Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son 10 yılda sanat eserleri, koleksiyon eşyası ve antika sektöründe dış ticaret hacmi, 8 kattan fazla artış göstererek 33,3 milyon dolar seviyelerine ulaşırken, aynı dönemde ithalat 8,3, ihracat da 6 katına çıktı.
Bu yılın 9 ayında söz konusu sektörde ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35,7 artarak yaklaşık 2 milyon dolara yükseldi. En fazla ihracat 370 bin dolar ile Almanya'ya gerçekleştirilirken, bu ülkeyi 261 bin dolar ile ABD, 211 bin dolar ile Suudi Arabistan izledi.
Aynı dönemde Türkiye'nin ithalatı ise fazla değişiklik göstermedi ve 31,3 milyon dolar seviyelerinde kaldı. Eylül ayı sonu itibarıyla ithalatın yaklaşık 13 milyon doları İngiltere'den gerçekleştirildi. Bu ülkeyi, 4,3 milyon dolarla Fransa ve 3,5 milyon dolarla ABD takip etti.
'ANTİKA ESER BULMAK ZOR'
Ankara'da antika ithalatı alanında faaliyet gösteren bir firmanın ortağı Fulya Akyıldız, son yıllarda özellikle kişi başına düşen milli gelirde yaşanan artışın, insanların harcama alışkanlıklarında da değişikliğe neden olduğunu söyledi.
Türkiye'de lüks tüketimin arttığına işaret eden Akyıldız, "Antika ve sanat eserleri harcamalarını da aynı bakış açısıyla değerlendirirsek bu alana da bir yönelim var" dedi. Akyıldız, söz konusu yönelimin talep artışı yaratmasına karşın talebi karşılayacak sayıda antika eseri yurt içinde bulmak konusunda sıkıntılar yaşandığını ifade etti.
Yüksek gelir grubunun dekorasyon anlayışının batılıların anlayışına yakın olduğunu anlatan Akyıldız, "Dolayısıyla kullanılması gereken antikalar da o seviyede. Fakat onlar zamanında burada yapılmadığı ya da kullanılmadığı için bulamıyoruz. Bulunsa bile çok nadir ve ihtiyacımızı karşılamaktan uzak. O yüzden bu açığı ancak ithalat yoluyla karşılayabiliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Bir eşyanın eski olmasının antika olarak değerlendirilmesine yetmeyeceğini dile getiren Akyıldız, eşyanın niteliği ve üretildiği dönem için nadir bulunan bir parça olmasının da kıstaslar arasında yer aldığını kaydetti.
Firma olarak bir eser ithal ederken dünyanın bütün ülkelerdeki gelişmeleri takip ettiklerini belirten Akyıldız, toplu ithalatı ağırlıklı olarak mobilya getirirken bir yöntem olarak belirlediklerini ve bu tarz antikaları Avrupa'dan getirdiklerini söyledi.
5 LİRAYA ALINDI 30 BİNE SATILDI
İthal ettikleri antikaların üst düzey ve belli fiyatlara alıcı bulunabilen parçalar olduğunu dile getiren Akyıldız, insanların birçoğunun
kendilerini özel hissetmek için antika eser aldıklarını ifade etti.
Buna karşın yatırım amaçlı eser alan kişilerin bir süre sonra kar edebildiğini belirten Akyıldız, "Son birkaç yılda sektörde ne değişti? Örneğin aldığım bir antikanın eş değerini 3 yıl sonra bulduğumda ikiye katlandı. 'Avrupa krizde' deniyor ama antika krize girmiyor. Dünyada bir rekabet var ve antika fiyatları yükseliyor" diye konuştu.
Batı pazarında bugün alınan bir antikanın veya eserin bir süre sonra birkaç katına satılabildiğini kaydeden Akyıldız, dünya piyasasına bakıldığında milyon dolarlara alıcı bulan eserlere rastlanabildiğine dikkati çekti.
Ticari anlamda işin bir başka boyutunun müzayedeler olduğunu anlatan Akyıldız, "Müzayede bambaşka bir kavram. Orada ithalat yok, evlerden gelen eserler var" dedi.
Müzayedelerin içine tasfiye koleksiyonların girdiğini dile getiren Akyıldız, "Çok ucuza eserler çıkabiliyor. Yatırım asıl orada devreye giriyor. Mesela benim bir müzeyademden bir iş adamı müşterim 5 bin liraya bir tablo aldı, 1 saat sonra telefon edilmiş ve kendisine 30 bin lira verilmiş" ifadesini kullandı.