FİNANS

Bakan Albayrak soruları cevapladı: (1)

"Türkiye'nin kuru 'şu veya bu demek' bence doğru değil. 'Dolar şu olacak' hiç demedim bundan sonra da demeyeceğim. Ben hep şunu ifade etmeye çalışıyorum; Türk Lirası rekabetçi bir kur olmalı" - "Yaklaşık 35-40 milyar liraya yakın hedef koymuştuk biliyorsunuz 6 aylık süreçte. Şu an itibarıyla tahsisler 50 milyar lirayı, kullanımlar da 30 milyar lirayı buldu. Bu şu demek; 2019 itibarıyla bu rakam başarılı" - "Ekonominin değişim ve dönüşümünü destekleyecek tüm ve benzeri kredi paketlerinin tamamı 2020'de şartları, vadesi, faizleri iyileşmeler oldukça daha da iyileşerek devam edecek" - "Türkiye'nin yüzde 5 baz büyüme senaryosu uçuk kaçık bir hedef değildir" - "2020 yılı itibarıyla artık özel bankalar koordineli, senkronize bir şekilde bu sistemin bir parçası olmalı, onlar da değişmeli. Ben şunu diyorum; Artık plaza bankacılığı mı piyasa bankacılığı mı? Yani sahaya mı ineceğiz yoksa yüksek katlı binalardan gökyüzünü mü süzeceğiz"

İSTANBUL (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Türkiye'nin (tahmini) kuru 'şu veya bu demek' bence doğru değil. 'Dolar şu olacak' hiç demedim bundan sonra da demeyeceğim. Ben hep şunu ifade etmeye çalışıyorum; Türk Lirası rekabetçi bir kur olmalı." dedi.

Albayrak, ekonomi basını yöneticileri ile bir araya geldiği 2019 Değerlendirme Toplantısı kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun "İVME finansman paketlerinin sonuca ne kadar ulaştığına, yeni teşvik finansman paketlerinin devreye alınıp alınmayacağına" ilişkin bir sorusu üzerine Albayrak, finansman paketlerinin hangi amaçlarla hayata geçirildiğini anımsatarak kaynakları Türkiye'nin reel ekonomik dönüşümünde doğru kanallara aktarmak istediklerini kaydetti.

Albayrak, "Yaklaşık 35-40 milyar liraya yakın hedef koymuştuk biliyorsunuz 6 aylık süreçte. Şu an itibarıyla tahsisler 50 milyar lirayı, kullanımlar da 30 milyar lirayı buldu. Bu şu demek; 2019 itibarıyla bu rakam başarılı." diye konuştu.

Desteklerin bu paketlerle bitmeyeceğini dile getiren Albayrak, "2020 itibarıyla istihdam odaklı, reel sektör odaklı, birçok farklı sektöre yani ithalatı ikame edecek, ihracat odaklı olacak, imalat sanayi noktasında olacak... Bu yerli ekonominin değişim ve dönüşümünü destekleyecek tüm ve benzeri kredi paketlerinin tamamı 2020'de şartları, vadesi, faizleri iyileşmeler oldukça daha da iyileşerek devam edecek. Burada çok seçici olmaya bundan sonra daha da fazla devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Albayrak, Türkiye'nin stratejik sektörlerinden bahsederek, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de bankacılık sektörü stratejik, önemli bir sektörse, ki ben öyle görüyorum, bilançosu, kaynağı, likiditesi Türkiye'nin bu ekonomisiyle uyumlu bir şekilde... Türkiye büyüyor ama sağlıklı, reel büyümesi lazım ithalata dayalı şu bu değil. Hep anlatılıyordu ya bu. Ben de diyorum ki onların da istediği gibi tam da Türkiye'de bankacılık sektörü likiditesine baktığımızda bu anlamda Türkiye'nin gerçek büyümesi yüzde 5 baz büyümesi diyoruz. Türkiye'nin yüzde 5 baz büyüme senaryosu uçuk kaçık bir hedef değildir."

Albayrak, Türkiye'nin üretim, ihracat ve reel sektör odaklı büyümesinin önemine değinerek, büyümenin 2P'si (Production ve Population) manasına gelen üretim ve nüfusta bölgesel anlamda rakiplerinin çoğunun önünde olduğunu anlattı.

Türkiye'nin bu bazı doğru şekilde destekleyecek, likidite kanallarını doğru bir şekilde yönlendirecek şekilde büyümesi gerektiğini vurgulayan Albayrak, herkesin değişimin bir parçası olması gerektiğini söyledi.

