FİNANS

Ücretler düşüyor!

Mevcut durumda her yıla bir aylık brüt ücret tutarında, yani yüzde 8.33 oranında kıdem tazminatı alınabilmektedir.

Ücretler düşüyor!

Fon tasarısı ise bu oranı seçenekli olarak yüzde 3-4 ve 5 diye vermektedir. Bu durumda yüzde 3 olursa 10 günlük, yüzde 4 olursa 14 günlük, yüzde 5 olursa 18 günlük ücret kadar kıdem alabileceğiz

Habertürk'ten Ali Tezel'in haberine göre, kıdem tazminatında işçinin her bir çalışma yılına karşılık 30 günlük ücreti kadar ödeme yapılmalıdır. 30 günlük ücret asgari olup,
- Bireysel hizmet akitleriyle,
- Toplu iş sözleşmesiyle
artırılabilir. Mesela 45 günlük veya 60 günlük ücret de ödenebilir.
Tam yıldan arta kalan süreler için ise kısmi ödeme yapılacaktır.
Kıdem tazminatına esas olacak olan işçinin 30 günlük ücreti ile aşağıda belirtilen ödemeler de bu ücrete ilave edilir.

MEVCUT DURUMDA KIDAM TAZMİNATINA ESAS ÜCRET
Kıdem tazminatının hesaplanması, son brüt ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret, bu tazminatın hesabına esas tutulur.
Ancak son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

Hesaplanması ise kıdemin son bulduğu tarihten geriye doğru bir yıl içinde ödenmiş geçici (arızi) olmayan ve süreklilik arz eden bütün ödemelerin 365'e bölünmesiyle bir günlük tutarının bulunması ile elde edilir.
Fazla mesai ödemeleri ise bu hesaplamaya dahil edilmemelidir.
Sizlere aşağıda gerek idari gerek yargı kararları sonuçlarına göre oluşturulmuş bir liste veriyorum, ancak bu listede bulunmayan ödemeler konusunda ise şu kriterlere göre hareket edilmelidir:
1- İşçiye sağlanmış menfaat para veya parayla ölçülebilir olabilir. Bu menfaat sadece işyerinde kullanmak için verilmemiş olmalıdır. (Mesela, işyerinde kullanması için verilen sabun dahil değildir.)
2- Bu menfaatler süreklilik arz etmeli, geçici nitelikte olmamalıdır.

FON GELİRSE RAKAM DÜŞECEK
Mevcut haliyle Kıdem Tazminatı Fon Kanunu tasarı taslağında oran, seçenekli olarak yüzde 3, 4 ve 5 diye vermektedir. Bu durumda yüzde 3 olursa 10 günlük, yüzde 4 olursa 14 günlük, yüzde 5 olursa 18 günlük ücret kadar kıdem alabileceğiz.

SGK'YA TABİ OLMAYAN ÖDEMELERDEN KIDEM ALAMAYACAĞIZ
Yine fon gelirse, SGK'ya işçi için ne kadar ücret bildiriyorsak o rakam üzerinde belirlenen oranda (yüzde 3, 4, 5) fon kesintisi yapılacaktır. Eski halinde para ve parayla ölçülebilen her şey kıdem tazminatı rakamına dahil iken yeni durumda sadece SGK primine esas kazanç rakamları dikkate alınacaktır.

KIDEME ESAS ÜCRET DE DÜŞECEK
Halen geçerli olan kanunlara göre kıdem tazminatı ödenirken 30 günlük ücret bulunurken, geriye doğru bir yıl içinde işçiye ödenen her türlü maddi menfaatler dikkate alınmaktadır. Yani servisler, işyerinde verilen yemekler, özel sigorta yardımları gibi para ve para ile ölçülebilen her türlü ödemeler kıdem tazminatında dikkate alınıyor ama fon gelirse bu iş bitecek. Sadece işçinin brüt ücretine göre fona prim ödeneceğinden işçilerin kıdem tazminatına esas ücretleri düşecektir. Mesela, sabun parası, servis, yemek, kapıcılar için elektrik, kira, su, doğalgaz giderleri ile mal olarak verilen sosyal yardımlar artık kıdem rakamına dahil edilmeyecek.
Asıl tartışma da burada zaten. Şu an her yıl bir brüt ücret yani aya göre aylık yüzde 8.33 oranıyla kıdem tazminatı ödeniyor. Fon tasarısında ise yüzde 3 olarak öngörülmüş durumda. Bu halde çalışanların alacağı kıdem tazminatı her yıl için 30 günlük brüt maaş değil, 10 günlük brüt maaş olacaktır. Çalışanların alacağı para düşecektir.

