Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor? Fintables, ekonomi dünyası için öne çıkan başlıkları aktarıyor...
☑ 2023 ve 2024’te arka arkaya rekorlar kıran otomotiv sektörü, 2025’e zayıf başlangıç yaptı. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2025 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %14,4 azalarak 90 bin 730 adede düştü.
☑ Pegasus Havayolları, 2024 yılı finansal sonuçlarıyla beklentileri aşarak güçlü bir performans sergiledi. Şirket, yılın son çeyreğinde 2 milyar TL net kâr elde ederken, 12 aylık dönemde 13,3 milyar TL net kâr açıkladı.
☑ Çin, 2025 yılı için %5 civarında GSYH büyüme hedefini belirleyerek istikrarlı ve iddialı bir ekonomik rota çizmeye devam ediyor. Küresel ekonomik zorluklara rağmen bu hedefin korunması, hükümetin büyümeye olan güvenini ve iç talebi desteklemek için daha güçlü politikaların uygulanacağını gösteriyor.
☑ ABD Başkanı Donald Trump, ikinci başkanlık döneminin ilk Kongre ortak oturumunda yaptığı konuşmada, ekonomi, sınır güvenliği, federal yönetim reformları ve dış politika alanlarında attıkları adımlarla “Amerikan rüyasını” yeniden hayata geçirmeye kararlı olduklarını vurguladı.
2024 yılında rekor seviyelere ulaşan otomotiv satışları, 2025 yılında düşüş trendine girdi. Ocak ayının ardından şubat ayında da yıllık bazda satışlarda gerileme yaşandı. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2025 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %14,4 azalarak 90 bin 730 adede düştü. Bu dönemde otomobil satışları %7,6 azalarak 76 bin 21 adet olurken, hafif ticari araç pazarı %38 daralarak 14 bin 709 adet olarak kaydedildi. 2025 yılı Ocak-Şubat döneminde ise toplam otomotiv pazarı %14,2 daralarak 159 bin 384 adet seviyesine geriledi. Otomobil satışları %9,8 düşüşle 131 bin 965 adet, hafif ticari araç satışları ise %30,4 azalarak 27 bin 419 adet oldu. Ancak, 10 yıllık Şubat ayı ortalamaları dikkate alındığında, toplam pazar %59,3, otomobil pazarı %75,8 ve hafif ticari araç pazarı %7,4 oranında artış gösterdi. Otomotiv sektöründe talepteki yavaşlama ve ekonomik belirsizlikler önümüzdeki dönemde satışlara yön vermeye devam edecek.
Segment dağılımına bakarsak, otomobil pazarının %82,6’sını vergi avantajı bulunan A, B ve C segmentindeki araçlar oluşturdu. C segmenti %56,3 pay ile 74.343 adet, B segmenti ise %25,9 pay ile 34.175 adet satış gerçekleştirdi. Gövde tipine göre bakıldığında, SUV otomobiller %58,6 pay ile 77.344 adetle en çok tercih edilen gövde tipi oldu. SUV’leri %24,6 pay ve 32.481 adetle Sedan, %16,1 pay ve 21.238 adetle Hatchback modeller takip etti. Motor tipine göre değerlendirildiğinde, benzinli otomobiller %49,6 pay ile 65.517 adet satış gerçekleştirirken, hibrit otomobil satışları %28,7 pay ile 37.864 adet oldu. Elektrikli otomobil satışları %12,7’ye (16.698 adet) yükselirken, dizel motorlu araç satışları %8,7 (11.430 adet) seviyesinde kaldı.