Albayrak, "Dolar kurunda bölgesel riskleri göz önünde bulundurduğunuzda tahmininiz geçerliliğini koruyor mu?" şeklindeki soruya karşılık, Türkiye olarak stratejilerinin ne olacağı konusunda hep iki konudan bahsettiğini belirterek, Türkiye'nin ekonomik anlamda dış politik risklerden geçmişte olduğundan daha az, minimum etkileneceği, kırılganlıkların giderildiği, rekabetçi bir finansal sistemin önemini vurguladı.

Bakan Albayrak, "Türkiye'nin (tahmini) kuru 'şu veya bu demek' bence doğru değil. 'Dolar şu olacak' hiç demedim, bundan sonra da demeyeceğim. Ben hep şunu ifade etmeye çalışıyorum; Türk Lirası rekabetçi bir kur olmalı. Çünkü Türkiye üreten, ihracatçı, üretimiyle bölgesel ve küresel rakiplerine göre rekabet anlamında iyi, pozitif noktada avantajlı noktada bir ülkeyse o zaman rekabetçi olması lazım. Dolayısıyla bu çerçevede bölgesel riskler dün vardı, bugün var, yarın da olacak. Bunların bilinciyle minimum etkilenecek şekilde stratejik bir akılla bu süreci yönetmeye gayret edeceğiz bugüne kadar olduğu gibi." şeklinde konuştu.

- "Türkiye, askeri operasyonları yapacak ekonomik güce sahip"

Albayrak, Türkiye ekonomisinin özellikle yurt dışındaki askeri harcamalarla birlikte dengeyi nasıl sağladığına dair bir soru üzerine, Türkiye'nin bütçesinin çok büyük olduğunu, daha fazlasına talip olunduğunda stratejik dönüşümü destekleyecek altyapının bulunması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerine değinen Albayrak, Türkiye'nin kendi gemisiyle, kendi mühendisiyle, kendi operasyonel gücüyle burada bulunduğunu, eski Türkiye'ye göre maliyetlerin çok daha düşük olduğunu bildirdi.

Albayrak, Türkiye'nin yurt dışındaki askeri operasyonlarının ülkenin itibarına, küresel rekabetine, masadaki ağırlığına sağladığı katkıdan bahsederek, Türkiye'nin bu operasyonları ekonomik anlamda çok rahat finanse edecek güce sahip olduğunu anlattı.

Ekonomik ve finansal güvenlik için milli güvenliğin büyük önem arz ettiğini belirten Albayrak, Türkiye'nin bölgesel ve küresel, iç ve dış tehditlere karşı hazır olmasının öneminden bahsetti.

- "Özel bankacılık sektörü 2019'da faiz indirimleri noktasında başarısızdı"

Albayrak, TCMB'nin faiz indirimleri sonrası bankaların faiz oranlarındaki düşüşü yeterli bulup bulmadığına ve kamu bankalarından bu yönde ilave bir adım bekleyip beklemediğine ilişkin soruya karşılık, 2019'a özel bankacılık sektörünün faiz indirimleri açısından bakıldığında çok başarılı bir yıl olmadığını söyledi.

Kamu bankalarının faiz indiriminden bahseden ve yıl sonu bilançoları açıklandığında kamu bankalarının iddia edildiği gibi zarar değil kar ettiğinin görüleceğini anlatan Albayrak, dünyada risksiz hiçbir iş olmadığını, bankacılıkta da risk bulunduğunu bildirdi.

Albayrak, bazı bankaların 2019 bilançolarına ciddi kar yazdığını ve yılı iyi bir şekilde kapattığını kaydederek, "2020 yılı itibarıyla artık özel bankalar koordineli, senkronize bir şekilde bu sistemin bir parçası olmalı onlar da değişmeli. Ben şunu diyorum; Artık plaza bankacılığı mı piyasa bankacılığı mı? Yani sahaya mı ineceğiz yoksa yüksek katlı binalardan gökyüzünü mü süzeceğiz? Sahaya inerek, reel sektöre, piyasaya inerek, etkin bankacılığın daha da fonksiyonel olarak dönüşümün bir parçası olacağı dönem olmalı." dedi.

Özel bankaların etkin bir şekilde sahada olması gerektiğine dikkati çeken Albayrak, özel bankaların son bir-iki aydır faiz oranlarında ciddi gevşemeye gittiğini, tek haneli faizlerle kredi kullandırma konusunda müşterileri aramaya başladıklarını ifade etti.

Albayrak, "Yavaş yavaş bu hareketlenmeyi görüyoruz. İyi gidiyor, daha da iyi olacak. Bu değişim olmak zorunda. Kamu bankaları en ufak iyileşmeyi yansıtacak. Her gelişmeyi, pozitif manadaki süreçleri önümüzdeki dönemde de yansıtacaklar." diye konuştu.

(Sürecek)

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler