ama olursa da en fazla 50 baz puan ile sınırlı kalmasını beklerim. Sınırlı kalabilecek bir indirim de zaten piyasalarda öncesinde satın alındığı için, devamında BIST'in realizesine neden olmasını beklerim. Bu konuda sanırım geçen ay yazmıştım, indirimden ziyade karşılık oranlarında indirim de yapılabilir. Faiz olarak da haftalıktan ziyade gecelik faizler kullanılabilir. Bakalım ne karar verecekler göreceğiz.
Ancak, TCMB'nın elini güçlendirebilecek bir başka beklenen gelişme daha var.! O da, ECB başkanı M.Draghi'nin açıkladığı ve Haziran'da olabilir dediği likidite arttırıcı tedbirlerdir. Eğer Avrupa'dan bu yönde bir karar çıkarsa, TCMB'nın faiz indirimine kesinlikle başlamasını bekleyebiliriz. Hem de bu indirim devamı da gelecek bir süreç olur. Ama şartını söyledim, ECB'nin likidite arttırmasıdır.
Herneyse, sonuçta sanırım 2 Mayıs tarihinde ''Mayıs'ta Satıp Gidelim Mi?'' başlıklı yazımda belirttiğim, o gün için satış seviyelerinin düşük olduğu, endeksin 77.000, 78.300 ve 80.000 üstünü görebileceği beklentimde haklı çıkmış oldum. O tarihte yaratılmak istenen satış algısının yanlışına sebepleri ile dikkat çekmiştim. Bu sebepler nedeniyle de bu yükseliş gelişmelerini yaşadık.
O zaman sonuca gelelim; (Yazının devamını dan okuyabilirsniz!)
Saygılarımla
Aydın Eroğlu
Stratejist
Finans Yazarı
Twitter;borsaanalizci.com