Pegasus Havayolları, 2024 yılı finansal sonuçlarıyla beklentileri aşarak güçlü bir performans sergiledi. Şirket, yılın son çeyreğinde 2 milyar TL net kâr elde ederken, 12 aylık dönemde 13,3 milyar TL net kâr açıkladı. Bu rakam, piyasa beklentisi olan 201 milyon TL’nin oldukça üzerinde gerçekleşti. 2024 yılında yıllık ciro %58 artışla 111,8 milyar TL’ye ulaştı. Finansman gideri toplam 12,8 milyar TL olurken, bunun 6,1 milyar TL’si kiralama faiz gideri olarak kaydedildi. FAVÖK, yıllık bazda %6 artarak 888 milyon euro seviyesine ulaşırken, FAVÖK marjı %28,4 olarak gerçekleşti. Son çeyrekte ise marj, 1,9 puan artışla %23,4’e yükseldi. Şirketin net borcu 2,4 milyar eurodan 2,75 milyar euroya çıkarken, net nakit pozisyonu 827 milyon euroya yükseldi (2023: 512 milyon euro). 2024 yılında toplam yolcu sayısı %17 artarak 31,9 milyona ulaştı. Bu büyümeye dış hat yolcu sayısındaki %19’luk artış öncülük etti. Toplam AKK (Arz Edilen Koltuk Kilometre) %15 artış gösterirken, doluluk oranı 2,9 puanlık yükselişle %85,6 seviyesine ulaştı. Şirketin 2024 gelirleri euro bazında %17 artışla 3,1 milyar euroya çıktı. Son çeyrekte ise ciro %24 yükselerek 753 milyon euroya ulaştı. Yan gelirler/misafir 28,3 euro ile rekor seviyeye yükselerek yıllık %11 artış kaydetti.
Pegasus, 2025 yılına yönelik büyüme hedeflerini de açıkladı. Şirket, toplam AKK’de %12-%14 arasında büyüme planlıyor. FAVÖK marjında yatay veya sınırlı artış öngörülürken, doluluk oranının da yatay veya hafif yukarı yönlü hareket etmesi bekleniyor. Yan gelirlerde ise misafir başına yüksek tek haneli büyüme hedefleniyor. Filo büyüklüğünün 2025 sonunda 127 uçağa ulaşması, yıl içinde 9 adet A321neo uçağın teslim alınması planlanıyor. Yeni uçaklarla birlikte AKK başına yakıt tüketimindeki düşüşün devam edeceği öngörülüyor. Şirket, 2028’den itibaren 100 adet Boeing 737-10 teslim almayı planlıyor. 2024 yılında toplam CASK (Birim Maliyet) %4 artış gösterdi. Yakıt hariç CASK %13 yükselirken, personel giderleri %67, bakım giderleri %52, amortisman giderleri ise %12 arttı. Pegasus, 2025 yılı için jet yakıtının %49’unu hedge etmiş durumda. 2025 yılı için hedge maliyeti 762-891 $/mt seviyesinde olurken, Brent karşılığı 69-81 $ olarak hesaplanıyor.
Çin, 2025 yılı için %5 civarında GSYH büyüme hedefini belirleyerek istikrarlı ve iddialı bir ekonomik rota çizmeye devam ediyor. Küresel ekonomik zorluklara rağmen bu hedefin korunması, hükümetin büyümeye olan güvenini ve iç talebi desteklemek için daha güçlü politikaların uygulanacağını gösteriyor. Özellikle maliye politikalarında genişlemeci adımlar dikkat çekiyor; özel yerel yönetim tahvili ihracı %12,8 artırılarak 4,4 trilyon yuan’a, ultra uzun vadeli tahvil ihracı ise %30 artışla 1,3 trilyon yuan’a yükseltildi. Aynı zamanda bütçe açığı hedefi GSYH’nin %4’üne çıkarılarak daha agresif kamu harcamalarına alan açıldı. Parasal tarafta ise Çin Merkez Bankası (PBOC), faiz oranlarında ve zorunlu karşılık oranlarında indirim yapmayı planlıyor. Döviz kuru istikrarı öncelik olarak korunurken, Çin’in bilinçli bir yuan devalüasyonuna gitmeyeceği öngörülüyor. Bununla birlikte, enflasyon hedefi %3’ten %2’ye düşürüldü, ancak bu politikanın geniş çaplı ekonomik etkiler yaratması beklenmiyor. Hükümet, iç talebi artırmaya öncelik vererek tüketimi teşvik edecek yeni teşvikler, yatırım verimliliğini artırma planları ve teknolojik dönüşüm stratejileri geliştirmeyi hedefliyor.
Çin’in ekonomik planında teknoloji ve dış ticaret politikaları da kilit rol oynuyor. Yapay zeka, kuantum teknolojisi, biyoteknoloji ve 6G gibi ileri teknoloji alanlarına yönelik yatırımlar artırılarak, ABD-Çin teknoloji rekabetinde daha güçlü bir konum elde etme stratejisi sürdürülüyor. Hükümet ayrıca, yabancı yatırımcıları teşvik etmek için hizmet sektörü, telekom, sağlık ve eğitim alanlarını açmayı planlıyor. Küresel korumacılığın yükseldiği bir dönemde, Çin dış ticareti genişletme ve sınır ötesi e-ticareti büyütme hedefleriyle piyasalara daha fazla açıklık sağlama sinyali veriyor. 2025 yılı için belirlenen büyüme hedefinin gerçekleştirilmesi, özellikle tüketim odaklı teşviklerin ne kadar hızlı ve etkin uygulanacağına bağlı olacak. Önümüzdeki aylarda, bu politikaların hayata geçirilme süreci yakından takip edilecek.
Ocak ayının ardından Şubat ayında da dış ticaret açığında yıllık bazda artış yaşandı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın açıkladığı verilere göre, Şubat ayında dış ticaret açığı %20,5 artarak 8,2 milyar dolar seviyesine yükseldi. 2024 yılı Şubat ayında bu rakam 6,8 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Ancak, altın ve enerji hariç tutulduğunda dış ticaret açığı %15 azalarak 1,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Şubat ayı ihracatı yıllık bazda %1,5 düşüşle 20,8 milyar dolar olurken, ithalat %3,8 artarak 28,9 milyar dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise %3,9 puanlık azalışla %71,8 seviyesine geriledi. Bakan Bolat, euro/dolar paritesindeki düşüş, takvim etkisi ve kötü hava koşullarının ihracatı yaklaşık 1,3 milyar dolar aşağı çektiğini belirtti. Bu olumsuz etki hariç tutulduğunda, ihracatta %4,7’lik bir artış hesaplanıyor. Altın ve enerji dışı ithalat ise Şubat ayında %3,1 oranında azalış gösterdi. Önümüzdeki dönemde küresel ekonomik koşulların ve kur dalgalanmalarının dış ticaret dengesi üzerindeki etkileri yakından takip edilecek.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Şubat 2025 Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’nu yayımladı. Tüketici fiyatları şubat ayında %2,27 artarken, yıllık enflasyon 3,07 puan azalarak %39,05 seviyesine geriledi. Enerji grubunda yıllık enflasyon yükseliş kaydederken, diğer ana harcama gruplarında düşüş yaşandı. Özellikle temel mal fiyatları gerilerken, hizmet sektöründeki fiyat artışları yavaşladı. Hizmet grubunda aylık fiyat artışı %3,61 ile bir önceki aya göre daha zayıf kaldı. Özel okul ücretlerinde yüksek artış devam ederken, kira enflasyonu %5,24’e geriledi. Temel mal grubunda yıllık enflasyon %21,71’e düşerken, giyim ve ayakkabı fiyatlarında belirgin bir gerileme yaşandı. Elektrik tarifelerindeki ayarlamalar nedeniyle enerji fiyatları aylık bazda %3,58 yükseldi. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda ise fiyatlar %3,17 artarken, yıllık enflasyon 6,65 puan düşerek %35,11 seviyesine indi.
Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre, bireysel kredi veya kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe intikal eden kişi sayısı ocak ayında geçen yıla göre %56 artarak 303 bine yükseldi. Özellikle bireysel kredi kartı borcu nedeniyle takibe alınan kişi sayısı 194 bin 163 olurken, bireysel kredi borcu nedeniyle yasal sürece giren kişi sayısı 178 bin 382 olarak kaydedildi. Risk Merkezi verilerine göre, bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar ocak itibarıyla bir önceki yıla kıyasla %174 artarak 148 milyar TL’ye ulaştı. Artan borçluluk oranı ve yasal takip süreçlerindeki yükseliş, bireysel finansman dengesinde önemli bir risk unsuru olarak öne çıkıyor.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) reaktör binasının iç koruma kabininin 2. katmanının montajı başarıyla tamamlandı. OSATOM’dan yapılan açıklamaya göre, 235,94 ton ağırlığında ve 44 metre çapındaki çelik ve beton yapının kurulumu, özel platformda gerçekleştirilen hassas mühendislik çalışmalarıyla tamamlandı. Montaj sonrası yapı, paletli vinç kullanılarak reaktör binasına taşındı. İç koruma kabini, reaktör binasının güvenliğini artıran ve muhafaza sağlayan önemli bir bileşen olarak öne çıkıyor. Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü Sergey Butckikh, sahadaki çalışmaların tüm tesislerde kesintisiz sürdüğünü belirtti. Türkiye’nin ilk nükleer santralinde ilerleyen inşaat süreci, projenin planlanan takvime uygun şekilde ilerlediğini gösteriyor.
Kaynak: Fintables
Okuyucu Yorumları 0 yorum