Araba fiyatları düşecek mi yükselecek mi? Araba satın almak isteyen çok sayıda vatandaş bu sorunun yanıtını merak ediyor. Araç piyasasındaki gelişmeler, vatandaşlar tarafından dikkatle takip edilirken sosyal medyadaki 200 bin TL'lik lüks cip ve benzerleri gündem yarattı. Peki, bu ucuz araçlar neden bu fiyatlara satılıyor? İşte detaylar...
Hürriyet'ten Burak Taşçı'nın haberine göre; maddi yükümlülüklerini yerine getiremeyenlere haciz uygulaması sürüyor. Otomobillerine haciz konan kişiler de araçlarını evraksız olarak değerinin çok altında sosyal medya platformları üzerinden satmaya çalışıyor.
Aracın üzerindeki haciz miktarının yüksek olması, birden fazla kişinin haciz koyması ve borcun ödenme ihtimalinin olmaması nedeniyle araçlar yasa dışı biçimde evraksız olarak satılıyor.
Satılan araçların akıbeti ise bilinmiyor. Genellikle bu işi yapan kişiler araçları ya parçalıyorlar ya da change denilen sistemle kazalı ve onarımı çok yüksek paralar tutan araçların şase numaralarıyla değişim yapıyorlar ve bu araçlar böylece piyasaya sürülmüş oluyor. Uzman kişiler tarafından anlaşılan change sistemi merdiven altı tamirhanelerde uygulanıyor.
Başka bir örnekle anlatmak gerekirse, aracınız var ve kaza yaptınız, onarımı için çok yüksek fiyatlar isteniyor. Hacizli aracı ucuza alarak hacizli aracın şase numarasını kazalı aracınkiyle değiştirerek 2 arabadan bir araba ortaya çıkmış oluyor. Kazalı olan aracın da işe yarayan parçaları satılıyor ve geri kalan kısmı da hurda demir parasına satılıyor ya da terk ediliyor. Bu işleme halk arasında change deniyor.
Araç alım-satımlarında yetkili kuruluşlar olarak noterler hizmet veriyor. Noterler satılacak aracın evraklarını inceleyerek alıcı ve satıcının da kimliğini kontrol ederek satışa engel bir konu yoksa alıcı ve satıcıya bunu bildirip para alışverişlerinin yapılmasının ardından satışı gerçekleştirip alıcıya yeni ruhsatını teslim ediyor.
Evraksız, sahibinin kim olduğu bilinmeyen, hacizli aracı satın alan kişiler suç işlemiş oluyor. Noter dışında araç alım-satımı yapılamadığı için alıcı kişinin parası da boşa gidebiliyor. Ayrıca hacizli araçları alan kişiler yasa dışı olarak change işine girerlerse ve bu durum tespit edilirse büyük cezalarla karşılaşabiliyor.
Hacizli araçları kırsal alanda kullanmak için alan kişiler de bulunuyor. Dağda, köyde, mezra ve kırsal alanlarda kullanmak için alanlar bu araçların tespit edilememesi halinde uzun yıllar kullanımda bulunabiliyor.
Araca haciz uygulatan kişi satışını istemesi halinde yakalama kararı da çıkarılıyor. Bu durumda araç trafikte uygulama noktasında durdurularak yakalama kararı sürücüye okunup aracın bağlanarak parka çekilmesi işlemi gerçekleştiriliyor. Bundan sonraki süreç adli koşullar üzerinden gerçekleşiyor.
Yabancı plakalı ve Türkiye'de bulunan araçlar da evraksız olarak çok düşük fiyatlardan satışa çıkıyor. Türkiye'de emsalleri 1.5 milyon lira olan araçlar 200-300 bin liraya satılıyor.
Sosyal medyada yer alan ilanlarda lüks araçlar hurda fiyatının altında satışa sunuluyor. Emsal değeri 3.5 milyon lira seviyesinde olan bir aracın evraksız olarak 1.1 milyon liraya satıldığı görülüyor.
Hacizli, yakalamalı, devri olmayan, sahibi belli olmayan, yabancı plakalı gibi araçları satın almak isteyenler kanunla belirlenen çerçevede alım-satım işlemlerini yapmadıkça suç işlediklerini bilmeleri gerekiyor. Noter dışında araç alım-satımı yapılamıyor. Bu nedenle hem paranızdan olmak hem de mahkemelerde yargılanmak istemiyorsanız yasa dışı otomobil satışı işlemlerine itibar etmemeniz gerekiyor.
Araçlara haciz koyan kişi alacağını alamadığı için zor duruma düşebiliyor. Aracın yasal yolla ihaleyle satılması halinde alacaklı kişi parasını tahsil edebilirken yasa dışı olarak evraksız satış yapılırsa alacaklı kişi hakkından mahrum edilmiş oluyor. Hem kanunsuzluk hem de vicdani sorunlar ortaya çıkıyor.