Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kıdem tazminatıyla ilgili bir sıkıntı olmadığını belirterek, "Kimse huzurunu bozup emekliliğe falan müracaat etmesin. Biz bununla ilgili geriye gidecek hiçbir şeyin içinde olmayız. Bunun altına ne imza atarız, ne o toplantıya katılırız, buna da şiddetle karşı çıkarız" dedi.
Atalay, AA muhabirine, kıdem tazminatının özellikle son 5 senedir senede bir kere kamuoyunun önüne sunulduğunu ve sunanların da sahibinin olmadığını söyledi. Geçen hafta Çalışma Meclisi Toplantısı'nın yapıldığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'nın "Taraflar anlaşmadan, bu konuyu benim önüme getirmeyin" ifadesini kullandığını hatırlatan Atalay, "Sayın Başbakan, bu ifadeyi bundan evvel 6 Mart'ta Dünya Kadınlar Günü'nde ifade etti. Ondan evvel benim bulunduğum üç, dört toplantıda dile getirdi. Taraflar razı gelmeden, sendikalar razı gelmeden bununla ilgili olumsuz bir şey olmayacağını söyledi. Bunu ifade eden de Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı. Biz onun sözüne, söylediklerine inanmak mecburiyetindeyiz ve şu anda da inanmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
"Taslağın son şekli bizim elimizde yok"
Atalay, kıdem tazminatıyla ilgili mevcut durumu geriye götürecek hiçbir şeyin içinde olmayacaklarını, Genel Kurul dahil her ortamda dile getirdiklerini vurguladı. "Taslağın son şekli bizim elimizde de yok" diyen Atalay, şunları söyledi: "Geçen perşembe yapılan toplantıdan sonra ertesi gün komisyonlar toplandı. Şu anda kamuoyunda, televizyonlarda, gazetelerde yer aldığı şeklinde bir belge ve bilgi, bizim elimizde yok. Biz Türk-İş olarak buna karşıyız. Türkiye İşveren Sendikaları buna karşı. Devrimci İşveren Sendikaları buna karşı. Bu hak gasbına sebep olacak, bir nokta geriye gidecek bu işin içinde yokuz. Dün de söyledik, bugün de söylüyoruz. Bugün duyuyoruz diyorlar ki, '20 güne düşecek.' Televizyondaki yorumcuların biri müspet konuşuyor, biri menfi konuşuyor."
Atalay, çalışanları bu konuyla ilgili huzursuz etmenin hiçbir anlamı olmadığını belireterek, iş yerlerinde insanların bu sözler nedeniyle rahatsız olduklarını savundu. Emekli olmak için talepte bulunanların olduğuna dikkati çeken Atalay, "Özellikle Türk-İş sendikalarının üyelerine sesleniyorum. Bununla ilgili sıkıntı yok, problem yok ve bununla ilgili bir geriye gidiş görmüyoruz. Kimse huzurunu bozup emekliliğe falan müracat etmesinler. Onun ötesinde iş yerlerinde verimi düşürecek açıklama bunlar. Biz bununla ilgili geriye gidecek hiçbir şeyin içinde olmayız. Bunun altına ne imza atarız, ne o toplantıya katılırız, buna da şiddetle karşı çıkarız" değerlendirmesinde bulundu.
"Türk-İş, en sert şekilde yapmak durumunda"
Sendikaların gücünü üyelerinden aldığını vurgulayan Atalay, şunları kaydetti: "Türk-İş'in bu konuyla ilgili genel kurul kararı var. Bununla ilgili bir geriye gidiş olduğu zaman Türk-İş bununla ilgili en sert şekilde bunun adı genel grev mi olur, başka bir şey mi olur biz bunu yapmak durumundayız. Biz de bunu noksansız yerine getiririz. Öyle bir tabloda sıkıntı da görmüyorum. Biz anlaşmadan Sayın Başbakan'a ne götürecekler ki. Biz bu işin karşısındayız. İş veren sendikası bu işin karşısında, DİSK bu işin karşısında. Bu işin tarafı kim? Bunu kim yapıyorsa, bunun sebebi kimse sahip çıkmıyor. Biz Bakanlığa soruyoruz, Bakanlık 'Öyle bir sıkıntı görmüyorum' diyor."
Atalay, Türkiye'de hiç kıdem tazminatı almayanların sayısının fazla olduğuna da işaret ederek, "Ama alanların haklarını geriye götürecek bir olumsuzluğun içinde olmayız. Buna da müsade etmeyiz" dedi.
"Fon, bugüne kadar hiç iyi işletilmedi"
Türkiye'de bugüne kadar ne kadar fon varsa bu fonların hiç iyi işletilemediğini savunan Atalay, şöyle devam etti: "Fonlardaki paralarımızı 10 sene sonra 15 sene sonra aldık. Sayın Başbakan'a bizzat ben ifade ettim. 'Sayın Başbakanım fonlarla ilgili sıkıntıları bilyorsunuz ödenmedi'. Bu Hükümet döneminde bunları taksit taksit aldık. Şimdi bu fonla ilgili bize 'fon' dediğin zaman işçiye de sendikalara da sıkıntı basıyor. Biz fondan rahatsız oluyoruz, huzursuz oluyoruz. Fon lafından bizim temsil ettiğimiz işçiler rahatsız oluyor. Fon, bugüne kadar hiç iyi işletilmedi ki. Şimdi yürürlükte işsizlik fonu var.
İşsizlik fonunun bir bölümünü işsizlere veriyorlar, bir bölümünü de kamunun değişik alanlarında kullanmaya devam ediyorlar. Yani bu fonun asıl amacı işini bırakana, işinden çıkana bu paranın ödenmesi. Bu paranın bir bölümü ödenmeye devam ediyor, bir bölümüyle de bunla ilgili yatırım yapılıyor. Yetkililere sorduğumuzda onlar da diyorlar ki: 'Biz de işe işçi alıyoruz, o yönüyle alıyoruz.' O da yanlış bir bakış."
Atalay, kiralık işçiliğin ise iş barışını bozacağını ve örgütlenmeyle ilgili sıkıntı yaratacağını savundu.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e 3 sendika olarak gittiklerini anımsatan Atalay, Cumhurbaşkanı'nın geri iade ettiği bu yasanın tekrar gündeme gelmesini arzu etmediklerini de sözlerine ekledi.