Son dakika: Milyonlarca vatandaşın merak ettiği EYT’nin kapsamı ne zaman belli olacak? EYT'den kaç kişi faydalanacak? Sözleşmeli personelin kadroya geçişinde kriterler belli mi? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin merakla beklenen detayları açıkladı. EYT konusuna da değinen Bakan Bilgin, EYT kapsamında olmayan iki gruba da dikkat çekti. İşte detaylar...
Bakan Bilgin'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Pandemiden bahsediyorum, büyük bir salgın. Dünyada böyle bir salgın krizi daha önce görülmemiştir. Korku filmi gibi. Salgın öncesi 20-25 yıl sonra ortaya çıkabilir dediğimiz her şey ortaya çıktı. Salgın bir anda bütün uygulamaları hayata geçirdi. Eğitimin uzaktan olacağını tahmin edebilir miydik? Daha birçok şey sayılabilir. Bu salgın uzaktan sistemi hayata geçirdi.
Salgın sürecinden sonra ortaya çıkan olağanüstü bir ekonomik dalgalanma oldu. Sorunların yoğun olarak yaşanması enflasyonla hiç karşılaşmamış ülkelerde bile sorun getirdi. Bu ülkeler hangileri? Milli gelirleri oldukça yüksek olan ülkeler. Almanya üretici fiyatları enflasyonu geçtiğimiz ay yüzde 37'ye kadar ulaştı. Bütün Avrupa'da benzeri olaylar var. Bunun Türkiye'ye de yansımaları var. Neden Türkiye'ye bu kadar yansıyor? Türkiye bütün bu süreçlerde iki temel olayla karşı karşıya kaldı. Biri enerji fiyatlarının artması, diğeri döviz fiyatındaki artış. Enerji maliyetlerinin bize maliyeti yaklaşık 40 milyar dolar civarında. Bu sene sonu itibarıyla 107 milyar dolar. Türkiye'de dünyadaki ekonomik dalgalanmanın yansıması, döviz ve enerji fiyatları nedeniyle enflasyonda artış oluyor.
Bütün çalışanları, emeklileri korumak zorundayız. Enflasyona karşı emekçileri korumak için çalışıyoruz. Asgari ücrette ocakta yapılan düzenleme, tarihsel nitelikte bir adımdı. Kamu çalışanlarının emeklilikleri bilhassa ek göstergeyle belirleniyor. Onlarla ilgili köklü bir düzenleme yaptık. 6 milyon insanın emeklilik döneminde rahatlaması için bir düzenleme yaptık.
99'da Türkiye'de reform denilen bir uygulama yapılmış. Anlamı şu, o tarihten önce işe başlayanlarla sonra başlayanlar arasında bir düzenleme yapılmış. 99 öncesi işe başlayanların emeklilik şartları 99 sonrası değişmiş. Tabi emeklilik sisteminde prim ödemesinin süresi, prim gün sayısının artması, primlerin yüksekliği çok önemli. Yaş da burada çok önemli. 38-40 yaşındaki adamı emekli ettiğiniz zaman onun ortalama hayat süresini 80 sayarsak, emeklilik sisteminin onu finanse edebilir olması lazım. Bunun ölçüsü dünyada şu; 3 çalışanın 1 emekliyi finanse edecek bir sistemin olması lazım. Bizim emeklilik sisteminde bu denge bozulmuş, şu anda da çok iyi durumda değil. Bunu bir şekilde düzeltmemiz lazım. Türkiye nüfusu hızlı bir şekilde yaşlanıyor.
Biz burada 99 öncesi işe girmiş olanların emeklilikte karşılaştıkları yaş sorununun çözümüne dönük hazırlık içerisindeyiz. Tek tip bir düzenleme. Bizde bütün çalışanların tam verileri elimizde. Biz gerçek veriler üzerinde çalışıyoruz. Aralıkta Meclis'e intikal ettireceğimizi kamuoyuna açıkladık. Staj ve çıraklık sigortası olanlar farklı. Onlar EYT kapsamında değil. Sigorta girişi olanlarda bir sorun yok. Stajerlik sigorta girişi değil, onların sağlık sigortası var. Sağlık sigortasını korumak için geliştirilmiş bir sistem. Bu EYT kapsamında olanlar farklı. EYT'nin kaç kişiyi kapsayacağını çalışma tamamlandığında kamuoyuyla paylaşacağız.
Ben Türkiye'nin öncelikli meselesinin enflasyon olduğunu söylüyorum. Türkiye'nin enflasyonu aşması lazım. Nasıl çözülecek? Türkiye ekonomide büyüyerek çözecek. Büyümenin dışında çözerim demek, küçülerek çözerim demek. Batı gibi. Uluslararası kurumlar bu yaklaşımın yanlış olduğunun altını çiziyorlar. Küçülme daha az üretim, daha az gelir demek.
Enflasyon ortamında büyümeden vazgeçersek bunun ilk sorunu işsizliktir. Türkiye işsizliği tek rakamlı bir sayıya indirmek mecburiyetindedir. Tarihimizde ilk defa istihdam oranını 31 milyon eşiğine getirdik. Müthiş bir şey. Bu Türkiye'nin büyümesinin sonucudur.
Taşeron işçilerin kadrolu işçi olması için hükümetimiz çok önemli bir adım attı ve bir milyon vatandaşlarımıza kadro verildi. Yaklaşık o zamanki sayı 90 bin küsür işçimiz bu haktan istifade edemedi. Kasım ayı içinde bu işçilerimiz için olan çalışmalarımızı sonlandırırız. Geçici işçi için ise durum farklı. Onlar 10 ay 29 gün çalışıyorlar. Onu biz bir yıla çıkaracağız. O işçilerimizin hukukunu düzenleyecek bir çalışma yapıyoruz ve onların bu statülerini değiştireceğiz.
Kamuda sözleşmeli meselesi, kamuda 657'yle çalışan devlet memurları var. Bu memurların dışında farklı çalışma biçimlerine dayalı istihdam edilenler de var. Biz bunları ıslah etmek istiyoruz, bir reform yapmaya ihtiyacımız var. Bu kadar sözleşme türü olmaması lazım. Biz onu kısaca şöyle yapacağız. 657... Evet, devletin temel işlevlerini yürüten bir kadroya ihtiyacı vardır. Bunun nitelikleri bellidir. Kanunla, hukukla bizim mevzuatımız bunu çok kapsamlı bir şekilde düzenlemiştir. İkincisi çok özel bir durum olabilir. Mesela, nükleer enerji Türkiye'de yoktu, değil mi? Türkiye, tarihinde ilk defa nükleer santral kuruyor. Burada çalışacak uzmanlara, mühendislere veya teknik adamlara, bilim adamlarına ihtiyaç olacak. Fakat bunların ayrı bir piyasası var. Ücret ve çalışma ilişkilerine dayanan yeni bir şey var. Daha önce onu biz tecrübe etmemişiz. Dolayısıyla biz bunları özel bir çalışma statüsüyle yani özel bir sözleşmeyle, yeni bir çalışma ilişkisi olarak başlatabiliriz. Bu çok özel olanlara özel bir sözleşme modelini saklı tutmak lazım. İkinci bir model de yazılımcılar, yeni çalışma ilişkileri içerisinde yer alabilecek uzmanlar var, işte finansçılar vesaire. Bunlar mevcut kamu ücretleriyle çalışmıyorlar. Biz de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında eleman alıyoruz. Mevcut ücretlerimizle bunları bulamıyoruz. Bunları özel bir sözleşme yaparak çalıştırıyoruz. Belli şartları var onların. İşte KİT'lerde bunlara ihtiyaç var. Diyelim ki MKE'nin ya da benzeri kuruluşların. Bunları da tutabiliriz. Ama bunun dışındaki bütün sözleşme türlerini tek tipe indireceğiz. Onların sosyal haklarını standardize edeceğiz, iş güvencesi olacak, kamu görevlilerinin bütün haklarını onlara vereceğiz, onlara kadro tahsis edeceğiz. Çalışmamız bu kapsamda ve bunların sayısı yaklaşık 550 bin kişi civarında.
Bir defa her şeyden önce Türkiye'nin gençleri, Türkiye'nin gücüne inanmalı. Türkiye bundan 20-30 yıl önce üreten bir ülke değildi. Türkiye her şeyi satıyor. Yaklaşık 250 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyiz. Türkiye'nin potansiyeli bunu üzerine çıkabilir. Türkiye'nin her alanda çok iyi yetişmiş insan gücü var. Türkiye artık teknolojinin diliyle konuşan insanlara sahip olan bir ülke. Bizim esas yükselişimizin bu yeni insan gücünün üzerinde olacağına inanmamız lazım.
BIST piyasalarında oluşan tüm verilere ait telif hakları tamamen BIST'e ait olup, bu veriler tekrar yayınlanamaz. Pay Piyasası, Borçlanma Araçları Piyasası, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası verileri BIST kaynaklı en az 15 dakika gecikmeli verilerdir.
SPK'nın 22 Nisan 2002 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tebliği uyarınca yayımlanması istenen uyarı:
"Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir."
Finansal veriler Forinvest A.Ş. tarafından sağlanmaktadır.
Mynet, yayınlanan verilerin doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklardan, verinin eksik ve yanlış yayınlanmasından meydana gelebilecek herhangi bir zarardan Mynet sorumlu değildir.
Copyright © MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.'ye Aittir.