FİNANS

Kapat

Ev sahibi olmanın yeni yolu: Paylaşımlı mülkiyet modeli Türkiye'de yükselişte

Türkiye'de gayrimenkul sektöründe yeni bir trend yükseliyor: Paylaşımlı mülkiyet. Özellikle tatil bölgelerinde yaygınlaşması beklenen bu model, birden fazla kişinin bir mülkü ortaklaşa satın alarak kullanmasını sağlıyor. Uzmanlar, modelin avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirirken, bankaların bu alana özel kredi paketleri sunmaya hazırlandığı belirtiliyor.

Ev sahibi olmanın yeni yolu: Paylaşımlı mülkiyet modeli Türkiye'de yükselişte

Son yıllarda konut fiyatlarındaki hızlı artış, ev sahibi olmayı zorlaştırırken, yatırımcılar ve konut arayanlar yeni arayışlara yöneliyor. Bu arayışların bir sonucu olarak, dünyada popülerleşen paylaşımlı mülkiyet (co-ownership) modeli Türkiye'de de gündeme gelmeye başladı. Bu model, birden fazla kişinin bir mülkü ortaklaşa satın alarak, belirli dönemlerde kullanma hakkına sahip olmasını öngörüyor. Özellikle tatil bölgelerinde yaygınlaşması beklenen bu sistem, hem yatırımcılar için düşük maliyetli bir giriş imkanı sunuyor, hem de tatil evi sahibi olmak isteyenler için uygun fiyatlı bir alternatif oluşturuyor.

Paylaşımlı mülkiyet modelinin temelinde, bir evin maliyetinin birden fazla kişi tarafından paylaşılması yatıyor. Bu sayede, tek başına bir ev satın almakta zorlanan kişiler, daha uygun bir bütçeyle mülk sahibi olabiliyor. Modelin işleyişi genellikle şöyle oluyor: Bir grup yatırımcı, bir tatil evini veya konutu ortaklaşa satın alıyor. Daha sonra, bir yönetim şirketi devreye girerek, evin bakımı, temizliği ve kullanım takvimini düzenliyor. Her yatırımcı, satın aldığı pay oranında, yılın belirli dönemlerinde evi kullanma hakkına sahip oluyor.

Vartur Real Estate CEO’su Şerif Nadi Varlı, paylaşımlı mülkiyet modelinin Türkiye'deki potansiyelini değerlendirerek, bu sistemin aslında devremülk sistemine benzediğini ancak dijitalleşmeyle birlikte daha modern bir hale geldiğini belirtiyor. Varlı'ya göre, sistemin başarısı profesyonel yönetime bağlı. Takvimleme, bakım, temizlik ve hak sahipleri arasındaki ilişkilerin düzgün yönetilmesi, sistemin sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıyor. Aksi takdirde, devremülklerde yaşanan sorunların benzerleri ortaya çıkabilir.

Bankaların da paylaşımlı mülkiyet modeline özel kredi paketleri hazırladığı belirtiliyor. Bu kredi paketleri, yatırımcıların daha kolay finansman sağlamasına yardımcı olacak. Ancak, uzmanlar, bu tür kredi kullanımlarında dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor. Kredi faiz oranları, geri ödeme koşulları ve mülkün değer artışı potansiyeli gibi faktörlerin dikkatlice değerlendirilmesi gerekiyor.

Modelin avantajları arasında düşük maliyet, profesyonel yönetim ve kullanım kolaylığı sayılabilirken, dezavantajları arasında ise kullanım takviminde esneklik olmaması ve ortak kararların alınmasındaki zorluklar gösterilebilir. Bu nedenle, paylaşımlı mülkiyet modeline yatırım yapmadan önce, tüm detayların dikkatlice incelenmesi ve uzman görüşü alınması önemlidir.

Paylaşımlı mülkiyet modeli, Türkiye'de konut sahibi olma hayalini kuranlar için yeni bir umut olabilir. Ancak, bu modelin başarılı olabilmesi için, profesyonel yönetim, şeffaf süreçler ve yatırımcıların beklentilerinin doğru yönetilmesi gerekiyor. Bankaların sunacağı özel kredi paketleri de bu alana ilgiyi artırabilir. Yatırımcıların, bu modele girmeden önce, tüm avantaj ve dezavantajları dikkatlice değerlendirmesi ve uzman görüşü alması, olası riskleri en aza indirecektir.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Okuyucu Yorumları 0 yorum

En Çok Aranan Haberler

Kapat