KAYITDIŞI ÇALIŞANLARIN KIDEMİ YOK OLACAK
Ülkemizde gerçek ücreti 1500 TL olan bir çalışanın, SSK'ya asgari ücret üzerinden bildirildiği, bilinen kayıtdışılıklardan biridir. İşte bu işçi şu an işten kıdem tazminatı alma hakkıyla ayrıldığında muhatap işveren olduğu için gerçek ücreti olan 1500 liradan ödenmesini temin edebilmektedir. Kıdemi işveren değil de 10 yıl sonra fon öderse asgari ücreti dikkate alarak ödeyecektir. Tabii, tamamen kayıtdışı olanlar da işyerlerinden ayrılırken, sigortasız da olsalar işverenden kıdem tazminatı alabilmektedirler, ama fon gelirse tek kuruş alamayacaklardır.
5953 SAYILI BASIN-İŞ KANUNU'NA BAĞLI ÇALIŞANLARA TAVAN GELECEK
Kamuoyunda bilinen adıyla 212 sayılı kanuna tabi çalışan yazılı-görsel basın çalışanlarının kıdem tazminatı alabilecekleri haller ise şöyledir:
Meslekte en az beş yıl çalışmış olan basın çalışanlarına aşağıdaki hal ve şartlarla kıdem tazminatı ödenir. (Meslek kıdemi Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nde tutulan gazeteci defterine ilk kayıt tarihine göre belli edilir.)
- Gazetecinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın işine son verilmesi
- Gazetecinin işini haklı sebeple (5953/11 md) bırakması.
- Gazetecinin ölümü ve emekliliği.

GAZETECİLERDE TAVAN YOK AMA FONLA GELİYOR
Halen geçerli olan 5953 sayılı Basın-İş Kanunu gereğince alınacak kıdem tazminatı ödemesinde herhangi bir tavan yoktur. Ancak basın çalışanları da fona dahil edilince tavan uygulamasına tabi olacaklar. Basın çalışanlarına fondan sonra tavan gelecek olması da fonun olumsuz yönlerinden biridir. Kıdem tazminatına baz alınacak ücretin üst sınırı şimdi olduğu gibi Emekli Sandığı'na tabi en yüksek devlet memuru ikramiyesiyle ilişkilendirilmektedir ama şu anda tavana tabi olmayan basın çalışanlarına da fonla birlikte tavan uygulanacaktır.

OLMASI GEREKEN NEDİR
Yabancı sermaye ve onun temsilcileri her fırsatta kıdem tazminatından yakınır ve kaldırılması gerektiğini dile getirirler. Nitekim son günlerde Çalışma Meclisi'nde konu masaya getirildi. Fakat yine son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve milyonlarca çalışanın işsiz kalması, çalışanlar açısından kıdem tazminatının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Resmi rakamlara göre yüzde 10 olan işsizlerin, işsiz kaldıkları dönemde kıdem tazminatı gibi eline geçen toplu paranın çok büyük bir önemi vardır. Aile yardımı sigortalarının olmadığı ülkemizde, çok düşük rakamlar olan işsizlik ödenekleriyle geçinmek mümkün değilken yeni iş buluncaya kadar ailesinin ölmeyecek düzeyde geçimini sağlaması ya da emekli olduğunda yetersiz gelen emekli maaşına bir yan gelir için kıdem tazminatı vazgeçilemeyecek bir haktır.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler